OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 1,8 olan gıda enflasyonu, Türkiye’de yüzde 25’in üzerine çıktı. Ülkemiz OECD üyesi 34 ülke içinde enflasyon şampiyonu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) göre; 2018 yılı gıda fiyatlarında en yüksek artış Türkiye’de kaydedildi.
OECD’nin enflasyon raporuna göre, 2018 Aralık ayı bir önceki yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında, üye ülkeler genelinde yüzde 1,8 olan gıda enflasyonu, Türkiye’de yüzde 25,1’e tırmandı.
Enerji alanında da fiyatlar, geçen yıl, Türkiye’de yüzde 22,8 arttı. Bu oran OECD genelinde yüzde 3,6 oldu.
OECD ortalama enflasyon rakamı
Türkiye’de, gıda, enerji ile birlikte bütün ürünler değerlendirildiğinde aralık ayındaki enflasyon oranı, bir önceki yıl aynı döneme göre, yüzde 20,3 oranında artış gösterdi.
OECD’de ise ortalama enflasyon, 2018 yılı aralık ayında, bin önceki yıl aynı döneme oranla yüzde 2.4 artış gösterdi.
Euro bölgesinde aralık ayında ortalama yıllık enflasyon yine bir önceki yıla oranla yüzde 1.6 artarken, bu oran G20 ülkelerinde yüzde 3,2 artış kaydetti.
G20’de gelişmekte olan ülkeler arasındaki Arjantin’de ise yıllık enflasyon 47 olarak belirlendi.
Türkiye OECD’de enflasyon şampiyonu
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün son yayınladığı rapora göre, Türkiye, enflasyon oranında üye ülkeler içinde ilk sırada.
ABD’de enflasyon oranı yüzde 2.4, Almanya ve Fransa’da yüzde 1.6, İngiltere’de yüzde 2.5, Japonya yüzde 1.1.
Enflasyonun en düşük olduğu ülkeler içinde eksi yüzde 0.2 ile Yunanistan ilk sırada geliyor. Bu ülkeyi, yüzde 0,2 ile İrlanda ve İsrail izliyor.
OECD: Türkiye ekonomisi 2019’da yüzde 0,4 daralacak
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye’de ekonominin 2019 yılında yüzde 0,4 oranında daralacağı tahmininde bulundu.
Raporun Türkiye bölümünde, 2018 yılının ikinci yarısında iç talebin düşmesi sonucu, 2019 yılında büyüme oranında daralma olacağı uyarısı yapıldı.
Raporda, itibarlı ve şeffaf mali ve para politikalarının uygulanması, iç piyasada güvenin tesis edilmesi halinde ise 2020 yılı için büyümenin yüzde 2.7 oranında artabileceği bildirildi.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığına önemle dikkati çekilen raporda, iş dünyası, tüketici ve yatırımcıların mali ve para politikalarına olan güveninin çok önemli olduğu, enflasyonda arzu edilen hedefe ulaşılması için sıkı para politikası izlenmesi gerektiği vurgulandı.
“Hesaplar uluslararası standartlara guyun açıklansın”
Mali hedeflerin itibarlı olabilmesi için gerçekçi olması gerektiği uyarısı yapılan raporda, bunun için de uluslararası standartlara uygun olarak hükümetin ekonomiyle ilgili hesapları her bir çeyrekte açıklaması gerektiği vurgulandı.
İşsizlik oranının yüzde 11’e ulaştığı, bu oranın genç işsizler arasında yüzde 19’a çıktığı hatırlatılan raporda, iş piyasasının koşullarının daha kötüleşeceği tahmininde bulunuldu. Özellikle inşaat sektörünün bu durumdan olumsuz etkileneceği ifade edilen raporda, 4 milyona yaklaşan göçmenin varlığının yarattığı sosyal sıkıntıya da dikkati çekildi.
OECD eylül ayında Türkiye için beklentileri düşürmüştü
OECD, bu yıl eylül ayında Türkiye için 2019 büyüme tahminini yüzde 0,5’e çekmişti.
OECD’nin mayıs ayında yayınladığı ara raporla karşılaştırıldığında Türkiye için öngörülen büyüme oranı eylül ayında 4,5 puan düşürülmüştü.
OECD yine eylül ayında Türkiye’nin 2018 yılı büyüme oranı ise yine mayıs ayındaki tahmine göre 1,9 puan geri çekmiş ve 2018 yılı için yüzde 3,2 büyüme tahmin yapmıştı.
Türkiye, 2017 yılında yüzde 7,4 ile OECD içinde en yüksek büyümeyi yakalamıştı.
OECD küresel ekonomi büyüme tahminini geriye çekti
Bu arada OECD bugün yayınlanan raporunda, küresel ekonomi için büyüme tahminlerini ticaret savaşları riski yüzünden geriye çekti.
OECD ekonomik görünüm raporunda küresel ekonominin 2019 yılında yüzde 3,5 büyüyeceği tahmini yapıldı. Mayıs ayında yayınlanan bir önceki raporda, 2019 yılı için 3,7 oranından ekonomik büyüme öngörülmüştü.
Raporda, ticarette ve yatırımlardaki artışın ticaret kotalarının artma riskiyle düştüğü uyarısında bulunuldu.
Raporda, yüksek faiz oranlarının ve Amerikan dolarının güçlenmesinin, gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışını hızlandırdığı ve yine bu ülkelerin para birimini zayıflattığı bildirdi. (Kaynak: OECD Consumer Prices Report)
