Geleneksel iş yapma şekilleri artık değişmeli!

Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği (GYİAD), aile şirketleri ve kobiler için Başarı Dijital Dönüşüm’de konferansı düzenledi.

iş yapış şekilleri

Genç Yönetici ve İş İnsanları Derneği, Dijital Çalışma Grubu liderliğinde aile şirketleri ve kobiler için Başarı Dijital Dönüşüm’de konferansı düzenledi.

“Geleneksel iş yapış şekilleri dönüştürülmeli”

Açılış konuşmasını yapan GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Savcı, aile şirketlerinin ve kobilerin yeniliklere karşı direnç gösterdiğini ve çekinceli yaklaştığını belirterek dijitalleşmenin Türkiye’de böyle bir konumda olduğundan bahsetti.


“Ancak bu çekinceli yaklaşım kaçınılmaz sonla yüz yüze geleceğimiz gerçeğini de patronların önüne her defasında bir şekilde getiriyor.

Şirketlerimizde oturup ah vah demek yerine gelişmiş ülkelerle aramızdaki teknoloji farkını azaltmak için neler yapmalıyız konusuna kafa yormalı ve bir hareket planı hazırlamalıyız” diyen Savcı, dijital dönüşümün, aile şirketleri ve kobiler için büyük fırsatları getirdiğini söyledi ve ekledi:

“Teknoloji sayesinde ortaya çıkan fırsatlara odaklanılması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek isterim. Dijital dönüşüm aile şirketleri ve kobiler için büyük fırsatları getiriyor. Hepimiz iş yapış şekillerimizi gözden geçirmeliyiz.

Önümüzdeki dönemde ailelerin ikinci nesilleri veya kurumiçi girişimcilik ile geleneksel iş yapış yöntemlerimizi dönüştürmemiz gerekecek.”

“Dijitalleşmeyle ekonomide 25 milyar dolarlık bir fırsat yakalamak mümkün”

GYİAD Başkan Yardımcısı ve Dijital Çalışma Grubu Başkanı Fuat Pamukçu ise, konuşmasında dijitalleşmenin ekonomiye katkılarına değindi:

“Maalesef, Türkiye’deki katma değerin yüzde altmışına ve işgücünün yüzde yetmişbeşine sahip olan imalat ve ihracat pazarlarında faaliyet gösteren kobilerimizin, yüksek ve orta teknoloji kullanımı yüzde 10 seviyesinde.

Bu seviye ülke ortalamamızın yarısı kadar. Ülkemizde ise 500 milyon TL üzerinde cirosu olan firmalarda yapılan bir araştırmada, dijitalleşme oranı yüzde altmış olarak tespit edildi. Şirketlerimizin bu seviyesi, uluslararası rakiplerimizin ortalamasına göre yüzde yirmi beş düşük.


Kobilerimiz ve aile şirketlerinin, dijitalleşme seviyesi büyük şirketlerimizin seviyelerine gelmesi durumunda, 10 yıllık bir dönemde ekonomide yüzde 1,5 ile yüzde 3,0 arasında bir artışa yani başka bir deyişle toplam25 ile 35 milyar dolar arasında bir fırsata tekabül etmektedir.”

“Rekabette kalmak için dijitalleşme şart”

TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, keynote konuşmacı olarak yer aldığı konferansta dijital dönüşüm için iş dünyasının dönüşmesi gerektiğinden bahsetti:

“İçinde bulunduğumuz yüzyılın ihtiyaçlarına geçmiş yılların çözümleriyle yanıt vermek imkansız. Artık bu çözümler, yeni beklentilere cevap vermemeye başladığında değişim başlar ve hızlı bir şekilde hamleler yapılır. Gerek dünyada gerek ülkemizde dijitalleşme konuları özel bir önemle ele alınıyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun yaptığı 2018 Küresel Rekabet Gücü raporunda küresel rekabette 140 ülkede 61. sıradayız. Geride kalmak gibi bir konforumuz yok. Dijital dönüşüm, rekabet edebilmek için önemli. Dijitalleşme sürecinin yeni iş kolları ve farklı yatırım alanları doğurmasını bekleniyor.

İnovasyon ve yaratıcılık odaklı yeni mesleklerin ortaya çıkması kaçınılmaz. Bu nedenle yeni neslin eğitim sisteminin ve mevcut çalışanların yetkinliklerinin dönüştürülmesi, genç nüfusa analitik ve eleştirel düşünce yeteneğini kazandırmak çok önemli.”

“Aile şirketlerinin 10 yıllık öngörülerini planlamaları gerekiyor”

Etkinliğin ilk oturumunda ‘Başarını Sırları: Neden ve Nasıl Dijital Dönüşüm’ konusuna değinildi. Oturumda konuşan Türk Telekom CEO’su Paul Doany;

“Özellikle aile şirketlerinin dijital dönüşümle ilgili 10 yıllık öngörülerini planlamaları gerekiyor. İşleri nasıl gelişecek, nelere ihtiyaç duyacaklar, pazarda nasıl gelişmeler oluyor gibi incelemeler yapmaları şart. Bu noktada yöneticilerin, şirket sahiplerinin ve karar vericilerin inisiyatif alıp adım atmaları gerekiyor.


İnsan, tabiatı gereği değişime direnç gösterir ve hatta bazen reddeder. Fakat dijital dönüşümü reddedenler veya uyum sağlayamayanlar ne yazık ki gelecekte tutunamayacak. Bu nedenle şirketlerin, yönetime, yönetim kurullarına, CEO’larına bunun bir gereklilik olduğunu anlatmaları gerek. Hatta ihtiyaç duyulduğunda dışarıdan da destek alınmalı” dedi.

Koç Holding dünyanın en iyi işverenleri listesinde ilk 100’de


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.