Daron Acemoğlu: Reform olmazsa ekonomik kriz derinleşir!

MIT İktisat Profesörü Daron Acemoğlu: Türkiye ekonomisi resesyona girdi. Reform olmazsa ekonomik kriz derinleşir. Kolay bitecek bir şeye benzemiyor.

Daron Acemoğlu: Reform olmazsa ekonomik kriz derinleşir!
Daron Acemoğlu: Reform olmazsa ekonomik kriz derinleşir!

Haftayı yeni bir kur dalgası ile kapatan Türkiye ekonomisinde yatırımlar durma noktasına gelirken, ekonomik krizde derinleşme riski de artıyor.

Türkiye’nin artık ciddi reform sürecine girmekten başka çaresinin kalmadığına dikkat çeken; politik ekonomi alanındaki çalışmalarıyla dünyada en çok alıntı yapılan ilk 10 ekonomist arasında gösterilen; Massachusetts Institute of Technology (MIT) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, “Ekonomik resesyonun ortasındayız ve kolay bitecek bir şeye de benzemiyor. Yapısal problemler bunlar. Adım atılırsa gelecek 20 yılı da, şu dönemi de çözer” diye konuştu.


Büyüme mümkün değil!

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin ikinci gününe katılarak soruları yanıtlayan Daron Acemoğlu, normal şartlarda resesyon ortasında reform yapılamadığını ancak Türkiye’nin de başka çaresinin kalmadığını söyledi.

“Makro ekonomik politikaları, para politikalarını, reformları, kurumları düzeltmekten başka çaremiz yok. Adım atılmayınca, reformlar yapılmayınca tabii kriz derinleşir” uyarısını yapan Acemoğlu, Türkiye ekonomisinin bu yıl büyümesinin mümkün olmadığını da söyledi.

Türkiye’nin yabancı sermaye gelmeden toparlanmasının çok daha zor olduğunu kaydeden Acemoğlu, “Yabancı sermayenin gelmesi için de onlara yargının çalıştığını, belirsizliğin ortadan kalktığını, para politikalarının daha rasyonel hale geldiğini gösteren şeyler yapmak lazım. Aynı zamanda kendi sermayemiz için de aynısını yapmamız lazım” dedi.

Sermaye Türkiye’den çekiliyor

Cuma günü yaşanan kur hareketlerini de değerlendiren Acemoğlu, şöyle devam etti:


“Cari açık olunca, sermayede gelmeyince tabii ki kur artar. O kadar az gelen sermaye kaldı ki. Onları da korkuttuğun anda tabii ki para çekiliyor, kur artıyor. Yabancı sermayenin hepsi çıkmaz ama daha az gelir. Bu yüzden de cari açığı kapatmak daha zor olur. Şu anda ekonomi resesyona girince ithalat düştüğü için cari açık biraz daralıyor. Ama Türkiye’ye gelen para azalacak.”

Küresel büyüme önünde risk yaratan ticaret savaşlarının Türkiye ekonomisi için de bir problem oluşturduğunu anlatan Acemoğlu, bir savaş durumunda Türkiye ekonomisinin tıpkı 2009 yılındaki gibi durma noktasına geleceğini vurguladı.

Demokrasi olmadan kaliteli büyüme beklenemez

Daron Acemoğlu, sunumunda Türkiye’nin krizin ortasında olduğuna dikkat çekerek, yüksek ve kaliteli büyümeye odaklanması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’nin bugüne kadar kredi ve inşaata dayalı bir model ile tüketime odaklanarak büyüdüğünü kaydeden Daron Acemoğlu; demokrasi olmadan Türkiye’nin kaliteli büyüyemeyeceğini belirtti. Kaliteli olmayan büyümenin bir anda sürpriz yaparak zikzak çizdiğine ve küçülmeye döndüğüne işaret eden Acemoğlu, şunları söyledi:

“‘Diktatörlük ve kuvvetli liderler iyidir’ görüşü doğru değil”

“Demokratik rejimlere geçişte kişi başı gelir yüzde 25 artıyor. Çünkü ülkeye yatırım geliyor. Diktatörlükte ise yatırımları kendi iş adamlarına veriyor. İkincisi demokrasilerde vergi gelirleri artıyor ve bunlar eğitim, sağlık gibi alanlarda yatırıma gidiyor. Diktatörlükte vergiler artırılamıyor çünkü diktatör kendi adamlarından vergi isteyemez. Şimdi Çin gibi ülkelerden ya da bazı insanlardan gelen ‘Diktatörlük ve kuvvetli liderler iyidir’ görüşü var ama hayır daha önemli olan siyasi rekabet, doğru kurumsallaşma ve kurumsallaşan karar mekanizmaları.”

Daron Acemoğlu: Türkiye geriye doğru gidiyor

Türkiye’nin son 12 yılda sermaye ve istihdam dışında kalan toplam faktör büyümesinin sıfır olduğunu anlatan Daron Acemoğlu, artık Türkiye’nin kaliteli istihdam getiren, tüm işgücü ücretlerinde artış yaratabilecek, yüksek kaliteli ve verimli büyümeye odaklanması gerektiğini dile getirdi.


“Türkiye’de kaydedilen büyümenin kaliteli büyüme olmadığı kesin. Eğitim ve sağlıkta 2006 yılına kadar olan adımlar geri gidiyor. İnşaat sektörü büyüyor. Peki bu nereden geliyor? Bir tek kredi var. Kredi veriyoruz, tüketim artıyor. Sanayiye yatırım yok. Sanayiye yatırım olmayınca faktör verimliliği artmıyor. Yüksek kaliteli büyüme teknolojiyi, krediyi doğru kullanmakla gelir” diyen Daron Acemoğlu, doğru kurumlar ve demokrasi olmadan kaliteli büyüme yaşanmayacağını sözlerine ekledi.

BDDK’dan döviz manipülasyonu soruşturması


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.