Filiz Coşkuner ile Özveri tiyatro oyunu CKM’de

Psikolog ve tiyatro sanatçısı Filiz Coşkuner, Özveri tiyatro oyunu ile 15 Şubat’ta İstanbul CKM – Caddebostan Kültür Merkezi’nde.

Filiz Coşkuner ile Özveri tiyatro oyunu
Filiz Coşkuner ile Özveri tiyatro oyunu

“Özverili insanlar sevilmezler!”

Ayla Algan’ın yönettiği, dans, müzik ve görüntülerle güçlendirilen oyun, özverili insanların yaşamımızdaki yerini sorguluyor. Oyuncu Filiz Coşkuner, “oyun, özverili insanların çığlığıdır” diyor.

Aynı zamanda psikolog olan Filiz Coşkuner, oyun sonrası söyleşi yaparak seyircilerin duygu, düşüncelerini almayı oyun kadar önemsediğini söylüyor. Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nun kitaplarında anlattıklarının yaşanmışlığını oyunda bulduğunu söylemesi üzerine birlikte seminer olarak da sunuldu.


Özveri tiyatro oyunu konusu

Oyunda Filiz Coşkuner teyzesinin yaşamından yola çıkarak, özverili insanların hayallerini, hayal kırıklıklarını, duygularını; yaşamdaki daha doğrusu diğer insanların yaşamlarındaki yerlerini sorguluyor.

Çocukluğundan itibaren görev duygusuyla yetiştirilen, dışlanan ya da kendini öyle hisseden, insanların onu sevmesi için sürekli özveride bulunan ama hiç sevilmeyen bir karakter. Ölümünden sonra da özveride bulunduğu insanların yaşamlarındaki yerini görüyor. Yaşamının hesaplaşmasını yapıyor.

“Aslında teyzem olsa bu oyunu böyle yazmazdı. O bunların birçoğunu görmüyor veya görmek istemiyordu” diyor Filiz Coşkuner. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu olan Coşkuner, oyununu teyzesinin kişilik analizini yaparak yazdığını söylerken, aslında kendisini de teyzesiyle özdeşleştirdiğini; oyundaki çoğu duygunun aslında kendi duyguları da olduğunu önemle vurguluyor.

33 yıllık tiyatro sanatçısı olan Filiz Coşkuner aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Bale, İstanbul Üniversitesi Psikoloji, Ekol Drama Tiyatro, İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları Tiyatro Araştırma Laboratuarı Kamera önü oyunculuğu Bölümlerini  bitirmiş.

Yazar olmak hiç aklında yokmuş. Teyzesini ölümsüzleştirmek  için çok şey denemiş. Hakkında oyun yazmak aklının köşesinden bile geçmemiş. Ama bir gün, Ersin Erçin ders öncesi bir doğaçlama yapmalarını istemiş. O doğaçlamada  teyzesini canlandırmış. İşte her şey öyle başlamış. Doğaçlamasını İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda sahneyi paylaşma onurunu yaşadıklarından beri daima arkasında olan Ayla Algan seyretmiş. Oyunun ve oyunculuğunun Dario Fo’ya benzediğini, tek kişilik oyun yapıp oynamasını istemiş.

İstemekle kalmamış, emeğini, vaktini, beynini, sevgisini….. her şeyini katmış. Kendi sahneye koyduğu “Boşlukta Kadın” projesinde kendi rejisiyle oyunun bir bölümüne yer vermiş. Tabii sadece kendisi değil, kızı Sevi Algan Babaoğlu da hareket düzeni yapmış, sevgi dolu desteğini vermiş aynı annesi gibi.

Filiz Coşkuner
Filiz Coşkuner

Özveri tiyatro oyunu künye

  • Yazan, oynayan ve koreografi: Filiz Coşkuner
  • Yöneten & Süpervizör: Ayla Algan
  • Görüntü: Ersin Erçin   
  • Hareket düzenlemesi: Sevi Algan Babaoğlu
  • Işık tasarım: Hakan Polacanlı, Filiz Coşkuner, Hakan Akdağ
  • Işık Uygulama: Hakan Akdağ
  • Görüntü-efekt uygulama: Seyfettin Akcan

Tarih: 15 Şubat 2019
Saat: 20.30 (Oyun Sonrası Söyleşi)
Yer: Caddebostan Kültü Merkezi (CKM), Salon A

Özveri tiyatro oyununu izleyenlerden bazı yorumlar:

Doğan Cüceloğlu (Psikolog, yazar):

Çok iyi bir metin. Çok iyi bir psikolojik metin. Birçok mesaj veriyor. Ama seyircinin gözüne sokmuyor. Oya gibi işlenmiş. Ben de kitaplarımın son cümlesini söyleyebilmek için 30 sayfa öncesinden okuyucuyu hazırlarım. Siz  de öyle yapmışsınız. Başka bir ülkede çok seyircisi olan, çok beğenilen, değer verilen bir oyun olurdu. Kadınların, özellikle işçi kadınların izlemesi gerekir. Bu konuda çaba sarf edeceğim. Ailenin eğitimi sonucu insanların ilerideki hayatlarında nasıl acılar çekebileceklerini çok iyi işlemişsiniz. Bu oyun anne-baba eğitimi için de izlenmeli. Benim “İçimizdeki Çocuk” kitabımda ve şu anda yazmakta olduğum kitapta anlattıklarımın yaşanmışlığı var. Metin, oyunculuk, vücut dilinin kullanımı inanılmaz.

Not: 1 yıl boyunca oyunun 30 dakikasının yer aldığı seminerler gerçekleştirildi.

Haldun Dormen:

Dörtbaşı mamur bir oyuncusun. Duyguları çok iyi çıkarıyorsun.

Göksel Kortay:

Sahnede fevkalade güçlüsün ve kendini çok güçlü ifade ediyorsun.

Erol Keskin (Tiyatro sanatçısı, yönetmen, eğitmen):

Söyleyeceklerim yeterli olmayacaktır.( Alnımdan öptü). Yunan Tiyatrosu’nda sanatçılar canavar maskları ile sahneye çıkarlardı. Canavar, gerçek üstü yaratık, insan üstü varlık olurlardı. Tiyatronun özü budur. Filiz Coşkuner de sahnede canavarlaştı. Tebrik ederim.

Suna Keskin (Tiyatro sanatçısı):

Bravo. Çok zor bir işin altından başarı ile kalkmışsın. Tek kişilik oyun çok zordur. Balerin olman vücut dilini çok iyi kullanmanı sağlamış. Tekst de çok başarılı. Bir psikolojik tahlil ve bütün insanların ders alması gereken bir oyun. Üzerinde çok konuşmak lazım.


Ayla Algan (Tiyatro sanatçısı, yönetmen, eğitmen):

Yazar olarak tebrik ederim. “Oyunculuk ve metnin Dario Fo’ya benziyor” diyerek doğaçlamasını tek kişilik oyun olarak yazıp oynamasını istemiştim. Ama metin DarioFo ‘dan daha iyi. Öyle…BenDarioFo’nun tüm kadın oyunlarını biliyorum. Daha iyi…Çünkü bize atalarımızın fotoğraflarını da getiriyor. Büyükannelerimizin fotoğraflarını getiriyor. DarioFo’nun oyunlarında bu yok. Sadece yaşadıklarını veriyor. DarioFoyu tanıdım, hanımını tanıdım, fiilen oyunlarını gördüm. O yüzden bunları söylüyorum. Çok daha iyi …Yazım bir harika…

Zehra İpşiroğlu (Yazar, Tiyatro eleştirmeni, eğitmen):

Oyunculuk, ifade gücü, beden dili olarak çok etkileyici buldum. Çok özgün bir çalışma. Bu, izleyiciye de geçiyor. Bu açıdan teyzenizi ölümsüzleştirmeyi başarmışsınız gerçekten. Sahnede doğallığınızla çok inandırıcısınız. Hayata bağlılık, neşe, mutluluk anları, hüzün, acı, bütün bunlar öyle bir iç içe geçiyor ki inandırıyor insanı. Fellini’nin filmlerinde Giluetta tipi vardır. Biraz komik, biraz çocuk, biraz kadın, biraz Clown. Bana onu hatırlattınız.

Yılmaz Atadeniz (Yönetmen, SESAM Başkanı):

Oyuncu olarak sizi çok iyi rollerde çoktan görmüş olmalıydık. Yazarlık yönünüzü de sürdürmelisiniz.

Metiner Ürer (Yönetmen, yazar):

Üzerinde konuşulmaya değer bir oyun.

Turgay Oğuz (Aydınlık Gazetesi):

Güzel, akıcı ve öğretici bir oyun. Sadece finalinden bile ayrı bir oyun çıkar. Böyle davranan insanların olduğunu bilmek çok güzel. Buna ihtiyacımız var. Özverili insanlar sevilmez… Teşekkürler.

Filiz Kutlar (Tiyatro sanatçısı):

Çok, ama çok beğendim. Çok sahici idi…! Her anı duygulu, harika bir oyun. Hem film, hem dans….Önceden duysam, hepsi fazla olur diye düşünürdüm. Ama bu oyuna o kadar çok yakışmış ki…Çok tebrik ederim.

İnci Çayırlı (Devlet sanatçısı):

Oyun da oyunculu da çok naturdü. Oyununuza  dans, hareket de kullanmanıza rağmen bir tek dil sürçmesi, yanlış bir cümle olmadı. Üstelik sahnede tek başınıza idiniz. Paslaştığınız, yadım aldığınız kimse yoktu. Dansınız, hareketleriniz çok başarılı ve estetikti. Sahneye hakimdiniz. O zamanı bize  çok harika örneklerle yaşatan, hatırlatan bir oyun. Hem bu günün eski  döneme  getirdiği bütün yozluklar, ihanetler. Sevgi dozu az olan bir yaşamın bu güne kadar gelişinde o çetrefil yaşam çok canlıydı. O devri yaşamış biri olarak hayatımızdan parçalar buldum. Üstelik o devirleri yaşamamış bir genç hanımın bunu başarması çok önemli. Gelecekte bu imza çok önemli olacak. Sayın Ayla Algan çok sevdiğim dostumdur. Bu oyun için sizi zorladığı, yönettiği için  ona teşekkür edeceğim.

Bir Türk kızının bu derece başarılı olmasından,  mutluluk duydum. Gönlüm şenlendi. Tek başına dim dik ayakta durmasının  verdiği gücü gösterdiğiniz için iftihar ettim, çok açık söylüyorum.

Ulu Önder Atatürk, ülkemizi kurtarırken ve Türkiye Cumhuriyet’ ini kurarken büyük özveride bulunmuştur. Bizlerden de özveride bulunmamızı istemiştir. San’atı ülkenin ana damarı olarak görmüştür. San’ata ve sanatçıya destek olmuş ve büyük değer vermiştir. Seyirciler de san’ata destek olarak ana damarları güçlendirmemize ve diri tutmamıza destek olmalıdır.

Çok önemli ve ihtiyaç duyduğumuz değerler için bir oyun yazmış ve sergiliyorsunuz. İnşallah daha çok seyirciye ulaşır.

Filiz Coşkuner’in rol aldığı diziler

Bizim Hikaye, İlişki Durumu Evli, İlişki Durumu Karışık, Şeref Meselesi, Beni Böyle Sev, Karadayı, Eşref  Saati, Karagümrük Yanıyor, Ağa Kızı, Beşi Bir Yerde, Üzgünüm Leyla, Yılan Hikayesi, Evdeki Yabancı, Çifte Bela, Dedelerimi Evlendirirken, Üvey Baba, Küçük Besleme, Melek Apartmanı, Şehnaz Tango, Kadınlar Koğuşu, Süper Baba, Şaka Yaptık, Müjdat Gezen Show, Anadolu Medeniyetleri, kayıp Çocuklar, Hülya Zaman İçinde,  Bir Şiirin Hikayesi, Umut Taksi, Yarı Şaka Yarı Ciddi, Lezzetin Keşfi, Hisseli Harikalar Kumpanyası.

Rol aldığı filmler

Uzun Metraj: Dar Elbise (Hiner Saleem), Uçan Tekme (Ersin Erçin), Kurtuluş Son Durak (Yusuf Pirhasan), Kilit (Aslı Ceyda Kılıçkıran) , Eylül Fırtınası (Atıf Yılmaz)

Kısa Metraj: Pencere, Gem, Aklımın Odaları, Perde, Yedek Talihli, Duyarsızlık, Düşkünler Baladı, Ölmek var Dönmek Yok, Burun, Namaste


Reklam: Profilo (Kayınvalide), TTNET (Aytek’in (Şahan Gökbakan’ın) annesi), Exper Bilgisayar (Hacer Aca), Opet, Çarşı, Hürriyet, Telsim, Conti, Doritos Panço (Tarkan’la)

Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption) tiyatro oyunu


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.