Disleksi belirtileri neler? Çocuk okuma yazma öğrenemiyorsa dikkat!

Bireylerde öğrenme güçlüğü olarak görülen ve nöropsikiyatrik bir bozukluk olan disleksi, aileler tarafından çoğu zaman fark edilmiyor.

Disleksi belirtileri neler? Çocuk okuma yazma öğrenemiyorsa dikkat!

Bireyin okuma, yazma ve sayısal işlemleri öğrenememesinin disleksi belirtisi olduğunu ifade eden uzmanlar, anne-babaları dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzm. Psikolog Leyla Arslan Özcanlı, bireylerde öğrenme güçlüğüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu.


Çocuk okuma, yazma ve sayısal işlemlerde zorlanıyor

“Disleksi, nöropsikiyatrik bir bozukluktur. Bir birey eğer kendisinden beklenen düzeyde okuma – yazma yapamıyorsa, ya da matematik yapamıyorsa öğrenme güçlüğünden şüphe ederiz” diyen Uzm. Psikolog Leyla Arslan Özcanlı;

“Fakat bu bireylerin aynı zamanda zihinsel bir sorunları yoktur. Tanısı koyulurken özgül öğrenme güçlüğünün, zekâ testi mutlaka yapılır.

Zeki olmasına rağmen okumayı anlamakta, okumakta ve okuduğunu yazmakta, ayrıca sayısal işlemlerde normal çocuklara göre çok zorlanırlar. Aslında bu 3 alt boyutta alabiliriz bunu. Okumayı öğrenememek, yazmayı öğrenememek, sayısal işleri öğrenememek gibi…” dedi.

Disleksi belirtileri

Arslan, “Okuma hataları deyince genelde “b” – “d” harfleri çok karışır, harfler atlanır “ve”, “ev” gibi okunabilir, “m”ler “n” gibi okunabilir, “e” – “a” sesleri karışır. Aynen böyle okuduğu için yazıyı da böyle yazabilir. Bu çocuklar okula başladıkları zaman böyle bir sorunla yüzleşirler” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aslında bu durumun okul öncesi çağda da yani 3 yaşından sonra da bizim tarafımızdan tespit edilmesi kolaydır; ama çoğu kez aileler bunun çok farkına varmaz. Doğrusu okulun da ikinci devresinde netleşir durum.


Okuma bu şekilde olunca, yazmada da aynı hatalar olur. Matematikte de aslında çarpım tablosunu öğrenemez bu çocuklar. Bunun daha önceki gelişim evrelerinde anaokulunda ise bu çocukların sağ – sol yönünü karıştırdıkları, sağı ve solu öğrenemedikleri bazı kavramları, bazı ince motor hareketleri yapamadıklarını görürüz.

Dengede yürüyemiyor, çatal-kaşık kullanmada geç kalıyorlar

Örneğin; bu çocuklar çatal – kaşık kullanmada da çok geç kalırlar. Dengede yürüyemezler, sek sek oynayamazlar, düğüm atamazlar. Bunlar 3 yaşına kadar yapılması gereken işlerdir. Bunları yapamazlar yani uğraşsalar bile bu alanda güçlükleri vardır.

Fark edilmezse eğer ve bu öğretilmezse bu güçlük okuma-yazmaya kalem, tutmaya kadar uzayabilir. Burada klinik pratik diye takip ettiğimiz 3. ve 4. sınıfa kadar gelmiş ve okuma-yazmadan nefret eden; ama zekâsı yerinde olan çocuklarla çok karşılaşıyoruz.”

Problemi fark edilmeyen çocuklar, okulu bırakmak zorunda kalıyor

“Bunlara baktığımız zaman, ortalama şunları görüyoruz: çocuklarda aslında uzay algısı da bozuluyor. Uzay algısı deyince; mesela ters algıları oluyor” diyen Arslan şöyle konuştu:

“Bir test yaptığımız zaman; diyelim ki bir şekil verdik. Bunu ‘Yazın-çizin’ dediğimiz zaman ters olarak döndürüyor şekli. Yazıları da aynı görüntüsü gibi ters yazabiliyor. Verdiğimiz şekilleri de yukarıdan aşağıya doğru döndürüyor. Herkeste böyle bir durum yok ama özgül öğrenme güçlüğünü zor kılan durum aslında bu.

Çocuğun bu durumunu anne – baba eğer fark etmezse, çocuk ders çalışmıyor, neden yapmıyor diye detaylı olarak düşünmek zorunda. Gerçekten çocuğun bu sorunu o kadar büyük ki ve bu anlaşılmadığı zaman o kadar farklı sorunlara neden oluyor ki çocuklar okulu bırakmak zorunda kalıyorlar ve okulu sevmiyorlar aslında başarılı olabilecekleri halde.


Gerek dünyada gerek Türkiye’de yapılan araştırmalarda böyle çocukların üçte biri okulu sevmediği için bırakıyor. Üçte biri tamamen tedavi ediliyor, doğru kişi ve tekniği buluyor; diğerleri de yapabildiği halde lise düzeyinde bırakıyor ve üniversiteye devam etmiyor.”

Okullar açıldı ama çocuğunuz okula hazır mı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.