Vücudumuz için iyi bakteriler neden bu kadar önemli?

Aynı doğada olduğu gibi sindirim sistemimizde de iyi ve kötü bakteriler savaş halindedirler. Peki iyi bakteriler sağlık için neden bu kadar önemli?

iyi bakteriler

Hem kendiniz hem de çocuklarınız için iyi bakteriler neden önemli, biliyor musunuz?

Erişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon adet ve 450 çeşidin üzerinde bakteri ve mantar bulunmaktadır. Bu bakteriler ve mantarlar normal bağırsak florasını oluştururlar.


Aynı doğada olduğu gibi sindirim sistemimizde de iyi ve kötü bakteriler savaş halindedirler. İyi bakteriler, eski çağlardan beri gıdaların ömrünü uzatmada da kullanılmaktadır. Ekmek, peynir, yoğurt, sirke, kefir, turşu, boza gibi fermantasyon ile üretilen tüm gıdalarda bu iyi bakteriler çalışmaktadır.

Probiyotikler hakkında Ceyda Düvenci’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Murat Baş, bağırsaklarda bulunan iyi bakterilerin yiyecekleri sindirmeye, istilacı kötü bakterilerle savaşmaya ve metabolizmada dengeyi sağlamaya destek verdiğini söyledi.

Günümüzde insanların iyi bakterilere daha çok ihtiyaç duyduğunu da kaydeden Baş, antibiyotik kullanımı, stres, uykusuzluk, düzensiz beslenme gibi nedenlerle vücudumuzdaki iyi bakterilerin sayısının azaldığını, bu gibi durumlarda insan vücudunun probiyotiklere ve iyi bakterilere daha çok ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Her iyi bakteri probiyotik değildir

Prof. Dr. Murat Baş, her iyi bakteriye probiyotik denilemediğinin altını çizdi. “Bir iyi bakteriye probiyotik diyebilmemiz için insanlar üzerinde sağlığa olan faydalarının klinik çalışmalarla kanıtlanmış olması gerekmektedir” dedi.

Baş, probiyotik bakterilerin, bazı süt ürünlerine ve bazı gıda takviyelerine ilave edildiğini, bu tür bakterilerin yaşayan mikroorganizmalar olduğunu ve sağlığa olan faydalarını görebilmek için, bu bakterileri canlı olarak vücudumuza almamız gerektiğini ifade etti.

Probiyotikler konusunda dikkat edilmesi gereken hususları da açıklayan Baş, “Isıyla işlem görmüş bir fermente üründe canlı mikroorganizma kalmaz. Yani probiyotik ilaveli yoğurdu yoğurt olarak tükettiğimizde, bu probiyotik bakterileri canlı olarak tüketmiş olur ve maksimum seviyede faydalanırız, fakat yoğurt çorbası yaptığımızda kaynatma süresince bu iyi bakterileri öldürdüğümüz için çorbaya probiyotik diyemeyiz.


Probiyotik şifa kaynağı kefir ile 5 basit tarif

Probiyotik bakteriler birçok bakteri gibi, asitli veya çok şeker olan ortamda yaşayamazlar ve sıcak ortamda da ömürleri çok kısadır” diye konuştu.

Hazır yoğurtlarla ilgili soru işaretlerini de gideren Baş, her hazır yoğurdun probiyotiklere sahip olmadığını ama evde hazırlanan yoğurtlara kıyasla daha zengin olduğunu ifade etti. Baş, probiyotikli yoğurtların hangileri olduğunu, ürünün üzerinde yer alan probiyotik ibaresinden anlaşılabileceğini söyledi.

Günde ne kadar probiyotik alınmalı?

Prof. Dr. Murat Baş, Ceyda Düvenci’nin günlük ne kadar probiyotik almalıyız sorusuna ise “Dünya Sağlık Örgütü, günlük alınması gereken probiyotik miktarını yapılan klinik çalışmalar sonrasında belirlemiştir.

Günlük minimum 100 milyon probiyotik alınmalıdır. Fakat her probiyotik için kendisi için beyan edilen sağlık faydasına göre tüketimi artabilir” diye cevap verdi.

Probiyotik ve prebiyotik farkı nedir?

Probiyotiklerle prebiyotiklerin anlam olarak sürekli karıştırıldığına da dikkat çeken Baş;

“Probiyotikler sağlığa faydası olan iyi bakterilerdir. Prebiyotikler ise, sağlığa faydası olan iyi bakterilerin bağırsakta kalma sürelerini veya aktivitelerini artıran gıda bileşenlerine verilen genel isimdir. Aslında prebiyotiklere lif demek daha doğru olur ve probiyotiklerle simbiyotik etki yaratırlar” dedi.

Çocukların gelişiminde probiyotiklerin önemi


Probiyotiklerin çocukların sağlıklı gelişimi açısından da önemine vurgu yapan Baş, bu tür iyi bakterilerin, okul çağındaki çocuklarda düzenli kullanıldığında, üst solunum enfeksiyonlarının belirli ölçüde azalttığına, sindirim sistemi ve metabolizmayı düzenlediğine ve buna bağlı olarak da çocuklarda bağışıklık sistemi ile ilişkili tüm rahatsızlara dair önemli bir destekleyici olduğuna işaret etti.

Probiyotik tüketimi psikolojiyi nasıl etkiliyor?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.