Meme kanseri tedavisinde en son gelişmeler

Gerek dünyada gerekse ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanseri her 8 kadından birinin kapısını çalıyor. 40 yaşın üzerinde kadınlarda görülme sıklığı artarken, 50-59 yaş grubunda en yüksek seviyeye ulaşıyor. 

Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er “Meme kanserinin görülme sıklığı gelişmiş ülkelerde kanser öncesi lezyonların erken saptanması, koruyucu mastektomi yapılması ve hormon kullanımının azalması gibi nedenlerle azalmaya başlamıştır.”

“Batı tipi beslenmenin (hazır gıdalar, yağlı beslenme) benimsendiği, obezitenin arttığı, fiziksel aktivitenin az olduğu, hormon kullanımının yaygın olduğu ülkelerde ise sıklık artmaktadır. Ülkemizde de risk faktörlerine dikkat edilmemesi durumunda sıklık daha da artacaktır” diyor.


Buna karşın bilim dünyasının üzerinde en çok çalışma yaptığı kanserlerden biri olan meme kanserinde yeni tedavi yöntemlerinin hayatta kalma oranını artırdığını belirten Prof. Dr. Özlem Er, en son 4 gelişmeyi anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Kemoterapi gerekliliği azaldı

Kemoterapi bazı hastalar için hayat kurtarıcı bir tedavi yöntemi. Bununla birlikte 2018’de en önemli gelişmelerden biri erken evre, hormon reseptörleri pozitif kadınlarda kemoterapi gerekliliğinin azalması oldu. Uluslararası bir çalışma; kemoterapiden fayda görecek olan hastalar ile fayda görmeyecek olanların ayrılmasını sağladı.

Tümör dokusundaki genleri inceleyerek kemoterapi uygulamaksızın hormonoterapi uygulanabilecek hasta grubu saptandı. Tümör büyüklüğü 1-5 cm arasında olan, lenf bezlerine yayılmamış, ER pozitif, HER2 negatif, kanser nüks riski düşük hastalar için kemoterapi vermeksizin yalnızca hormonoterapi ile hastalıksız yaşam büyük ölçüde mümkün hale geldi. Bu hastaların yüzde 93’ünde başarı sağlandı.


Hastalığın ilerlemesi 2 kat geciktirildi

Meme kanseri nüks eden hastaların yüzde 30’unda tümörün özellikleri değişebiliyor. Eğer kanser hücreleri hormon reseptörleri pozitifse hormonoterapi için kullanılan ilaçlara direncin gelişmesini geciktiren CDK4-6 inhibitörü adı verilen haplardan eklendi. Bu sayede hastalığın ilerlemesine kadar geçen sürede 2 kata varan uzama sağlandı.

Akıllı ilaçlarla hastalığın kontrolü sağlandı

Meme kanserinde genetik yatkınlığı gösteren BRCA 1-2 genlerinde mutasyon olan hastalarda yeni bir tedavi seçeneği kullanılmaya başlandı. Daha önce yumurtalık kanserinde etkili olduğu gösterilen ilaçlar meme kanserinde de etkinliğini kanıtladı. PARP inhibitörü olarak bilinen haplar ile hastalığın kontrolü sağlandı.

Tamamlayıcı tedaviler yararlı bulundu

Meme kanseri tedavisi süresince ve sonrasında, belirtilerin ve yan etkilerin tedavisinde tamamlayıcı tıp tekniklerinden yararlanmak konusunda Integratif Tıp Derneği (SIO) ve Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) ortak görüş açıkladı.

Anksiyete (endişe), stres, duygudurum bozuklukları, yorgunluk, yaşam kalitesi, lenfödem, kemoterapiye bağlı bulantı-kusma, ağrı ve uyku sorunları için uygun tamamlayıcı teknikler önerildi.


Endişe ve stresi azaltmak için müzik tedavisi, meditasyon, stres yönetimi ve yoga yararlı bulundu. Yaşam kalitesini artırmak için yoga ve meditasyon; kemoterapiye bağlı bulantı-kusmanın azaltılması için akupunkturdan faydalanılması önerildi. Meme kanseri tedavisine bağlı yan etkileri kontrol etmek için besin destekleri ise uygun bulunmadı.

Meme kanseri tedavisi nelere göre belirleniyor?

  • Tümörün tipi: Patolojik inceleme sonucu hastalığın kaynaklandığı noktaya göre duktal (süt kanalından kaynaklanması) veya lobuler (süt bezinden kaynaklanması) olması
  • Evresi: Meme dışında lenf bezlerine ve uzak organlara yayılımı
  • Hormon reseptörleri: Tümör hücreleri üzerinde estrojen veya progesteron reseptörlerinin varlığı
  • HER2 olup olmaması: Tümör hücreleri üzerinde büyüme proteini olan HER2 reseptörünün varlığı
  • Tümörün büyüme hızı: Ki67 hücrelerin büyüme hızını gösterir
  • Nüks riski: Cerrahi sonrası elde edilen verilere göre hastalarda ilk 5 yılda hastalığın tekrarlama riski
  • Kadının yaşı: 35 yaş öncesi dönemde tanı alan hastalar ve menopoz öncesi tanı alan hastalar tedavi planı açısından ayrı değerlendirilir
  • Genel sağlık durumu: Hastada diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi yandaş hastalıkların olup olmaması
  • Menopozda olup olmaması: Menopoz öncesi ve sonrası dönemde hormonoterapi seçenekleri açısından farklılık gösterir

Meme kanseriyle ilgili doğru bilinen 8 yanlış


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.