Çocuklarda okula uyum süreci ile ilgili püf noktalar

Özellikle okula yeni başlayan çocuklar için bu dönem son derece zorlayıcı olabiliyor. Çocuklarda okula uyum süreci ile ilgili püf noktalar neler?

Çocuklarda okula uyum süreci ile ilgili püf noktalar

Çocuklarda okula uyum süreci ile ilgili püf noktalar neler?

Okula uyum sürecinde çocuklarda endişe, korku, üzüntünün yanı sıra içine kapanma, yemek yememe gibi davranışların da görülebileceğini söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolog Erkam Ünal;

“Çocuğun ayrılma korkusu atakları uzar, diş sıkma, tırnak yeme, altına kaçırma gibi semptomlar başlar, gece kabusları oluşur ve ebeveyne bağlılık aşırılaşırsa mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatrisinden destek alınmalı” diyor.


İnsan doğasında bilinmezlik ve belirsizlik tehlike algısı oluşturur.

Tehlike algısı durumlarında da beynimiz alarm verir, duruma hazırlıklı olmak ister. Bu nedenle yeni ve ilk olan şeylerle karşılaştığımızda korunma/korunma içgüdümüz aktif hale gelir.

Çocuğun eğitim hayatının başlangıcında yer alan okul öncesi dönemin de benzer bir durum olduğunu anlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolog Erkam Ünal, “Yeni ve yabancı bir yere uyum sağlamak, deneyim sahibi olan yetişkinler için bile oldukça sıkıntılıdır.

Uyum sağlama sürecine dair ilk deneyimlerin başında gelen okul hayatına ilk adım da çocuklar için de oldukça zorlayıcı olabilir” diyor. Ünal, okula uyum sürecinde anne ve babalara rehber niteliğinde öneriler paylaşıyor.

2-7 yaşlarındaki çocuk dünyaya nasıl bakar?

Çocuklar ve yetişkinler farklı gelişim evrelerinde olmalarından dolayı deneyimledikleri olayları da haliyle farklı algılarlar. Okul öncesi dönemde çocuk, kendi bakış açısı ile başkasının bakış açısı arasındaki ayrımı yapamaz.

Görünüş ile gerçeklik farkını yakalayamaz. Dünya algısı oluşurken, deneyimlerini, salt kendi duygu ve düşüncelerini referans alarak değerlendirir ve kodlar. Bilgi kaynağı kendi anlayışıdır.

Anaokuluna başlayacak bir çocuk için okul; tanımadığı bir ortam, yalnız kalması, ebeveynlerinden uzak olması, evde annesi ve kardeşinin birlikte geçirdiği güzel vakitten mahrum kalması gibi birçok anlam taşıyabilir. İlkokula başlayacak bir çocuk için ise okul; uzun süre oturmak, dikkatini toplamak, bilgileri öğrenmek, ödev yapmak ve sorumlulukların olması demektir.


İlk kez okul hayatına adım atan çocuk için okulun anlamını, uyum sağlama sürecinin zorluklarını ve olumsuz etkilerini sınıflamak mümkün değildir. Daha öncesinde kreş, anaokulu deneyimi olan çocuklar da uyum sağlama sürecinde zorluklar yaşayabilir.

Okul hayatı, çocuğun tek başına bazı şeylerle baş etmesi demektir. Çocuklar çoğunlukla bu durumun üstesinden gelir ama bazen okula uyum sağlama sürecinde zorlanabilir.

Okula uyum süreci çocuğu zorladığında neler yaşanır?

Okula uyum süreci

Anaokuluna başlayacak çocuklarda;

  • ayrılma korkusu,
  • yalnız kalma endişesi,
  • bebeksi haller,
  • sessizlik,
  • mutsuzluk hali,
  • anne babaya daha çok birlikte olmak istemek,
  • beraber uyuma isteği görülebilir.

İlkokula başlayacak çocuklarda;

  • yalnız kalma endişesi,
  • yemek yemek istememe,
  • hastalık sebepleri bulma,
  • arkadaşlık edinmede güçlük,
  • kendini ifade edememe görülebilir.

Ayrıca okul hayatına yeni adım atan ve uyum sağlama sürecinde olan çocuklarda;

  • endişe, öfke, korku, huzursuzluk,
  • çocuğun anne babası tarafından yönetilmesine olan aşırı isteği,
  • depresif ruh hali, umutsuzluk, üzüntü ( nadir de olsa ataklar ve aşırı hareketlilik) görülebilir.

Okula uyum sürecini daha kolay atlatmak için neler yapılabilir?

  • “Korkma, kaygılanma” demek yerine hem kendiniz hem çocuğunuz için kaygılanmanın, korkmanın, tedirgin olmanın, heyecanlanmanın bu sürecin doğal parçası olduğunu kendinize ve çocuğunuza hatırlatabilirsiniz.
  • Ayrılık sürecine kolayca alışabilmeyi beklemek yerine hem kendiniz hem de çocuk için bu sürecin sizi zorlayacağını ve zaman alacağını unutmayın.
  • Çocuğunuzun okuluyla, öğretmeniyle, arkadaşlarıyla kolayca bağ kurmasını ve sorunsuz uyum sağlamasını beklemek yerine her yeni olanda kendine has zorluklarının olacağını kendinize hatırlatın. Zorluklar problem değil yeni öğrenmeler için fırsattır.
  • Çocuğunuzun kendi başına idare edebileceğini düşünmek yerine destekleyici ve her an ulaşılabilir olduğunuzu hatırlatıcı söylem ve davranışlarda bulunun.
  • Ebeveynler, çocukları için en iyi kararı vermek ve en doğru olanı yapmak konusunda hassastır. Bu hassasiyetle zihinleri oldukça dolu ve karmaşıktır. Her zaman sevdiğimiz tercihleri yapamayız ama yaptığımız tercihleri sevebiliriz. Tercihlerin varacakları noktalara odaklanmak yerine sadece elde olan bu anı, okula uyum sağlama sürecini deneyimlemeye çalışın. Çünkü çocuğunuz başka bir zaman yeniden ilk kez okula başlamayacak.
  • Okula uyum sağlama sürecinin doğasını görmek, anlamak ve kabul etmek sonrasında yapılacakların yapılmasına alan açar.

Okula uyum sürecinde öğretmen ile tanışıp işbirliği kurun

Çocuğunuz anaokuluna başlıyorsa onunla okulla ilgili konuşabilir, burada yeni arkadaşlıklar edinebileceğini, farklı aktivitelere katılacağını ve bir oyun alanı içinde öğretmeninin de onunla olacağını anlatabilirsiniz.

Öğretmeniyle mutlaka tanışmalı, işbirliği kurmalı ve çocuğunuza öğretmenine güvendiğinizi hissettirmelisiniz. Kendinize bir ayrılma ritüeli oluşturun ve okula giderken sakin ve rahat bir şekilde ayrılmaya çalışın. Mümkünse okul sonrasında baş başa vakit geçirin.

Okul gündemini büyütmek yerine çocuğunuza destek verin.


Çocuğunuz ilkokula başlıyorsa okulla ilgili konuşup (okul saatleri ve okuldan kendisini, kimin alacağı konusunda net bilgi verin), okul alışverişini birlikte yapın. Öğretmeniyle mutlaka tanışmalı, işbirliği kurmalı ve çocuğunuza öğretmenine güvendiğinizi hissettirmelisiniz. Okul dışında da okul arkadaşlarıyla vakit geçirmesini destekleyin. Okul sonrası baş başa vakit geçirmek de faydalı olacaktır.

Ne zaman bir uzmandan destek almalıyım?

  • Okula uyum sağlama sürecinde yaşanılan zorluklar eğer 4 haftadan daha uzun sürerse,
  • Kapıda ağlamalar 2 haftayı geçerse,
  • Çocuğun ayrılma korkusu atakları uzarsa,
  • Diş sıkma, tırnak yeme, altına kaçırma gibi semptomlar başlarsa,
  • Gece kabusları oluşursa,
  • Ebeveyne bağlılık aşırılaşırsa mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatrisinden ya da çocuk ve ergenlerlerle çalışan alanında deneyimli psikologlardan destek alabilirsiniz.

Okullar açıldı ama çocuğunuz okula hazır mı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.