Dünyanın üretebildiğinin 1,6 katını tüketiyoruz. Bu da uygulanan kullan-at modeline dayanan ‘Doğrusal Ekonominin’ yerine, sıfır atık ve geri dönüşümü temel alan ‘Döngüsel Ekonomi’ modelini gerekli kılıyor.
Döngüsel Ekonomi modelinin, ham madde ve enerji konularında birçok avantajı beraberinde getirdiğini belirten IFAT Eurasia Proje Müdürü Namık Sarıgöl şöyle konuştu:
“Elde edilen ikinci ham madde ile ekonomiye önemli bir katkı sağlarken, dış ticaret açığımızı düşürebiliriz. Atık yönetimi projelendirmeleri ile istihdam artışına önemli bir katkı sağlayabiliriz.
2017 yılında atık sektöründe 60 bin kişiye istihdam sağlanarak 3,5 Milyar TL katkıda bulunuldu. Atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörleri için son teknoloji ürün ve hizmetlerin sergileneceği IFAT Eurasia Çevre Teknolojileri Fuarı 28 -30 Mart tarihinde İstanbul’da düzenlenecek. Organizasyon, atık yönetimi ve geri dönüşüm konusunda ülkemizde yeni açılımlar sağlayacak.”
Döngüsel Ekonomi nedir?
Dünya nüfusu ve yaşam standartlarının artmasıyla tüketim de yükseliyor. Sürdürülebilir büyüme için kaynakların akılcı kullanılması gerekiyor. Bu durum ekonomik modeller konusunda da değişimler yaşamayı zorunlu kılıyor.
Yeni nesil ekonomi olarak da adlandırılan Döngüsel Ekonomi geri dönüşüm ve atık yönetimi uygulamalarını ön planda tutarak, doğal kaynakların daha az tüketimini ve ekonomik kazancı hedefliyor.
Ürünlerin yüzde 80’i ömrünün ilk 6 ayında çöpe atılıyor
Günümüzde kullanılan doğrusal ekonomi ham maddelerden ürünlere ve ürünlerden atığa giden bir çizgi izliyor. Araştırmalara göre imalatta kullanılan ham maddelerin yüzde 90’ı ürün fabrikadan çıkmadan önce israf olurken, yapılan ürünlerin yüzde 80’i ise ilk altı ay içinde ticari ömrünü tamamlıyor.
Döngüsel bir ekonomide durumun tam tersi olduğunu belirten Sarıgöl, “Kaynaklar geri dönüşüm yolu ile tekrar kullanıldığı için verimlilik artıyor. Ekonomiye kazandırılan her atık, çocuklarımızın gelecekte daha fazla kaynağa ve daha temiz çevreye sahip olması demek. Bunun için uzun vadeli bir stratejiye ihtiyaç var.
Döngüsel model ile üretim ve tüketim alışkanlıklarımız yeniden şekillenirken, maliyetler ve çevre kirliliği azalıyor, yeni iş olanakları oluşuyor. AB bu konuda önemli adımlar atıyor. 2030 yılına kadar Avrupa’da atığın ikincil hammadde olarak yeniden kullanımı ile AB ekonomisine 600 milyar dolar katkı sağlanabileceği hesaplanıyor.