Türkiye’de 2026 yılında insan gücüne ihtiyacın yüzde 50 azalması bekleniyor. Hangi meslekler ön plana çıkacak? Gelecekte işsizlik problemi yaşamak istemeyen gençlerin nelere dikkat etmesi gerekiyor? Yurtdışında eğitim neden önemli?
Küresel dünyadaki rekabet, iş ve eğitim hayatına da yansıyor. Gelecek vaat eden bölümlerde okuyan gençler gelecek kaygısını bertaraf ediyor. Gelecekte tüm dünyanın kâbusu olacak işsizler ordusunun üyesi olmak istemeyenler bu meslekleri incelemeli…
Yurtdışındaki üniversiteler geleceğin mesleklerine dair bölümleri açıyor. Yarıştan kopmamak isteyenler yurtdışında eğitim imkanlarını zorluyor. Lisans, yüksek lisans ya da sertifika programlarıyla geleceğin aranan çalışanlarından biri olmak mümkün.
Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm etkileri
Küresel dünyada; sanayi 4.0 ve dijital dönüşümün etkileri görülmeye başlandı. Teknolojik imkanların gelişmesiyle birlikte insan gücüne olan ihtiyaç da azalıyor. Robotik teknolojinin gelişmesiyle insan gücünün yerini alan otomasyon sistemler gelecekte insan gücüne olan bağımlılığı azaltacak.
2007 yılında sanayide kullanılan robot sayısının 50 bin civarında olduğu tahmin edilirken 2009 yılında bu rakam 300 bine yükselmiştir. Bu değişim insan gücüne olan ihtiyacı azaltmaktadır. Örneğin Şili’de iş gücünün %50’den fazlasını hali hazırda bilgisayar sistemleri karşılayabilmektedir. Yunanistan’da ve Amerika’da da durum Şili’ye yakın seviyelerdedir. 2026 yılında Türkiye’de ve Japonya’da bu durumun %50’lere yükselmesi beklenirken; Amerika, Şili, İrlanda, İngiltere’de %70’leri bulacağı öngörülüyor.
Bu veriler ışığında; iş hayatında ihtiyaç duyulan becerileri farklılaştırıp, meslekleri dönüştürerek tüm dünyada büyük bir işsizler ordusunun oluşmasına neden olacağı düşünülüyor. Bunun farkında olan kanaat önderleri son zamanlarda bireylerin geleceklerini planlarken bu gelişmeleri göz önünde bulundurması gerektiğini daha yüksek sesle söylemeye başladı. Bu sesi duyanlar ve dikkate alanlar gelecekleri için en doğru adımları atmaya başladı.
Meslekler neye göre şekilleniyor?
Kanaat önderleri; hızla değişen dünyada ekonomik, çevresel ve sosyal konularda yeni çözümlere ihtiyaç duyulacağını belirtiyor. Gelecekteki mesleklerin şekillenmesinde ise aşağıdaki 4 ana konunun belirleyici olacağı tahmin ediliyor;
- Küresel iklim değişikliği
- Ekonomik ve demografik değişimler
- İnsanlardaki oyun oynama ve keşfetme duygusu
- Biyomedikal gelişmeler ve akıllı makinelerin yarattığı değişiklikler
Bu değişimler göz önünde bulundurulduğunda STEM alanındaki bölümlerin ön plana çıkacağı gözlemleniyor. Fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering), matematik (mathematics) disiplinlerinin birbiriyle bağlantılı ele alındığı yaklaşım olan STEM’e son dönemde bir de ‘sanat’ eklenerek STEM+A akımı yaratılmıştır.
STEM akımına sanat eklenmesindeki en önemli etkenlerden biri; insanların robotlarla arasındaki çizgiyi bireyin yaratıcı zekasının belirlemesidir. Bu da öğrencilerin disipliner bilgiyi yaratıcı düşünmeyle birleştirmesini gerektirecektir. Bu yüzden sanat alanları önemlidir.
STEM bölümlerini detaylı olarak açarsak;
- Fen alanlarında ön plana çıkan bölümler; yer bilimleri, uzay bilimleri, yaşam bilimleri (çevrebilim, genetik, patoloji, beslenme gibi), kimya ve fiziktir.
- Teknoloji alanında; bilgisayar bilimleri, bilişim bilimleri (programlama, kodlama, kriptoloji, yapay zekâ gibi)
- Mühendislik alanları; mekanik, endüstri, inşaat, malzeme, elektrik mühendislikleri
- Matematik alanında ise istatistik, geometri ve oyun teorisi gibi alanlar ön plana çıkmaktadır.
Bu alanlarda eğitim almak gelecekte ihtiyaç duyulacak becerilere sahip olunmasını sağlayacaktır. Bu alanlarda eğitim alan öğrenciler gelecekte ortaya çıkacak yeni mesleklere daha kolay adapte olabilecek ve bu mesleklere uyum sağlayabilecek alt yapıya sahip olacaktır.
Yurtdışında eğitim neden önem kazanıyor?
Tüm bu gelişmelere bakıldığında öğrencilerin daha mobil bir hal aldığı görülüyor. Dünyadaki öğrenci hareketliliği gün geçtikçe artıyor. UNESCO rakamlarına göre 2000 yılında dünyadaki uluslararası öğrenci sayısı 2 milyonken, 2013’te rakam 4,1 milyona yükseldi. 2016’da 5 milyon seviyelerini gören öğrenci sayısının 2020’de 8 milyona çıkması bekleniyor. Bu hareketliliğin nedenleri altında pek çok sebep yatıyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları Genel Müdürü Deniz Akar şu bilgileri paylaştı:
“Dünyadaki öğrenci hareketliliğini altında pek çok sebep yatıyor. Fakat son dönemlerde ön plana çıkan konu öğrencilerin gelecekte ne yapmaları gerektiğine dair gelişen vizyonları… Geçtiğimiz senelerde benzer bölümleri seçen öğrenciler artık diğerlerinden farklı olana ve gelecekte ihtiyaç duyulacak beceriler kazandıran bölümlere yönelmeye çalışıyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte pek çok mesleğin önümüzdeki yıllarda kaybolacağı ve dönüşeceği gibi yine bu gelişmeler neticesinde pek çok alanda da daha önce duyulmamış meslekler ortaya çıktı. Bu nedenler öğrenciler geleceği olmayan meslekleri tercih etmemeleri gerektiği konusunda bilinçlendi… Bu sebeple yurtdışında eğitim tercih eden öğrenciler henüz ülkemizde açılmamış bölümlere ve STEM alanındaki bölümlere yönelim gösteriyor.
Yurtdışında pek çok üniversite bugüne kadar çok duyulmamış bölümler açmaya veya çok önemsenmemiş bölümlere yatırım yapmaya başladı. Özellikle İngiltere, Almanya, Hollanda, Polonya, Rusya, Çin ve Güney Kore gibi ülkeler bu konuda elini en hızlı tutanlardan. Bu ülkeler STEM alanında da oldukça başarılı eğitimler vermeye de devam ediyor.
Üniversiteler bu bölümlere yatırım yapmaya önem veriliyor. Bu sebeple dünya çapından pek çok parlak öğrenci bu ülkelerde eğitim almak üzere başvurularını yapıyor. Bu ülkelerin açtığı bazı bölümler henüz dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde açılmadığından öğrenciler mecburi olarak yurtdışında eğitimi tercih etmek zorunda kalıyor.
Deniz Akar ülkelerin eğitime ne şekilde yatırım yaptıklarını ve çağı yakaladıklarını Güney Kore örneği ile veriyor. Akar; Güney Kore’nin 2015 yılında ulusal eğitim müfredatını yenileyerek yazılım eğitiminin üzerinde durduğunu aktarıyor. Güney Kore; hesaba dayalı düşünme, kodlama becerileri ve yaratıcı ifadenin geliştirilmesi amacıyla 2018 yılı sonuna kadar, 1 yıl içinde 60 bin ilkokul öğretmenine yazılım eğitimi verdi. Yani devletler daha ilkokul seviyesinden başlayarak eğitim müfredatlarını geleceğe yönelik şekilde değiştirmeye başladı. Bu da bu ülkelerde üniversitelerin de açtıkları bölümlere etki yaptı.
Hangi alanlar ve hangi meslekler ön plana çıkacak?
Önümüzdeki yıllarda popüler olması beklenen alanlar:
- Robotics
- Yapay zekâ
- Nano-teknoloji
- Biyomedikal mucizeler
- Gelişmiş gen bilimi
- 3D yazıcılar
- Arttırılmış gerçeklik
Gelecekte gözde olacak meslekler:
- Yazılım uzmanlığı
- Bilgisayar sistem analistleri
- Biomedikal mühendisler
- Sivil ve ticari drone pilotları
- Akıllı bina teknisyenleri
- 3D yazıcı teknisyenleri
- Robotik teknisyenleri
- Kişisel mikrobiyom yöneticileri
- Cyborg tasarımcıları
- Data analizcileri
- Dijital içerik uzmanları
- Kişisel marka danışmanları
- Bilgi güvenliği analizcileri
- Rüzgar enerjisi teknisyenleri
- Güneş enerjisi teknisyenleri
- Organik tarım uzmanları
- Güvenlik koordinatörleri
- Hava kontrol mühendisleri
- Sanal gerçeklik tasarımcıları
- Robotik ya da holografik avatar tasarımcıları
- Temiz enerji mühendisleri
Gençlerin en büyük kaygısı gelecekleri!
IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarlarının yaptığı anketler sonucunda öğrencilere sorulan “Geleceğinizden kaygı duyuyor musunuz?” sorusuna öğrencilerin %71,9 ‘evet, kaygılıyım’ cevabını verdi. Bu cevabı veren öğrencilere “Neden Geleceğinizden Kaygı Duyuyorsunuz?” sorusu da yöneltildi. Öğrencilerin en büyük korkusu %30,8 ile ‘işsizlik’ olurken, işsizliği %23,1 ile istediği bölümü/mesleği seçememek’ takip etti. Öğrencilerin diğer bir büyük kaygısı ise %18,8 oranla ‘düşük maaşlarla çalışmak zorunda kalmak’ oldu.
Bu farkındalık seviyesinde olan öğrencilere kariyerlerini planlarken neden yurtdışı eğitimi tercih ettikleri sorulduğunda; daha iyi bir kariyer isteğinin ana itici güç olduğu görüldü.
Öğrenciler yurtdışında üniversite ve yüksek lisans ile kariyerlerine yön vermek istiyor
Geleceklerini güvence altına almak için yurtdışı eğitime yönelen gençlerin %31’i yüksek lisans, %21’i üniversite, %18 dil eğitimi almak istiyor.
Yurtdışında üniversite ve yüksek lisans programları gençlerin ilk hedefinde yer alıyor. Yukarıda sayılan geleceğin mesleklerine dair üniversite bölümleri Türkiye üniversitelerinde açılmadığından öğrenciler yurtdışına yöneliyor. Üniversiteyi Türkiye’de okuyan ve geleceğin mesleklerinde uzmanlaşmak isteyenler yüksek lisans programlarına katılarak bu alanlara yönelebiliyorlar.
Gelecekteki meslekler ile ilgili rakamsal veriler:
- PwC analizlerine göre; 2023 yılı için Türkiye’de yaklaşık 34 milyon toplam istihdamın yaklaşık 3.5 milyonunun STEM istihdamı olacak. 2016-2023 döneminde STEM istihdam gereksiniminin 1 milyona yaklaşacak ve bu ihtiyacın karşılanmasında lisans ve yüksek lisans mezunları esas alındığında yaklaşık %31 değerinde bir açık oluşacak.
- Almanya ve İsveç STEM alanlarında dünyanın en iyilerinden. Bu sebeple bu ülkelerdeki eğitim kurumlarını tercih eden öğrencilerin sayısı her yıl artmaktadır.
- OECD tarafından 2014 yılında yayımlanan raporda STEM mezunlarının toplam mezunlara olan oranını verilmektedir. Brezilya %16, Türkiye %17, ABD %17, Avusturalya %17, Danimarka %19, Polonya %20, İngiltere %26, Meksika %27, Almanya, %36.
- Dünya Ekonomik Forum’unun mesleklerin ve becerilerin geleceği hakkında yayımladığı raporda otomasyon sürecinde mesleklerin beceri profillerinin dönüşüme uğrayacağı belirtilmiştir. Buna göre, 2020 yılı itibarıyla Türkiye’de becerilerin bugün ihtiyaç duyulan becerilerden %41 oranında farklılaşması öngörülmektedir.