Devlet Bahçeli: Mansur Yavaş adaylıktan çekilmelidir

Devlet Bahçeli, Mansur Yavaş olayının “siyasi ve hukuki” yönü bulunduğunu dile getirerek, “Soruşturma sonucu alınıncaya kadar, yerel seçimleri gölgeye düşürmemek için adaylıktan çekiliyorum demeli” açıklamasında bulundu.

Devlet Bahçeli: Mansur Yavaş adaylıktan çekilmelidir
Devlet Bahçeli: Mansur Yavaş adaylıktan çekilmelidir

Devlet Bahçeli: Mansur Yavaş adaylıktan çekilmelidir

— Ama bu gelişmelerin siyasi boyutu 19 gün tartışılacak. Böyle bir durum karşısında olacak? O kişinin, ‘Ben soruşturma sonucu alınıncaya kadar, siyasi olarak CHP’nin temsilinde hem şahsıma hem partime bir zarar vermemek, hem de mahalli idareler seçimlerini gölgeye düşürmemek için adaylıktan çekiliyorum’ demesi en ahlaki yoldur. Ama tersi olursa CHP’yi tüketme sürecine girer.

— Büyükşehire kritik süreçlerde talip olan bir kişi partisini rahatlatmalı, seçimi rahatlatmalı, toplumsal gerginliği azaltmalı ve bunun içinde adaylıktan çekildiğini ifade etmeli. Yani diyorum ki yavaş yavaş ayrıl!


Bahçeli, Yavaş’ın iddiaları ve zamanlamasını “komplo” olarak değerlendirmesine ise “Kendisinin kazanacağından ne kadar emin ki böyle bir komplo olduğunu ifade ediyor! Bu kadar garantiyi nereden alıyor ki, kendisinin adaylığına karşı olan siyasi partiler oturup düşünüp FETÖ terbiyesiyle bir komplo kursun!” karşılığını verdi.

Milliyetçi seçmen İYİ Parti’ye geçiyor

Siyaset bilimci Deniz Yıldırım, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın meydanlarda Meral Akşener’i hedef alan açıklamalarını, milliyetçi seçmenin İYİ Parti’ye geçişiyle doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti.

Siyaset bilimciler, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i hedef almaya başlamasının altında oy endişesinin yattığını ifade ediyor.

Siyaset Bilimci Doç. Dr. Deniz Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın, 24 Haziran Genel seçimlerinde 11 puanlık oyu İYİ Parti’ye kaptırdığını ifade ederken, Erdoğan’ın, Akşener’i hapis cezası ile tehdit etmesinin altında, milliyetçi seçmenlerin oyunu kazanmak olduğunu öne sürdü. Yıldırım’ın, Cumhuriyet’te yazdığı makalesinin konu ile ilgili bölümü şöyle:


“Akşener’i yok sayıyordu”

“AKP-MHP bloku 24 Haziran’da 11 puanlık seçmenini büyük oranda İYİ Parti’ye kaptırmıştı. Bugün “konsolidasyon” sorununun merkezinde yine milliyetçi oyların bulunduğu açık.

Erdoğan’ın Akşener’i ısrarla yok sayarken son bir haftadır hedefe koyması, hapis imasında bulunması, bu çerçevede okunabilir. Bu tutar mı? Riskli; uzun süredir özel olarak sadece Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir kampanya yürütüyor Erdoğan meydanlarda. Yanıt vermediğini, sessiz kaldığını bildiği için. Ancak şimdi eksen çeşitleniyor. Akşener’e yarayabilir.”

“Mansur Yavaş’ı hedefe koydular”

“Aynı anda Ankara’da Mansur Yavaş için 2017’de verilen bir şikâyet dilekçesinin apar topar işleme konulup dava açılmasını, AKP sözcülerinin Yavaş’ı hedefe koymasını da bu çerçevede okuyabiliriz. Belli ki Yavaş kazanıyor ve “kazansa da görev yapamayacak” mesajıyla son kozlarını oynuyor iktidar. Yine alttan alta tehditle. Çünkü AKP-MHP ittifakının “konsolidasyon” sorununun açık kanıtı haline gelmeye başladı Yavaş’ın arayı açması. Bu arada, yargının haline ne demeli?”

“Milliyetçi seçmen muhalefete geçiyor”

“Görünen o ki, AKP-MHP bloku “milliyetçi seçmen” kitlesinin muhalefet blokuna geçişini engellemekte zorlanıyor. Bir yanda “ekonomi önemli” diyen seçmen kitlesinin kafa karışıklığı; diğer yanda milliyetçi seçmen kitlesini muhalefete kaptırma olasılığı. İktidar için işler pek de iyi gitmiyor. Beka korkutmasının istenen düzeyde bir seferberlik yaratmadığı açık.”

Fatih Portakal: Hepsini arşivliyorum!


Medyanın tutumuna kişisel Twitter hesabından tepki gösteren Fox TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal, “Ülkede medyanın durumu bugün için şöyle: Dün Ömer Çelik sahte senet iddiası hakkında konuşurken bütün haber kanalları canlı keserken, Mansur Yavaş bugün konuştuğunda birazcık HaberTürk verdi. CNN NTV suspustu. Berbat bir durum. Hepsinin arşivliyorum, gelecekte kitap yapacağım.

Mansur Yavaş iddialara yanıt verdi: Asıl mağdur benim


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.