Aile hukuku çalışma alanlarından birisi olan mal rejimi sözleşmeleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu esaslarına uygun bir şekilde eşler arasında evlendikten sonra ya da evlenmeden önce düzenlenebilir. Mal rejim sözleşmeleri, evlilik esnasında edinilen mal varlıklarını eşlerin idare etme, yaralanma haklarını ve bu mallar üzerindeki tüm tasarruflarını düzenleyen hukuki belgelerdir
Mal rejimi sözleşmeleri evlilik sırasında nikah memuruna bildirilerek ya da evlilik sonrası noter onayıyla taraflar arasında düzenlenebilir. Evlilik sözleşmelerinin hazırlanmasında avukat desteği ve danışmanlığı ile hazırlanması eşlerin faydasına olacaktır.
Boşanma davalarında mahkemeler eşler arasında düzenlenmiş olan mal rejimi sözleşmelerini kaldırması yönünde hüküm verebilir. Mahkemeler genellikle boşanma talebindeki eşlerin, maddi durumlarına ya da boşanma gerekçelerine göre mal rejimi sözleşmesinin hükümlerini kaldırabilir.
Türk Medeni Kanununda mal rejimi hususu, seçimlik mal rejimi ve yasal mal rejimi olarak iki farklı şekilde açıklanmıştır. Yasal mal rejimi, eşler arasında evlilik sözleşmesi yani mal rejimi sözleşmesi yapılmadığı durumlarda, eşler arasında evlilik sırasında edinilen mallara katılma rejimidir. Seçimlik mal sözleşmeleri is mal ayrılığı, mal ortaklığı ayrımı ve paylaşmaları mal ayrılığı anlamına gelmektedir ve eşler arasında imzalanan evlilik sözleşmelerini ifade etmektedir.
Mal rejimi sözleşmeleri sonradan değiştirilebilir ya da kaldırılabilir
TMK 203. maddesi kişiler arasında düzenlenen mal rejimi sözleşmesinin kanunlardaki sınırlarını belirlemektedir. İlgili madde uyarınca eşler, mal rejimini seçebilir, değiştirebilir ya da kaldırabilir.
Mal rejimi sözleşmelerinin yapılabilmesi için eşlerin ayırt edebilme yeteneğine sahip olmaları, kanunen kısıtlı ya da küçük olan tarafın yasal temsilcilerinin rızasının alınma şartı vardır. Mal rejimi sözleşmeleri doğrudan doğruya kişinin kendi hakları ile ilgili olduğu için eşler tarafında bizzat yapılması gerekir.
Eşlerin her iki tarafın da rızası alınarak imzalarının onaylanması ile düzenlenen mal rejimi sözleşmeleri, geçerli bir sebeple aile mahkemesine başvurulması durumunda mevcut sözleşmenin mal ayrılığı sözleşmesine dönüştürülmesi yönünde karar verilebilir.
Mal rejimi sözleşmesinin başladığı tarihte, kişisel malların tespit edilmiş olması gerekmektedir ve sözleşmelerde eşlerin sözleşme öncesindeki kişisel mallar üzerinde hak iddia etmesi mümkün değildir. Evlilik ya da mal rejimi sonrası edinilen mallar, edinilmiş mal rejimi yani yasal mal rejimini kapsamaktadır. Evlilik birliği devam ettiği sürece eşler hem kişisel mal varlıkları hem de yasal mal rejimi olarak nitelendirilen mallar üzerinde mülkiyet hakkına sahiptir.
Evlilik sözleşmesi mal paylaşım davaları ve boşanma davalarında geçerli kabul edilmesi sebebiyle, ayrıca icra hukuku alanında eşin yaşamış olduğu sıkıntılı durumlarda fayda sağlamaktadır.