Çiftçiler Tarım Bakanı’na tepki gösterek salonu terk etti

Tarım Zirvesi için Konya’ya gelen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Avrupa ile Anadolu çiftçisini kıyaslayınca çiftçiler salonu terk etti. Çiftçiler, “Bizim halimiz ortada bizim kazandığımız da devlete verdiğimiz de belli. Bizi dinlemeyen bakanı biz dinlemeyiz” diyerek tepki gösterdi. 

Çiftçiler Tarım Bakanı bekir pakdemirli tepki gösterek salonu terk etti

Konya’da ‘Tarım Zirvesi’ düzenlendi. Programa Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de katıldı. Bakan Pakdemirli’yi konuşma yaptığı sırada çiftçiler protesto etti. Bakanın konuşmaya başlaması ve Türk çiftçisi ile Avrupa’daki çiftçileri kıyaslaması üzerine programa katılan çiftçilerden bazılar salonu terk etti.

Bakan Pakdemirli, “Türkiye’de her şey kötü mü, yok. Avrupa’da tarımsal hasılada birinciyisiz. Bunun lamı cimi yok. Bu sizlerin başarısı. Uluslararası istatistiklerle ön plana çıkmış rakamlardır. Bunlara dahi muhalefet şöylesin, böylesin diyebiliyor. Rakamlar üzerinde oynamayalım” ifadelerini kullandı.


Çiftçilerden bazıları, Bakanın konuşmasına tepki göstererek “Bizim halimiz ortada bizim kazandığımız da devlete verdiğimiz de belli. Bizi dinlemeyen bakanı biz dinlemeyiz”  diyerek salonu terk etti.

Çiftçiler Tarım Bakanı bekir pakdemirli tepki gösterek salonu terk etti

Çiftçiler Tarım Bakanı bekir pakdemirli tepki gösterek salonu terk etti

Bakan Pakdemirli konuşmasında neler söyledi?

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Konya’da Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenen, Konya Tarım Zirvesi’nde yaptığı konuşmada çarpıcı açıklamalarda bulurdu.

Konya’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Pakdemirli, çiftçilerle beraber olmanın kendisi için son derece önemli olduğunu ifade etti. Türkiye’nin 24 Haziran’da farklı bir sisteme geçtiğini anımsatan Pakdemirli, şöyle konuştu: “Türkiye, başkanlık sistemine geçti. Başkanlık sistemiyle ilgili milletin refahının ve hizmetin artırılması konusunda beklentileriniz var. Bunlar da tabii normal. Beklentilerin yavaş yavaş semerilerini görmekle beraber, birkaç yıl içerisinde bu sistemin Türkiye’nin yapısına daha uygun olduğunu hep birlikte göreceğiz. İlk semerilerinden biri, azalan bakanlık sayısı. Yani bürokrasimiz azalacak. İki bakanlık birleşti, Tarım ve Orman Bakanlığı oldu.”

“Sizden uzak olunca bazen yanlış kararlar verebiliyoruz”

Pakdemirli, bakanlığın birleşmesiyle toprağı ve suyu birlikte yönettiklerini belirterek, şunları kaydetti:

“İnşallah yakın zamanda havza bazlı üretim yapıyoruz. 81 ili dolaşıyorum, şunu gördüm. İncir çekirdeğini doldurmayacak kadar küçük problemler Ankara’ya gelene kadar ya çok büyüyor veya hiç Ankara’ya ulaşmıyor. O zaman biraz daha yerinde yönetim. Sizin ürün deseninizi bizim Ankara’da yapmamamız lazım. Alacağınız desteğin ne olacağını Ankara’da bizim karar vermememiz lazım.


Çok iyi niyetlerle işler yapıyoruz. Ama biraz sizden uzak olunca bazen de yanlış kararlar alabiliyoruz. Danışmanlık firmalarımız, çiftçilerimiz, üreticilerimiz… Onlara gideceğiz, dinleyeceğiz. Henüz 4 aydır görevde olmama rağmen 35 ile gittim. Önümüzdeki 3-4 ay içinde 81 ili tamamlamayı hedefliyorum. Size daha yakın olacağız. Sizlerle yerinde yönetimi hallediyor olmamız lazım. Sene başından sonra havzaların başına yönetici atıyor olacağız. Onlar karar veriyor olacak. Yetkilerimizi biraz daha devrediyor olacağız ama doğru kararlar sizin ihtiyacınız.”

16 yılda 7 milyar hibe verdik

Konya’ya son 16 yılda 7 milyar lira hibe verdiklerini dile getiren Pakdemirli, orman ve su işlerinde de 7 milyar lira yatırımın gerçekleştirildiğini vurguladı.  Pakdemirli, Konya’nın patates üretiminde de önemli bir şehir olduğuna işaret ederek, üretimin 567 bin tonla yüzde 300’ün üzerinde arttığını aktardı.

“Tarım bana göre savunma sanayisinden daha önemli” Tarımın öneminin bilmesi gerektiğini anlatan Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tarım bana göre savunma sanayisinden daha önemli. Çünkü füzeleriniz, uzay mekiğiniz, helikopter ve uçağınız olabilir ama buzdolabınız boşsa bunların hiçbir anlamı yok. O yüzden tarımın önemini hakikaten bilmemiz lazım. Türkiye’de görüyorum birçok insan yazmadan katip, okumadan alim. Herkes bu konuda yorum yapmaktan çekinmiyor. Mutlaka bu işin ciddiyetini ele alıp siyasetiyle, iktidarıyla, muhalefetiyle, STK’larıyla topyekun bu zor ev ödevi yapmamız gerekiyor.

Bu ev ödevi ne, yüzde 50 tarımsal hasılayı artırmamız lazım. Çok akıllıca, doğru iş planıyla, üreticiyle el ele aşacağımız bir iş. Türkiye’de her şey kötü mü, yok. Avrupa’da tarımsal hasılada birinciyisiz. Bunun lamı cimi yok. Bu sizlerin başarısı. Uluslararası istatistiklerle ön plana çıkmış rakamlardır. Bunlara dahi muhalefet şöylesin, böylesin diyebiliyor. Rakamlar üzerinde oynamayalım.”

Ziraatin eskiden olduğu gibi değerli hale getirilmesi gerektiğine dikkati çeken Pakdemirli, “Bu hafta YÖK’te rektörlerle bir araya geldik. Görüş alışverişinde bulunduk. Bakanlık olarak özellikle ziraat fakültesini seçecek arkadaşlarımıza, kardeşlerimize ve özellikle üniversitenin ilk 15 bininde olan, 20 bininde olan arkadaşlarımıza bir burs programı üzerinde çalışmaya başladık, yakın zamanda açıklayacağız.” diye konuştu.

“Bir sene daha Türkiye’nin ithalata ihtiyacı yok gibi”


Pakdemirli, Türkiye’de et ithalatının sürekli konuşulduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Et konusu çok konuşuluyor ama bugün itibarıyla bir hesap yaptık, 6 ay, 1 sene daha Türkiye’nin ithalata ihtiyacı yok gibi gözüküyor. Vatandaş 6 kilo et yiyorken, şimdi 15 kilo et yemeye başlamış. Bu, bir yılda tabii, altını çizelim. Bir yılda 15 kilo vatandaşımız et yemeye başlamış. Balığı 2002’de 6 kilo yiyormuşuz, şimdi 5 kilo yiyoruz. Gıdadan sorumlu bakan olarak ben de doğru diyet tavsiyesinde bulunmayı kendime ödev ediniyorum. Doğru diyet, balığı yiyeceğiz, tavuğu yiyeceğiz, eti de yiyeceğiz.” (Sözcü)

2019 MTV ücretleri, pasaport harçları ve ehliyet fiyatları belli oldu!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.