CHP’li Öztürk Yılmaz parti yönetimi tarafından “Türkçe ezan” konusu üzerinden disipline sevk edilip partiden ihraç edilmesi isteniyor. Eğer bu gerçekleşir ise CHP’nin demokrasi tarihine utanç vesilesi olarak yazılacaktır!..
CHP’nin demokrasi kültürüne yakışmaz bu!
Bilindiği üzere CHP milletvekili Öztürk Yılmaz bir televizyon kanalında “Ezan Türkçe okunsun” söyleminde bulunmuştu. Bunun ardından CHP yönetimi, Yılmaz’ı disipline sevk etti. Ardından Yılmaz, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na zehir zemberek açıklamada bulundu…
Bu olayın yerel seçimler öncesinde yaşanması CHP açısından oldukça üzücü ve bir o kadar da yanlış! Nereden tutsanız elinizde kalacak bir olaylar dizisi yaşandı şu birkaç gün içinde.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldukça demokrasiyi benimsemiş, demokrasi kültürünü içselleştirmiş sağduyulu bir lider. Gerek parti içinde gerekse siyasi çerçevede demokrasiyi tüm katmanlara yaymıştır. Kendisine yumurta atılan, çeşitli ortamlarda ağır protestolara maruz kalan Kılıçdaroğlu’nun, Öztürk Yılmaz’ın partiden ihraç edilmesi konusunda geri adım atması temennimdir.
Bilindiği üzere Yılmaz, Musul Başkolonsu olarak görev yapmış ve ardından Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun alnını öptüğü bir kişi. Öztürk o günkü siyasi ortamdan geçip CHP milletvekili adayı olmuş ve CHP’nin dış politika sorumluluğunu üstlenmiştir.
Evet, 24 Haziran seçimlerinden sonra gerek Öztürk Yılmaz gerekse CHP’li Elazığ milletvekili Gürsel Erol parti yönetimine karşı tavır almış ve CHP’nin başarısızlığını eleştirmişlerdi. Bu kişiler bugün parti disipline sevk edildiler.
Burada iki gerekçe ortaya çıkıyor:
Biri “Türkçe ezan” konusu bir diğeri “parti yönetiminden izin almadan kanala çıkmaları”. Umarım gerekçe ikinci durumdur. CHP, bu ikinci durumdan dolayı pek tabi disipline sevk edebilir; bunun sonucunda da partiden ihraç değil; belki bir ihtar veya bir kınama söz konusu olabilir. Mayıs ayı içerisnde tıpkı Fikri Sağlar‘a yapıldığı gibi yalnız ve yalnız bir kınama…
Hayır, eğer durum “Türkçe ezan” konusu üzerinden ele alınıp buradan bir ihraç söz konusu olursa; bu, CHP’nin demokrasi tarihine utanç vesilesi olarak yazılacaktır!
Günü kurtaracak siyasal-politik davranışlar, CHP açısından kabul görecek bir durum olmayacaktır. Yerel seçimlere giderken ‘AKP’nin hışmı’na uğramaktan korkup bu tür eylem içerisine girmek tarihi bir yanılgıdan öteye geçemez! Zira, AKP dediğimiz bu parti bugün, evet güçlü; ancak şu da unutulmamalıdır ki, AKP bir lider partisidir ve yarın adı Türk siyasetinde nasıl yer alacak herkes tahmin ediyordur. “AKP’ye göre” bir siyasi davranış mutlak olmayacaktır. CHP, çoğulcu ve çok sesli bir partidir ve böyle düşünülmelidir…
Türkçe ezan 1932 yılında bir genelgeyle ve Atatürk döneminde ortaya çıkmıştır. “Okunmalı” demiyorum ama pek tabi de okunabilir. ‘Türkçe ezan’ kabul edilir, edilmez; okunur okunmaz, ancak CHP yönetimi, Öztürk Yılmaz’ı AKP’nin hışmından yahut toplumun genlerine aykırı bir durum diyerek, seçime yönelik böyle bir ihraç konusu ile CHP’ye gönül verenlerin karşısına çıkamaz, çıkmamalıdır da…