Nüfusunun yüzde 95’i deprem tehdidi altında yaşayan Türkiye’de yaklaşık 7,5 milyon konutun acilen yenilenmesi gerekiyor. Bu noktada kritik önem taşıyan kentsel dönüşüm süresinde binasını yenilemek isteyenler için en hassas konu ise doğru müteahhit firma ile anlaşabilmek…
Kentsel dönüşüm konusunda müteahhit seçiminin 5 kuralıYapı kalitesi, konutun değeri, projenin teslim tarihi gibi konularda mağduriyet yaşamadan güvenli, sağlıklı ve konforlu binalara sahip olabilmek için çok detaylı araştırma yapılması gerektiğini belirten Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, müteahhit seçerken dikkat edilmesi gereken 5 altın kuralı anlattı.
Arsa payı oranının yanı sıra yeni daireler için öngörülen metrekare fiyatı, inşaatın kalitesi ve müteahhit firmanın referanslarının da değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Son, seçilecek müteahhitin Bakanlık tarafından onaylı olması gerektiğine ve güvenlik için iskan belgesi alınmasının önemine dikkat çekti.
Yapılaşmanın hızlı bir şekilde ilerlediği Türkiye’de kalitesiz ve güvensiz konutların sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
Ülkemizin yüz ölçümünün yüzde 92’sinin deprem kuşağında bulunduğunu ve nüfusun yüzde 95’inin deprem tehdidi altında yaşadığını hatırlatan Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 20 milyon konut bulunduğunu ifade etti.
2000 yılı sonrasında inşa edilen konutlar hariç tutulduğunda geriye kalan 14 milyon civarındaki konutun afet riski taşıdığına dikkat çeken Son; malzeme kalitesi yeterli ölçüde olmayan ve mühendislik hizmeti almamış kaçak yapılar dahil olmak üzere deprem dayanıklılığı düşük yaklaşık 7,5 milyon konutun ise acilen yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Kentsel dönüşüm kapsamında kaliteli ve uzun ömürlü binalar üretilmesinde müteahhitler kadar arsa sahiplerinin de sorumlu olduğunu ifade eden Tamer Son, arsa sahiplerine müteahhit seçerken dikkat etmeleri gereken kriterlerle ilgili önemli tavsiyelerde bulundu.
1- Güvenlik için iskan belgesi şart
Kentsel dönüşüm sürecinde binasını yeniletmek isteyen arsa sahipleri için iskan konusunun son derece önemli olduğunu belirten Tamer Son; “Müteahhit firmadan mutlaka iskan alınması talep edilmeli. Hayata geçirilecek yapının imar kanunları çerçevesinde uygulanması ve bu çerçevede iskanın alınması çok hassas bir konu. İskan belgesi belediyeler tarafından, binanın ruhsattaki şartlara uygun olup olmadığı ve sağlamlığı gibi önemli hususların kontrol edilmesinin ardından verildiği için tüketicilerin kendi güvenlikleri adına bu konuya özen göstermelerini öneriyoruz” dedi.
2- Müteahhit Bakanlık tarafından onaylı olmalı
Arsa sahiplerinin dikkat etmesi gereken bir diğer konunun ise bakanlıktan alınmış lisans belgesi olduğunun altını çizen Son; “Bir müteahhitin kentsel dönüşüm kapsamında proje gerçekleştirebilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen müteahhitlik lisansının olması gerekiyor. Mağdur olmamak adına bina sahiplerinin linans konusunu da incelemeleri faydalı olur” diye konuştu.
3- Referanslar araştırılmalı
Müteahhit firmanın inşaat kalitesini ve beyanlarının doğruluğunu tespit etmek için referanslarının araştırılması gerektiğini söyleyen Son, “Kentsel dönüşüm kapsamında anlaşma sağlanacak müteahhit firmanın geçmiş projelerini mümkünse yerinde görerek inşaat kalitesini incelemek, taahhütlerini yerine getirip getirmediğine, projelerini zamanında teslim edip etmediğine ve projelerin prim oranına bakmak oldukça önemli” dedi.
4- Metrekare fiyatına bakılmalı
Kentsel dönüşüm sürecini ciddi anlamda yavaşlatan en önemli unsurlardan birinin arsa payı çıkmazı olduğunun altını çizen Son, arsa sahiplerinin kat karşılığı projelerde sadece arsa payı oranını dikkate almalarının hatalı kararlara neden olabileceğini belirtti.
Arsa payı oranı ile birlikte değerlendirilmesi gereken önemli kriterlerden birinin bina tesliminde öngörülen daire metrekare fiyatı olduğunu vurgulayan Son, sözlerine şöyle devam etti; “Bir firma standartların üzerinde yüksek arsa payı verdiğinde mecburen kaliteden feragat etmek zorunda kalır.
Bu durum ise yenilenecek evinde yaşamaya devam etmek isteyenler için hayal kırıklığı oluşturmasının yanı sıra düşen metrekare fiyatı nedeniyle maddi olarak da kayıp anlamına gelir. Tüm kriterleri bir arada değerlendirerek elde edilecek toplam faydaya bakmak gerekiyor.”
5- Hem statik hem de estetik değerler sorgulanmalı
Binaların deprem anında kaçılacak değil, aksine sığınılacak güvenli liman olması gerektiğini belirten Son; “Tüketicilerin kentsel dönüşüm sürecinde binalarını yeniletirken hem statik hem de estetik değerleri sorgulamaları gerekiyor.
Zemin etüdünden projelendirmeye, malzeme kalitesinden yapım faaliyetine kadar bina üretim sürecinin her aşamasında alınacak mühendislik hizmeti; yapıların güvenli ve sürdürülebilir olmasının en önemli teminatı. Bu nedenle mühendislik ve mimarlık hizmetlerine gereken önemi veren inşaat firmalarını tercih etmek çok önemli” diyerek sözlerini sonlandırdı.