Yeni bir araştırmaya göre yüzde 70’imiz mesai için ofise gitmiyor ve başka yerlerde çalışıyor. Yıllardır süren sabah 9 akşam 5 mesai geleneğinin sonu mu geldi?
Yıllardır süren sabah 9 akşam 5 mesai geleneğinin sonu mu geldi?3.125 lokasyon, 1.000 şehir ve 110 ülkede, ofis alanı, sanal ofis, ortak çalışma alanı, toplantı odası, Business World ve Business Lounge hizmetleri veren Regus’un ait olduğu IWG’nin düzenlediği anketin sonuçları açıklandı.
Anket sonuçlarına göre, dünya çapındaki çalışanların üçte ikisinden fazlası her hafta uzaktan çalışırken %50’sinden fazlası haftanın en az yarısında uzaktan çalışıyor. Yeni yapılan kapsamlı bir küresel araştırmaya göre bu durum, kurumsal gayrimenkulde geniş çaplı bir yeniden değerlendirmenin habercisi.
Regus’un ait olduğu IWG’ye göre, bu mobil iş gücü teknolojik yenilikler, küreselleşme ve çalışan beklentilerindeki değişiklikler sonucu ortaya çıktı.
IWG, 96 şirketten 18.000’i aşkın iş insanının görüşlerine dayanan bir araştırma yayımladı. Bu araştırmaya göre, çalışanların %70’i haftanın en az bir günü ofis dışında çalışıyor.
Yarısından fazlası (%53) haftanın yarısı veya daha fazlasında uzaktan çalışırken 10’da birinden daha büyük bir kısmı (%11), çalışmalarını haftada beş gün şirketinin ana ofis lokasyonunun dışında devam ettiriyor.
IWG’nin kurucusu ve CEO’su Mark Dixon: “Seattle’dan Singapur’a, Londra’dan Lagos’a kadar artık insanlar belirli bir ofiste çok fazla vakit geçirmek zorunda değil. Mobil iş gücü çağına giriyoruz ve bu oldukça heyecan verici. Yalnızca bireysel çalışanlar için değil, aynı zamanda şirketler için de öyle.”
Bu, çalışma alanı atmosferinde dünya çapında büyük bir değişim yaratıyor ve şirketler artık bunun kurumsal gayrimenkul portföyleri için ne anlama geldiğiyle yakından ilgileniyorlar.
Regus’un ait olduğu IWG tarafından yapılan araştırmaya göre, çalışanlara esnek çalışma stratejileri sunmak, şirketlere önemli avantajlar da sağlıyor:
- Şirket büyümesi (2016 yılında %67’yken %89’a yükseldi)
- Rekabet gücü (2014 yılında yalnızca %59’ken %87’ye yükseldi)
- Üretkenlik (2013 yılında %75’ken %82’ye yükseldi)
- Yetenekli çalışanlar kazanma ve elde tutma (2016 yılında %64’ken %80’e yükseldi)
- Kâr maksimizasyonu (%83)
Dünyada nesiller boyunca, sabit bir lokasyon ve 9-5 mesaiyi içeren ofis tabanlı çalışma modeli uygulandı. Ancak artık birçok şirket, hem kendisine hem de çalışanlarına fayda sağlayan oldukça farklı bir çalışma modelini benimsiyor.
Regus’un ait olduğu IWG’nin anketine göre, esnek çalışma yalnızca işe gidiş-geliş süresini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda üretkenliği, personeli elde tutma oranını, iş memnuniyetini ve hatta yaratıcılığı da arttırıyor. Tüm bunların yanında şirkete finansal ve stratejik avantajlar da sağlıyor.
Daha mutlu ve daha üretken bir iş gücü yaratmak
Esnek çalışma alanlarına geçiş, iş gücünün değişen taleplerini ve beklentilerini yansıtıyor. Ankete katılanların %80’i esnek çalışmanın yetenekli kişileri ellerinde tutmalarına yardımcı olduğunu belirtirken %64’ü artık bu kişileri işe alabilmek için esnek çalışma olanağı sunuyor.
Katılımcıların yarısından fazlası (%58) esnek çalışma olanağı sunmanın iş memnuniyetini artırdığına inanıyor ve bu da şirketlerin birinci sınıf iş gücü elde edebilmek için günümüz çalışanlarına uygun çalışma ortamları sunmaları gerektiğini gösteriyor.
Şirketlere sağlanan avantajlar oldukça açık: Katılımcıların %91’i kadar büyük bir kısmı esnek çalışma alanlarının, çalışanların hareket halindeyken daha üretken olmalarını sağladığını belirtti.
IWG Grup Genel Müdürü ve Marka ve Girişimcilikten Sorumlu Başkanı Ian Hallett: “Yeni teknolojiler artık birçoğumuz için istediğimiz zaman, istediğimiz yerde çalışabileceğimiz anlamına geliyor. Şirketlerin görevi ise bu yeni atmosferi optimize etmenin bir yolunu bulmak. Şirketler, esnek çalışmanın faydalarını ve bu modelin üretkenliği, iş memnuniyetini ve iş performansını artırdığını fark ediyor.”
“İsteğe bağlı” hizmetler oldukça revaçta
Anket aynı zamanda esnek çalışmanın ve ortak çalışma alanı kullanımının artık start-up şirketlerine özel olmadığını gösterdi. Etihad Airways, Diesel, GSK, Mastercard, Microsoft, Oracle ve Uber gibi dünyanın en başarılı işletmeleri, esnek çalışma alanı yaklaşımını benimsemeye başladı. Dixon sözlerine şunları ekledi:
“Teknolojideki değişiklikler ve dijitalleşme, her ölçekten kuruluşun temel faaliyetler dışındaki faaliyetleri giderek daha fazla dış kaynaklardan tedarik etmek istemesiyle birlikte, genellikle iş dünyasında isteğe bağlı hizmetlerin kullanımında artışa yol açmıştır.
Profesyonel bir isteğe bağlı çalışma alanı ağı tarafından desteklenen esnek çalışma, artık şirketlerdeki risk yönetimi, iş geliştirme, insan kaynakları, pazarlama ve strateji gibi birimlerin üst düzey yöneticileri tarafından tartışılıyor. Esnek çalışma çok yakındabildiğimiz olağan ‘çalışma’ haline gelecek. Dönüm noktasına ulaşmak üzereyiz.