Gosto: Elektronik müziğin akustik ile birleşimi

Roel Vermeer, bizler onu Gosto ismiyle tanıyoruz. Birçok enstrüman çalıyor, şarkı sözü yazıyor, söylüyor, beste yapıyor; aynı zamanda tüm albümlerinin yapımcılığını da kendisi üstleniyor.

Gosto: Elektronik müziğin akustik ile birleşimi

2014 yılında Gosto isimli albümü ile ilk çıkışını yapan sanatçı ardından 2016 yılında çıkardığı Memory Ivy albümü ile geniş bir dinleyici kitlesinin ilgisini çekmeyi başardı. Şu sıralar ise Prisoner adlı single çalışması ile gündemde.

Daha önce 22 Tracks, Bevrijdings, Haarlem, Fuchsbau, Co Pop gibi dünyaca tanınan festivallerde performans sergileyen sanatçı Türkiye’yi de unutmadı. 17 Nisan 2019 tarihinde İstanbul’da Gosto rüzgarı esecek.


Röportaj: Gosto

Sizin müziğinizi ilk keşfettiğimde şarkılarınızdaki estetik ve güzelliğin dışında dikkatimi çeken bir diğer şey de yapmış olduğunuz işle tam olarak bütünleşmiş olduğunuzu görmekti. Şarkılarınızı adeta tüm hücrelerinizle söylüyor gibisiniz. Doğal olarak bu tutkunuz biz dinleyicilerinize de yansıyor. Aynı zamanda şarkılarınızın arkasındaki hikayeleri de merak ediyoruz. Parçalarınızdan bir tanesinin hikayesini bizlerle paylaşır mısınız?

Gosto: Nazik sözleriniz için teşekkür ederim. Her şarkının daha büyük ve genel bir hikayenin içinde kendine özgü bir hikayesi var. Örneğin son albümüm Prisoner’ın ana hikayesi sorunlardan kaçmak ile ilişkili. Ve şarkılar yol boyunca karşılaşabileceğiniz olaylar hakkında. Bazı şarkıların sözleri gerçek anlamlarının dışında mecazi anlamlar da içeriyor.

Şarkı sözü yazarken nelerlerden ilham alıyorsunuz? Edebiyatın ya da sanatın farklı türlerinin şarkı sözü yazma sürecinizde etkileri var mı?

Gosto: Dinlediğim müziklerden ya da okuduğum kitaplardan ilham alabilirm. Ama temel olarak aşktan ilham alıyorum. Bana göre yaşam aşk ile aşk da yaşam ile ilgilidir. Gelecek albümümün bir çok şarkısını müthiş müzisyenler olan Benny Sings ve Will Knox ile birlikte yazdım. Şarkıların ortaya çıkmasında büyük rol oynadılar. Benny, albüm için daha canlı bir sound bulmamda; Will Knox ise şarkı sözlerimi geliştirmem konusunda bana yardımcı oldu. Umarım hoşunuza gider.

“Beni en çok Prenses Adaları etkilemişti”

Bir röportajınızda daha önce bir süre İstanbul’da yaşadığınızı okumuştum. İstanbul’u nasıl tanımlarsınız? İstanbul’da bir semt olsaydınız hangisi olurdunuz?

Gosto: İstanbul’da yaşayalı on yıldan fazla oldu. Orada vaktimin çoğunu Taksim’de geçirmiştim. Beni en çok Prenses Adaları etkilemişti. Bir şeylerle aranıza mesafe koyuyor. Adalardan İstanbul’a bakmak beni şehre orada bulunduğumdan daha yakın hissettirirdi. Bir şeylere katılmaktan çok yakın ilişki kurma hissini veriyor bana.

Sevgi ve korku sizin için ne anlama geliyor?


Gosto: Var olmalarından memnunum.

Bu zamana kadar hayat hakkında öğrenmiş olduğunuz en önemli şey nedir?

Gosto: Yalnızca iki şeyi değiştiremeyeceğimdir; dün ve yarın. . .

17 Nisan 2019 tarihinde Beşiktaş Dorock XL sahnesinde performans sergileyeceksiniz, daha önce yaşamış olduğunuz bu şehre şu anda konser vermek için gelmek nasıl bir duygu?

Gosto: Bu benim için çok özel. Elimden gelenin en iyisini yapmak konusunda benim için büyük bir motivasyon. İstanbul’daki dinleyici kitlemi büyütmeyi umuyorum. Bazı nedenlerden dolayı kendime ait bir parçanının oradaki kültürün içinde gizlendiğini hissediyorum.

Müziğinizle ilgili gelecek projeleriniz nelerdir?

Gosto: Şu sıralar daha çok akustik soundlu müzik ile denelemer yapıyorum. Ama eminim ki ilerleyen zamanlarda çok daha farklı denemelerim de olacak.


Neyse: Haykırmadan Anlatamam (Özel Röportaj)