Okul çağı çocukları için doğru beslenme ve porsiyon önerileri

Okul çağı; çocukların beslenme alışkanlıklarının geliştiği, fiziksel, bilişsel ve sosyal büyüme ile gelişmenin hızlandığı önemli bir dönemdir.

Okul çağı çocukları için doğru beslenme ve porsiyon önerileri

Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, ileri yaşlarda görülebilecek sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli rol oynar. Koroner kalp hastalıkları, damar sertliği, şeker hastalığı ve bazı kanser tiplerinin başlangıcının çocukluk dönemindeki yanlış beslenme alışkanlıklarıyla ilişkili olduğu çalışmalarla ortaya konmuştur.

Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Handan Yaşar, okul çağı çocuklarının beslenmelerinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.


Besin seçiminde sosyal medyadan bile etkileniyorlar

Çocuklar, besin seçimleri konusunda okul arkadaşları, öğretmenleri ve hatta sosyal medyadan etkilenebilirler. Okul çağı çocuğunun yanlış ya da doğru beslenmesi ailenin ve okul yönetimindeki kişilerin eğitimini gerektiren önemli bir konudur.

Çocuğun, hangi tür besine, ne miktarda ihtiyacı olduğunu bilmemesi, düzensiz besin alımı, yanlış besin seçimi, besinlerin hazırlanması, pişirilmesi ve saklanmasında hatalı uygulamalar, okullarda verilen besinlerin uygun olmayışı yanlış beslenmeye ve dolayısıyla ciddi sağlık sorunlarına neden olmaktadır.

Beslenme ile alınan enerji, gün içinde sarf edilen enerjiye eşit olmalıdır

Okul çağı çocuklarında dengeli ve yeterli beslenmeyi belirleyen temel ilkeler, enerji ve protein gereksinimidir. Enerji gereksinimi; yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, fiziksel aktivite, ergenlik, bazal metabolizma ve büyüme hızı gibi değişkenlere bağlıdır.


Pratik olarak çocuktaki enerji alımı, tüketimine eşit olmalıdır. Şişmanlama eğilimi varsa enerji alımı azaltılıp, fiziksel aktiviteyi artırmaya yönlendirilmeli, televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen zaman sınırlandırılmalıdır.

Vitamin tabletleri ve şuruplarını tercih etmeyin

Alınan enerji, protein, vitamin ve mineral desteği doğal yollardan sağlanmalıdır. Vitamin tabletleri ve şurupları tercih edilmemelidir. Sebze-meyve ve tam tahıl ürünlerinin tüketimi desteklenmeli, lif tüketimi artırılmalıdır.

Rafine tahıl ürünleri, trans yağlar ve şeker katkılı gıda ve tuz tüketimi azaltılmalıdır. Yağı azaltılmış süt ve ürünlerinin yanı sıra, kuru baklagiller, et, tavuk ve balıketi, tahıl ürünleri gibi yağ içerikli gıdalar diyette bulundurulmalıdır.

Yemek esnasında yalnız bırakılan çocuk yanlış besleniyor


Genel olarak okulda ve okul dışında tek başına bırakılan bir çocukta yanlış beslenme alışkanlıkları sıkça görülmektedir.

Yanlış beslenmenin alışkanlık haline gelmesine yol açan faktörler şöyle sıralanmaktadır:

  • Fast food ve abur cuburla beslenme alışkanlığı hızlı yaşam temposu nedeniyle doğmuş ve sonra da bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Bu tür beslenme yüksek enerjili ve besleyici değeri olmayan bir beslenme biçimidir. Bu şekilde beslenenlerde, hipertansiyon, obezite, gastroözefagial reflü hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalığı ve vitamin-mineral eksikliği problemleri görülür.
  • Okul çağı çocukları zaman bulamamaları ve sabah aç hissetmemeleri gibi gerekçelerle sıklıkla kahvaltı etmeden okula giderler. Ayrıca kız çocukları arkadaşlarından etkilenerek şişmanlama korkusu ile öğün atlamaktadır. Düzenli kahvaltı eden çocukların bilişsel işlevleri daha iyi, hafızaları daha güçlü olur.
  • Meyve suları, meyve aromalı içecekler ve diğer alkolsüz içecekler evde ve ev dışı ortamlarda çocukların sıkça tükettiği seçenekler haline gelmiştir. Bu tip içecekler yüzde 100 meyve suyu olmadıkça meyve içermemekte ve kalori vermelerine rağmen çok az besin değeri içermektedir.
  • Çocukluk ve ergenlik döneminde başlayan fazla kilo alımının, ileri yaşlarda da devam ettiği ve hipertansiyon, ateroskleroz, tip II diyabet ve uyku apnesi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu bilinmektedir. Aile öyküsü de obezitenin gelişmesi için bir risk faktörüdür.
  • Anne-babadan biri obez ise çocuk yüzde 30, her ikisi de obez ise yüzde 70 obez olma riskine sahiptir. Uygunsuz beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam da obezitenin gelişmesinde rol oynar.
  • Televizyon ve bilgisayar başında geçirilen zamanın artması ve bunların karşısında yüksek enerjili düşük besleyici değeri olan besinlerin tüketilmesi, servis ile okula gitme, yürüme ve spor alışkanlıklarının olmaması obeziteye davetiye çıkarır.

Okul çağı çocukları için beslenme porsiyonlarını hazırlamadan önce bu önerilere göz atın

  • Şekerler ve yağlar çok az kullanılmalı.
  • Et, balık, tavuk, kuru baklagiller, yumurta ve yağlı tohumlar 2-3 porsiyon.
  • Süt, yoğurt, peynir grubu 2-3 porsiyon.
  • Meyve sebze grubu 4-6 porsiyon.
  • Ekmek, tahıl, pirinç, makarna grubu 6-9 porsiyon.
  • Çocuk beslenmesinde önerilen porsiyon miktarlarının yetişkinler için olan porsiyon miktarlarına göre daha az olduğu unutulmamalıdır.

Besin gruplarının bir porsiyona karşılık gelen miktarları şöyle sıralanabilir;

  • Süt grubu: Süt, yoğurt, kefir 200 ml, beyaz peynir 60gr
  • Et grubu: Kırmızı ve beyaz et 100 gr, balık 150 gr, yumurta 2 adet
  • Ekmek ve tahıl grubu: Tüm ekmek türleri 50 gr, makarna, erişte, pirinç, bulgur 50 gr, simit 50 gr
  • Sebzeler: Yeşil yapraklı sebzeler 200 gr, diğer sebzeler 150 gr
  • Meyveler: Karpuz, kavun gibi büyük meyveler 150 gr, elma, armut, şeftali, portakal, 150 gr, erik, kayısı, incir, kivi, kuru meyve 30 gr, taze meyve suyu 100 ml
  • Kuru baklagiller 60 gr.

Öğrencilerin okul başarısı, beslenme alışkanlıklarına da bağlı!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.