8 bin yıllık tarım alanını kömür etme!

TEMA Vakfı, kömürlü termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara dikkat çekmek üzere yeni bir farkındalık kampanyası başlattı. “Kömür Etme” sloganıyla başlatılan kampanya ile yurt genelinde tarım alanlarına yönelik termik santral tehdidine ilişkin kamuoyu yaratılması hedefleniyor.

TEMA Vakfı: 8 bin yıllık tarım alanını kömür etme!

TEMA Vakfı termik santral kurulması planlanan ve Avrupa’da tarımın ana vatanı olan Kırklareli’yi basın temsilcileri ve uzmanlarla birlikte ziyaret etti.

Türkiye’nin gıdasını üreten Trakya, Çanakkale, Eskişehir, Adana, Konya ve Karaman’ın verimli tarım topraklarına kömürlü termik santraller ve kömür ocakları kurulması planlanıyor. Kömürlü termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara dikkat çekmek için çalışmalar yürüten TEMA Vakfı, bu sefer de yeni başlattığı kampanya ile “Kömür Etme” diyerek kömür yatırımlarının tarım alanlarında yapılmaması için karar alıcılara çağrı yapıyor.


Termik santral projelerinden biri Avrupa’daki tarım hayatının temellerinin atıldığı arkeolojik kazılarla saptanan Kırklareli’de planlanıyor. Bu kapsamda gıdayı, suyu ve hayatı tehdit eden kömür projelerinin tarım toprağına vereceği zararları yerinde görmek ve konuyla ilgili detayları paylaşmak üzere TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, basın temsilcileri, TEMA Vakfı gönüllüleri ve uzmanlar ile birlikte Kırklareli’yi ziyaret etti.

TEMA Vakfı: 8 bin yıllık tarım alanını kömür etme!

Tarım Avrupa’ya Trakya’dan yayıldı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının önemli çalışmaları sayesinde Bakanlar Kurulu kararları ile toplam 7 milyon hektarı (yaklaşık iki Konya ili büyüklüğünde bir alan) kaplayan 257 ovanın “Büyük ova koruma alanı” ilan edildiğine değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Türkiye’nin gıdasının üretilmesinde önemli bir yer tutan Trakya’nın 85 bin dönümlük Kırklareli Ovası da bu ovalar arasında yer alıyor.

Bu bölgedeki verimli topraklara maalesef kömürlü termik santral kurulması planlanıyor. Büyük ova ilan edilen bölgelerde projelendirilen termik santral ve kömür madenciliği projeleri Türkiye’nin gıda ve su güvencesini tehdit ediyor. Bu projeler başta toprak ve su varlıkları olmak üzere tüm doğal varlıklara geri dönülmez zararlar veriyor.

Ayrıca termik santrallerin neden olacağı hava kirliliği ve su tüketimi tarımı, çiftçiyi ve halk sağlığını olumsuz etkiliyor. Öte yandan bir kömürlü termik santralin ortalama 35 yıllık ömrü bulunuyor. Ancak bu bölgenin 8 bin 200 yıl önce ilk tarımsal yaşamın başladığı ve Avrupa’ya yayıldığı topraklar olduğu biliniyor. Bu topraklar tarımsal açıdan tarihi değerini günümüzde de sürdürüyor. 35 yıllık enerji üretimi için binlerce yıllık tarımsal değerden vazgeçilmemesi gerekiyor.

Yerli halk, bu verimli topraklara termik santral yapılmasını istemiyor!

TEMA Vakfı: 8 bin yıllık tarım alanını kömür etme!

Ayrıca bu bölgeye planlanan termik santral için gerçekleştirilmek istenen çevresel etki değerlendirme (ÇED) kapsamındaki halkı bilgilendirme toplantısını yerel halk yaptırmadı. Çünkü bu verimli topraklara termik santral yapılmasını istemiyorlar. Tarım ve hayvancılık yaparak hayatlarını sürdürmek istiyorlar. Bu bakımdan Tarım ve Orman Bakanlığına tarım alanlarındaki kömür yatırımlarına izin vermemesi için çağrı yapıyoruz” dedi.


Enerji verimliliği ve tasarrufuna öncelik verilmeli

Uluslararası Enerji Ajansı kısa bir süre önce karbon salan herhangi bir santralin inşa edilebilmesi için artık yer olmadığını, tüm yeni enerji projelerinin düşük karbonlu olması ve mevcut altyapının emekli edilerek enerji altyapısının temizlenmesi gerektiğini açıkladı. Buna karşın bugün Türkiye’nin önemli tarım alanlarına termik santraller kurulması planlanıyor.

Türkiye’nin %27 oranında toplam enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli bulunuyor ve neredeyse tüketilen enerjinin üçte biri israf ediliyor. En ucuz ve temiz enerji, tüketilmeyen enerjidir. Konut ve ofislerde %29 oranında elektrik tasarrufu potansiyeli var. Türkiye’nin sanayideki enerji tüketimi birkaç sektörde yoğunlaşmış durumdadır.

Sanayide tüketilen enerjinin %45’ini, elektriğin %29’unu çimento ve demir-çelik sektörü tüketiyor ve bu sektörlerde yüksek oranda enerji verimliliği ve tasarrufu potansiyeli bulunuyor. Sadece bu iki sektörde bile %20’den fazla elektriği geri kazanma fırsatı var. Tekstil sektöründe ise bu oran %57 seviyesine erişiyor. Bu nedenle elektrik üretmek için yeni kömürlü termik santraller projelendirmek yerine enerji yatırımlarında tasarruf ve verimlilik çalışmalarının önceliklendirilmesi önem kazanıyor.

TEMA Vakfı: 8 bin yıllık tarım alanını kömür etme!

Kırklareli’de planlanan kömür yatırımı ile ilgili bilgiler

Yılda 7.000 saat çalışacak santralde toplam 2.5 milyon ton kömür (linyit) yakılacak. Santralin hammaddesi olan kömür, yatırımcının bölgedeki ruhsatlı kömür ocaklarından temin edilecek. ÇED başvuru dosyasına göre yılda toplam 500 bin ton kül meydana gelecek. Planlanan termik santralin tamamı tarım alanı üzerinde yer alıyor. Termik sahası, büyük ova sınırında bulunuyor. Kömürün temin edileceği maden sahası tamamen büyük ova ilan edilmiş Kırklareli Ovası ile çakışıyor. Toplam 13.800 hektarlık bir kömür madeni ruhsatlı saha bulunuyor.

Su tüketimi

ÇED Başvuru Dosyasına göre tesiste yılda 840 bin metreküp su kullanılacak. Suyun yeraltı su kuyularından ve/veya bölgedeki mevcut yüzeysel su kaynaklarından temin edilmesi planlanıyor. Bununla birlikte suyun temini hala belirsiz durumdadır. Henüz Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nden su temini konusunda onay alınmadığı biliniyor. Su bölgede tarım ve sanayi için önemli bir varlıktır. Bu varlık bir de su yoğun bir enerji tesisi olan termik santral ile paylaşılacak.

TEMA Vakfı: 8 bin yıllık tarım alanını kömür etme!

Trakya’nın tarımsal üretimi


Trakya Kalkınma Ajansı’nın verilerine göre Trakya’da özellikle bitkisel üretimde ayçiçeği, çeltik, kanola, buğday ve bağ alanları önemli bir yer tutuyor. Trakya Türkiye buğday üretiminin %12’sini, ayçiçeği üretiminin %61’ini, çeltik üretiminin de %54’ünü karşılıyor. Bölgenin Türkiye’de en fazla “Mutlak Korunacak Tarım Arazisi”ne sahip olduğu biliniyor.

Enerji tasarrufu önerileri: Fatura düşüren yöntemler


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.