Aort Anevrizması nedir? Vücudun gizli tehlikesi!

Genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan “Abdominal Aort Anevrizması”, herhangi bir belirti vermediği için detaylı tetkik edilmesi gerekiyor.

Karın bölgesindeki en büyük atardamar olan aort damarının aşırı genişlemesi ve balonlaşması anlamına gelen “Abdominal Aort Anevrizması”, diğer damar hastalıklarının aksine genellikle herhangi bir belirti vermediği için başka nedenlerle yapılan tetkikler sonucunda ortaya çıkıyor.

Einstein’ın da ölüm sebebi olan ve genellikle ileri yaştaki (60 yaş ve üzeri) insanları etkileyen bu hastalık, erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülüyor. Hastalığın toplumda altmış yaşın üzerindekilerde görülme sıklığı % 9 oranında.


Hastalığın gelişiminde ilerleyen yaş, sigara kullanımı ve aile öyküsünün yanında hipertansiyon ile kolesterol yüksekliği gibi faktörlerin de rol oynadığını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk;

“Bununla birlikte bazı bağ doku hastalıkları da abdominal aort anevrizması gelişiminde rol oynamaktadır. Bulgu verdiği durumlarda karın ağrısı, karında nabız atışını hissetme, kabızlık veya ishal, karında şişkinlik gibi şikayetlere sebep olabilen bu hastalığın kesin tanısı için BT anjiografi (ilaçlı tomografi) gerekmektedir.


Aort anevrizması nedir?

Normalde 2-3 cm genişliğinde olan abdominal aortun, normal-sağlıklı çapının %50’si kadar genişlemesi abdominal aort anevrizması olarak adlandırılırken damar çapının 5,5 cm’yi geçtiği durumlarda cerrahi veya girişimsel yöntemlerle tedavi gerekmektedir” dedi.

Damar genişlemesinin başlangıç safhalarında, risk faktörlerinin ortadan kaldırılarak bazı ilaçlarla durdurulup yavaşlatılabileceğinin altını çizen Dr. Cem Arıtürk sözlerine şöyle devam etti:

“Ancak çapın 5,5 cm’nin üzerinde olduğu veya karın ağrısı, bacak ağrısı gibi şikayetlerin belirgin olduğu bazı durumlarda cerrahi veya girişimsel tedavi gerekmektedir. Damarın 5,5 cm’den geniş olması kendiliğinden yırtılma riskinin artmasına sebep olur. Böyle bir duruma ise hastanın en iyi şartlarda dahi hayatta kalma olasılığı %50’den azdır.


Günümüzde hastalığın tedavisinde kapalı yöntemle damarın içine stent takılması en çok kullanılan yöntemdir. Kasık bölgesindeki damarlar aracılığı ile yapılan bu girişimsel tedavide; vücutta sadece 2 adet 5’er cm’lik kesi bulunmakta ve hastanede kalış; normal hayata dönüş ve iyileşme süresi oldukça kısa olmaktadır. Ancak teknik nedenlerle kapalı girişimlerin yapılamadığı durumlarda açık ameliyat hala tedavide vazgeçilmez yöntem olarak yerini koruyor.”

Kalp damar sağlığı için dikkat edilmesi gereken 5 öneri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.