Plaza çalışanlarında D vitamini eksikliği daha fazla

D vitamini eksikliği, son yıllarda plaza tipi binalarda yaşayan ya da çalışanların en sık karşılaştığı sorunların başında geliyor.

Plaza tipi yüksek katlı, balkonu olmayan binalarda yaşayan, iş yerlerinde çalışan, yoğun çalışma koşulları nedeniyle dışarı çıkmaya fırsat bulamayan insanlar güneş ışınlarından mahrum kalıyor.

Yoğun çalışma temposu içerisinde, bilgisayar başında ve neredeyse bütün günü kapalı ofislerde çalışarak geçirenlerin, sıklıkla halsizlik, yorgunluk, nedensiz mutsuzluk, depresyon, saç dökülmesi, kas ağrısı ve unutkanlık gibi yakınmaları oluyor.


Son yıllarda bu tür yakınmaların temelinde, D vitamini eksikliği yer alıyor. Gün boyu kapalı alanlarda çalışanlar, güneş ışınlarından faydalanamıyor. Güneş’ten yeterince yararlanılmadığı durumlarda, D vitamini eksikliği yaşanması kaçınılmaz oluyor.

D vitamininin vücudun genel sağlığı ve iyiliği için hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu;

“D vitamini eksikliği, ülkemiz dahil dünyanın birçok bölgesinde sık rastlanan güncel bir sağlık sorunudur. Ana kaynağı güneş ışınları olan D vitamini, güneş ışınlarının cilde doğrudan yansıması sonucu vücutta üretilir. Besinlerde çok az miktarda bulunur. Bu nedenle gün boyu kapalı ortamlarda ya da ofislerde çalışanları bekleyen en büyük tehlikelerden biri D vitamini eksikliğidir.


D vitamininin vücutta bilinen en önemli görevi; kemik kütlesinin sağlanması ve korunmasıdır. Kemik dokusunun ana minerallerinden biri olan kalsiyum, D vitamininin varlığında kemiklere yerleşir. D vitamini ayrıca vücutta, sinir sisteminden, kasların çalışabilmesi ve bağışıklığın devam etmesine kadar önemli görevlerde bulunur” dedi.

Plaza çalışanlarının için öğle yemeğini dışarıda yemesi şart

D vitamini yetersizliğinin veya eksikliğinin, son yıllarda insülin direnci, obezite, yaygın kanser çeşitleri, kardiyo-vasküler hastalıklar, enfeksiyon hastalıkları, otoimmün hastalıklar, depresyon vb. birçok sorunla ilişkilendirildiğini belirten Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu;

“Şehirleşme ile birlikte yüksek ve kapalı binalara hapsolma durumunda, vücut güneş ışınlarından yeteri kadar yararlanamıyor. D vitaminini vücutta sentezleyebilmek/üretebilmek için gündüz 11.00 ve 15.00 saatleri arasında, güneş kremi kullanmadan, ortalama 20 dakika direkt güneş ışığına maruz kalmak gerekiyor.


Yaz aylarında güneş ışınlarından bolca yararlanabilmek için plaza çalışanlarına, öğle yemeklerini ofis dışında tercih etmelerini, işyerlerinde balkonu olanların da belirtilen saatlerde çay ve kahvelerini balkonda içmelerini öneriyorum. Pencere camından ultraviyole ışınlarının yüzde 90’ı geçmez. Bu yüzden cam arkasından güneşlenmenin D vitaminine katkısı sınırlıdır” dedi.

Güneş değil, güneşsizlik hasta eder! D vitamini neden hayati?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.