TMU nedir? İnme tedavisinde etkili olan Transkraniyal Manyetik Uyarım

Genellikle beyin kanaması sonucu ortaya çıkan inme, vücudun çeşitli bölgelerinde güçsüzlük ve beceri kaybına yol açabiliyor. İnme tedavisinde erken müdahalenin önemini vurgulayan uzmanlar, beynin manyetik uyarımı  – Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMU) – tedavide etkili olduğunu belirtiyor.

TMU nedir? İnme tedavisinde etkili olan Transkraniyal Manyetik Uyarım
TMU nedir? İnme tedavisinde etkili olan Transkraniyal Manyetik Uyarım

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, manyetik enerji yöntemi ile beynin çeşitli bölgelerinin uyarılması ve baskılanması amacıyla gerçekleştirilen Transkraniyal Manyetik Uyarımı (TMU) tedavisinin inme tedavisinde de kullanıldığını söyledi.

Doç. Dr. Barış Metin, beynin manyetik uyarımı anlamına gelen Transkraniyal Manyetik Uyarımı’nın (TMU) şu an en yaygın kullanımının depresyon tedavisi olsa da daha birçok rahatsızlıkta fayda sağladığını bildiren bilimsel çalışmaların mevcut olduğunu söyledi.


İnmede erken müdahale önemli

İnmenin beynin kanlanmasında oluşan ani bir bozukluk anlamına geldiğini ifade eden Doç. Dr. Barış Metin, şunları söyledi:

“İnmede beynin bir bölgesine kan gitmez veya bir kanama sonucunda beyin dokusunun beslenmesi bozulur. Bu durumda genelde vücudun karşı yarısında güçsüzlük görülür. Aynı zamanda beceri kaybı ve spastisite dediğiminiz katılık da ortaya çıkabilir. Güçsüzlük yanında konuşma bozukluğu da görülebilir.

İnme ilk geliştiğinde mümkün olduğu kadar erken müdahale ile felç azaltılmaya çalışılır. Ancak birçok hastada ilk müdahaleye rağmen güçsüzlük ve sertlik kalabilmektedir. Bu durumda rehabilitasyon süreci devreye girer. Rehabilitasyon uzman fizyoterapistler tarafından yapılır ve ana amaçları eklem hareket açıklığını korumak, beyni uyararak yeniden çalışmasını kolaylaştırmak ve kas gücünü geri getirmektir.”

TMU, fizyoterapi ile birlikte uygulanabilir

Fizyoterapi ile birlikte uygulanabilecek bir diğer tedavi yönteminin de TMU olduğunu belirten Doç. Dr. Barış Metin, “TMU’da en sık kullanılan yöntem beynin hasar gören değil ancak karşı tarafının baskılanmasıdır.

Örnek vermek gerekirse sol beyni inme sonrası hasar görmüş bireyde TMU sağ beyne verilir. Böylece sağlam olan sağ beyin fonksiyonları baskılanır ve hasarlanmış olan sol beynin iyileşmesine olanak tanınır. Felçlerin yanında aynı yöntem inme sonrası gelişen konuşma bozukluklarının tedavisinde de kullanılabilir” diye konuştu.


Şu an tıp literatüründe inme sonrasında TMU kullanımın etkinliğini araştıran ve olumlu sonuçlar bildiren birçok çalışma bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Barış Metin, bu çalışmalardan alınan olumlu sonuçların bu yöntemin inmeli hastalarda rahatlıkla kullanılabileceğini düşündürdüğünü söyledi.

Epilepsi hastalarında dikkatli kullanılmalı

TMU’nun bildirilmiş en ağır yan etkisinin epilepsi krizi olduğunu vurgulayan Doç Dr. Barış Metin, “Bu nedenle özellikle epilepsisi olan kişilerde dikkatli kullanılmalıdır. Bunun dışında bilinen ciddi bir yan etkisi yoktur” diye konuştu.

Akut dönem geçtikten sonra uygulama yapılabilir

İnmenin akut dönemi yani ilk bir haftası geçtikten sonra TMU tedavisine başlanabileceğini ifade eden Doç. Dr. Barış Metin, “Bunun dışında inmesinin üzerinden uzun zaman geçmiş hastalarda da kullanılabilir. Genelde tedavi günlük verilir ve iki hafta sürer. Ancak bazı durumlarda bu süre daha fazla fayda almak için uzatılabilir” dedi.

İnme tedavisinde fizyoterapi kullanımı

İnme tedavisinin başarısında disiplinler arası müdahalenin önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Barış Metin, “İnme rehabilitasyonunda, ekip içerisinde yer alan fizyoterapistler tarafından uygulanan fizyoterapi de önemlidir. Fizyoterapi, etkilenmiş vücut kısımlarında görülen sinir-kas fonksiyon bozukluğunun, fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamaları ile beyni uyararak fonksiyonel hale getirilmesidir. Fizyoterapide amaç, oluşabilecek problemlerin önüne geçmek, kontrollü hareketi yeniden kazanmak, günlük yaşamında tekrar bağımsız hale getirmek ve her açıdan hastanın hayata tekrar katılımını sağlamaktır” diye konuştu.

Hasta detaylıca değerlendirilmeli

Fizyoterapi programının en önemli kısmının hastanın detaylıca değerlendirilmesi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Barış Metin, “Değerlendirme sonucunda, elde edilen bilgiler ışığında fizyoterapistler tarafından hangi rehabilitasyon yönteminin uygulanacağına karar verilir. Ara ara yapılan değerlendirmeler sonucunda, karar verilen güncel rehabilitasyon yönteminin etkili olup olmadığı belirlenmelidir. Eğer beklenen gelişme sağlanamaz ise rehabilitasyon programı güncel bilgiler ışığında değiştirilmeli veya yeni yöntemler eklenmelidir. Bu sayede, rehabilitasyonda en üst düzeyde hastanın bağımsızlığını kazanmasına çalışılır” dedi.

İnme fizyoterapisine erken zamanda başlanmalı

Doç. Dr. Metin, inme fizyoterapisine, en erken zamanda başlanmasının önemli olduğunu, fizyoterapinin süresi ve sıklığının, hastadan hastaya ve uygulanacak rehabilitasyon yöntemine göre değiştiğine dikkat çekti.


Ekip çalışmasının önemine de işaret eden Doç. Dr. Barış Metin, “Etkili inme fizyoterapisi için, fizyoterapistin ve doktorunun uyum içinde çalışması ile hasta ve ailesinin de rehabilitasyona aktif olarak katılması şarttır. Fizyoterapide ortaya çıkabilecek yeni problemleri önlenmesi ve rehabilitasyonun başarısı için ekibi oluşturan bireylerin birlikte hareket etmesi ve fikir alış verişinde bulunması gerekir” dedi.

Kalp ritim bozuklukları inmeye neden oluyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.