Prof. Dr. Sinan Canan: Aylaklık da ustalık ister!

Prof. Dr. Sinan Canan: Hayal dünyası gelişmemiş, zamanında inisiyatif almasına izin verilmemiş, otorite olmadan doğruyu yapamayan insanlar var ve onların ülkesi burası. Yeni nesil inisiyatif alabilmeli.

Prof. Dr. Sinan Canan: Aylaklık da ustalık ister!
Prof. Dr. Sinan Canan: Aylaklık da ustalık ister!

Prof. Dr. Sinan Canan:

Duygusal olarak kendisini ilgilendirmeyen hiçbir şeyi öğrenmeyen bir sistemimiz var. Olmayan bir geleceği hayal edip onu yaratabilmeyi başarabilen tek canlı, insan. Ancak bu durumun kendisiyle duygusal olarak bağlantılı olması gerekiyor ki teşvik olsun. İşte bu yüzden insanın kendisine bir neden bulması gerekiyor. Duygusal sistem zihnimizi çalıştırmanın temelini oluşturuyor. Çeşitli duygularımız var ancak bunların hepsi hayatta kalmak için deneyimleri etiketlemenin bir yolu.

Hiçbir beyin sınav geçmek için İngilizce öğrenmez

Biz 2-2.5 yaşında Türkçeyi öğreniyoruz. Ancak 12 yıl boyunca İngilizce eğitimi aldığı halde ‘Hello’ bile diyemeyen güzide bir milletiz. Bu anlamda uluslararası bir ödül bekliyorum çünkü Savant düzeyinde dil öğrenebilen insanlara 12 yılda bir dil öğretememek büyük maharet. Fakat gün geliyor, bir türlü İngilizce öğrenememiş o çocuk İngilizce konuşan birine aşık oluyor. Üç gün içinde adeta İngilizce şakıyor. Dil kapıları açılıyor.


Eğer bir bilgi beslenmenize, hayatta kalmanıza, üremenize ve güvenliğinize faydalı değilse beyin diyor ki ‘Ben bunu yerim’. Ama hiçbir beyin 1.5 saatlik bir sınavı geçmek için İngilizce öğrenmez ve öğrenmiyor da. Hayatta bir önemi, duygusal bir çabası olması lazım ki beyin onun için açılsın. Az önceki örnekte de olduğu gibi tutamazsınız, odaya kapatsanız o çocuk yine öğrenir o İngilizceyi.

Otorite olmadan doğruyu yapamayanların ülkesi burası

Hayal dünyası gelişmemiş, zamanında inisiyatif almasına izin verilmemiş, otorite olmadan doğruyu yapamayan insanlar var ve onların ülkesi burası. Zabıta yoksa denize çöp döküyor, otorite yoksa sırada senin önüne geçiyor. Kendi davranışını üstlenme inisiyatifi vermediğimiz insanlar maalesef ne kendilerini inşa edebiliyor, ne de otorite olmadığında kuralları icra edebiliyor. Yeni nesil inisiyatif alabilmeli.

Boş kalmadan zihinde hasat yapamıyorsunuz

O meşhur Descartes çalışmaktan yorulup yattığı sırada bir sineği izlemese o tezi bulabilir miydi? Yatıp da 3 ayrı noktada gidip gelen sineği izlediği için kartezyen koordinat sistemini (x, y) bulabildi, fonksiyonlar hayatımıza girdi… Beş çayında ağaçları seyreden İngiliz Newton, elmaların düşmesini fark ettiği sırada kütle çekim teorisini keşfetti. Boş kalmadan zihinde hasat yapamıyorsunuz.


Aylaklık da ustalık ister

Bir şey üretmek istiyorsak, duracağız. Aylaklık da ustalık ister. Hiç bir akademisyenden böyle bir tavsiye gördünüz mü bilmiyorum ama yatın yuvarlanın, yayılabildiğiniz kadar yayılın. Çünkü siz yapacak işi olan insanlarsınız. Bir de ümitli olun. Aşık Veysel’in de dediği gibi ‘Yalan dünya iki şeysiz olmaz; bir ümitsiz, iki yarsız.

Prof. Dr. Sinan Canan kimdir?

Prof. Dr. Sinan Canan kimdir?
Prof. Dr. Sinan Canan, Red Bull Amaphiko’da konuştu.

1972 yılında Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisans, aynı kurumun Fizyoloji Anabilim Dalı’nda ise doktora eğitimini tamamladı. 2010 yılında Tıbbi Fizyoloji Doçenti unvanını aldı. Başkent, Turgut Özal ve Yıldırım Beyazıt Üniversitelerinin tıp fakültelerinde toplam 10 yılı aşkın süre öğretim üyesi olarak çalıştı. Tüm akademik kariyeri boyunca disiplinlerin sınırlarında yer alan araştırma konularıyla ilgilenmeyi tercih etti.

Kaos Teorisi, Karmaşıklık, Fraktal Geometri, Doğadaki biçimler, Öğrenme, Lisan ve Sözyitimi, Zihin ve Beyin, Zihinsel Performansın Sinirbilimi, Yaratıcılık ve İnsan Beyni, Sanat ve Sinirbilimi, İnançların Sinirbilimi, Eğiten Beyin, Öğrenen beyin, Anne-Babalar için beyin bilgi gibi konularda ülke çapında genel dinleyiciye yönelik konferans ve programlar düzenlemekte, bilimi ve özellikle de zor addedilen bilimsel konuları herkesin anlayabileceği anlatılara dönüştürme işi, zamanının çoğunu kaplamaktadır.

“Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler”, “Değişen Be(y)nim”, “Unutulacak Şeyler” ve “Beynin Sırları” adlı kitapların yazarıdır. 2013 yılında bir bilimsel anlatı ve araştırma merkezi olan Beyin’i kurmuş ve 2017 yılı sonuna kadar bilimsel kurul başkanlığı görevini yürütmüştür.


Şu anda Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde öğretim üyeliğinin yanı sıra Nöropazarlama Yüksek Lisans Programı Başkanlığı görevlerini sürdürmektedir. 2017 yılında İstanbul’da kurduğu Açık Beyin Eğitim ve Danışmanlık Şirketi ile kişisel ve kurumsal eğitim çalışmalarını sürdürmekte; Türkiye Milli Sağlık ve Doğa Bilimleri Derneği (SADE) yönetim kurulu başkanlığını yürütmektedir.

Paçozluk: Her yanımızı saran bir karabasan!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.