Sonbaharı grip olmadan geçirmenin üç önemli yolu

Kapalı ortamlarda geçirilen zamanın artması nedeniyle grip, nezle ve soğuk algınlığı gibi bulaşıcı hastalıklar bu mevsimde daha sık görülüyor.

Doğru tedavi edilmeyen grip zatürre nedeni!

Nezle ve gribin birbirine karıştırıldığını belirten uzmanlar, nezlenin gribe oranla daha hafif geçirildiğini belirtiyor. Uzmanlara göre, ev ve sınıf gibi kalabalık ortamların havalandırılması, ellerin sık sık yıkanması, sigara dumanından uzak durulması bu hastalıkların önlenmesinde etkili oluyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Murat Topak, sonbaharda hava sıcaklıklarının düşmesi ve aynı zamanda insanların kapalı alanlarda sıklıkla bir arada olması gibi nedenlerle üst solunum yolları enfeksiyonlarında artış gözlemlendiğini belirterek en çok rastlanılan hastalığın nezle ve soğuk algınlığı olduğunu söyledi.


Nezle çocuklarda daha sık görülüyor

Halk arasında nezle, soğuk algınlığı ve gribin birbiri yerine kullanıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Murat Topak, bu hastalıkların birbirinden farklı olduğunu belirterek “Nezle çok sık görülen bir hastalık özellikle çocuklarda 5-6, yetişkinlerde 3-4 defa gözlemleniyor. Nezleye neden olan 200’den fazla virüs tespit edildi. Nezle gripten farklı olarak daha iyi huyludur” dedi.

Sonbahar ve kış mevsiminde çocukların ve yetişkinlerin hiç hasta olmamasının mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Murat Topak, “Hasta olmamak için sürekli izole bir ortamda bulunulması gerekiyor. Çocuklar kreşte, yetişkinler de ise toplu taşıma araçlarında virüs ile karşılaşıyor” dedi.

Hapşırıkla, öpüşmeyle ve el temasıyla bulaşıyor

Nezlenin buluşma yollarının üç şekilde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Topak, bunları şöyle sıraladı:

“Birincisi damlacık enfeksiyonu şeklinde bulaşmaktadır yani hapşırık ve öksürük ile bulaşmaktadır.Soluduğumuz havaya saçılan küçük partiküller gözle göremediğimiz havadaki küçük toz partiküllerine yapışıyor.

Bu şekilde bir balon gibi havada asılı kalıyorlar. Bu virüsler 2-3 saat havada canlı kalabiliyorlar. Sağlıklı bir insan bu havayı soluduğunda virüsler burun mukozasına yerleşiyor ve hastalık tablosu oluşturuyor. Ama tabi ki damlacık enfeksiyonu sonucunda kesin hasta olunacağı söylenemez. Vücut direnci, virüsün miktarı, çevre koşullarına bağlı olarak hasta olma riski değişebiliyor. İkincisi doğrudan temas şeklindedir.

Öpüşme ile gerçekleşiyor. Üçüncüsü ise elle temas şeklindedir. Hapşırıldığı, öksürüldüğü zaman elimizi ağzımıza götürdükten sonra eldeki virüsleri dokunulan yere bırakarak bir başkasının teması ile geçmektedir.”

Eller mutlaka sık sık yıkanmalı

Alınacak bazı önlemlerle nezleden korunmanın mümkün olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Murat Topak, “Hasta olan kişinin dokunduğu yere temas etmişsek elimizi yüzümüze ve gözümüze getirmemeliyiz. Dışarıdan eve geldiğimizde elimizi yıkamalıyız.

Bu yıkama eli ıslattıktan sonra parmak aralarını, bilekleri ve avcu iyice ovalayarak en az 20 saniye sürmeli ve kurutmalıyız. Bir diğer koruma yolu hasta olan kişi ile temasa geçmemek. Öpüşmeden, selamlaşmadan kaçınılmalı. Toplu yerlerde, toplu taşıma araçlarında maske kullanma gibi önlemler alınabilir” uyarısında bulundu.

Kolun iç yüzeyine doğru hapşırın

Hasta olan kişinin çevresine nezleyi bulaştırmaması için bazı önlemler alabileceğini ifade eden Prof. Dr. Murat Topak, “Hasta olan kişi hapşırırken, öksürürken elini ağzına götürmek yerine ağzını ve burnunu kolunun iç yüzeyine doğru getirerek hapşırır, öksürür ise virüslerin çevreye yayılması engellenebilir” diye konuştu.

Kapalı ortamlar sıkça havalandırılmalı

Nezleye yakalanma risklerini de sıralayan Prof. Dr. Murat Topak, “Kreş kullanımı, okullarda sınıfların kalabalık olması, sigara içilmesi, toplu taşıma araçlarında içeri temiz hava girmemesi riski artırıyor” dedi.


Nezlenin önlenmesi için ev ve sınıf gibi kapalı ortamların sık sık havalandırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Murat Topak, “Kapalı ortamlar sık sık havalandırılmalıdır. Yeterli temiz hava girmesi sağlanmalı, sigara içilmemeli, tozolmamasına özen gösterilmelidir” tavsiyesinde bulundu.

Sigara dumanı burundaki savunma sistemini zayıflatıyor

Sigara dumanının nezle olmayı kolaylaştırdığını ifade eden Prof. Dr. Murat Topak, “Burun mukozasındaki titrek tüylerin görevi mukozayı korumaktır. Sigara dumanı bu titrek tüylerin hareketine engel olmaktadır.

Mukozaya yapışmış bir virüs titrek tüyler ile arkaya doğru itilip yutarak uzaklaştırılmaktadır. Ancak sigara dumanı bu titrek tüyleri felç ettiği için görevini yerine getirememektedir” dedi.

Burun akıntısı, gözde yaşarma görülüyor

Nezle olan kişinin burun akıntısı, burun tıkanıklığı, gözde yaşarma, boğazda kuruluk ve öksürük şikayeti ile karşılaştığını belirten Prof. Dr. Murat Topak çocuklarda ateşin daha ön planda olduğunu, yetişkinlerde ateşin pek görülmediğine dikkat çekti.

Nezlede antibiyotik kullanılmaz

Nezlede yeterli sıvı alınmasının önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Topak, ,”Bitkisel çaylar tüketilmeli, çocuklarda ateş düşürücü dışında çok ilaç önerilmiyor. Burun tıkanıklığı için tuzlu ve karbonatlı su ile temizlenebilir. Nezle virüs enfeksiyonu olduğu için antibiyotikler yararsızdır. Hasta kendi bildiği antibiyotiği kullanmamalı ve mutlaka hekime danışılmalıdır” uyarısında bulundu.

Nezlenin normal sürecinin 3-10 gün arasında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Topak, “Bu süreçten sonra semptomlar ortadan kalkıyor. Öksürük fazlalaşırsa ateş artarsa kulak ağrısı başlarsa komplikasyona dönüşmüş olabilir. Mutlaka bir uzmana danışılmalıdır” uyarısında bulundu.

Grip aniden başlıyor

Grip de tıpkı nezle gibi yine virüslerle meydana geliyor ancak başlangıcı daha anidir. Şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı, titreme, öksürük şeklinde başlamaktadır. Grip nezleye göre daha ağır geçmektedir ve kişi yatma ihtiyacı duymaktadır.

Virüslerle meydana geldiği için bu hastalıkta da antibiyotik kullanılmıyor. Grip dünya çapında salgınlara neden olan bir hastalıktır. Grip nezleden farklı olarak çok daha fazla komplikasyona neden olabiliyor. Ölüm ile sonuçlanabiliyor.

DSÖ, grip aşısı öneriyor

Gribin bulaşma yollarının nezle ile aynı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Topak, “Gribin korunma yollarında nezleden farklı olarak Dünya Sağlık Örgütünün risk grupları için önerdiği aşı yöntemi var.

Bu risk grubu özellikle 65 yaşının üstü, hamileler, sağlık çalışanları, küçük çocuklar, diyabet hastaları, vücut direncini bozan hastalığa sahip kişiler, kronik hastalığı olan kişilerden oluşuyor. Aşı için önerilen zamanlama Ekim Kasım aylarıdır. Aşının bağışıklık süresi 8 aylıktır” dedi.

Gripte istirahat şart

Grip olan kişinin istirahat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Murat Topak, “Solunum sıkıntısı, bilinç bulanıklığı gibi komplikasyonlar karşısında hastaneye gidilmelidir. Üşüme hissi, titreme karşısında ılık su ile duş alınmalı ve kat kat örtünülmemelidir” uyarısında bulundu.


Prof. Dr. Murat Topak, nezle ve grip sırasında kulak ağrısı ve kulakta tıkanıklığın bir komplikasyonun habercisi olabileceğini belirterek bu durumun işitme kaybına neden olabileceğini ve uzmana danışılması gerektiğini ifade etti.

Sonbaharda sağlıklı detoks yapmak için 9 etkili öneri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.