Ekonomik kriz derinleşiyor: Türkiye slumpflasyona girdi!

Ekonomik kriz giderek derinleşiyor. Bankalarda mevduatı elinde tutanlar ile borçlu olanlar arasındaki makasın büyüklüğü şaşırtıcı boyutlara ulaştı. Vatandaşların bankalara borcu 511 milyar lira seviyesine ulaştı. Ekonomistler uyarıyor: Türkiye slumpflasyona girdi!

Ekonomik kriz derinleşiyor: Vatandaşın bankalara olan borcu 511 milyar lira
Ekonomik kriz derinleşiyor: Ekonomistler uyarıyor!

163 bin 180 gerçek ve tüzel kişinin mevduatı 1 trilyon 24 milyar 777 milyon lira oldu. Yüzde 0.17’lik bu kişilerin elindeki para toplam mevduatın yüzde 54’üne denk geliyor.

Döviz mevduatlarında dolar cinsinden artış ise 12 milyar dolar oldu. Bankalardaki mevduatın yarısından fazlasını yabancı para cinsinden açılmış mevduatlar oluşturdu.


Bankaların verdiği krediler 29 milyar lira arttı ve 2 trilyon 422 milyar lira oldu.

• Zamanında ödenmediği için takibe alınan krediler ise 10.3 milyar lira (yüzde 11) artarak 1 Mart itibarıyla 104 milyar liraya çıktı.

• Vatandaşların bankalar ve tüketici finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu 1 Ocak-1 Mart 2019 tarihleri arasında 511.3 milyar lira oldu.

Yurtiçinde gerçek ve tüzel kişilere ait 93 milyon 772 bin 213 adet hesap bulunuyor. Bu hesaplardan 1 milyon lira ve üzeri mevduat hesabı olanların sayısı yüzde 0.17’si yani 163 bin 180 adet.

Yurtiçi yerleşiklerin bankalardaki toplam mevduatları 1 trilyon 898 milyar 572 milyon lira. 163 bin 180 adet hesapta duran mevduat tutarı ise 1 trilyon 24 milyar 777 milyon lira.

Zengin ile yoksul arasındaki fark, banka hesaplarına yansıdı. Toplam mevduatlara 1 milyon liranın üzerindeki mevduatların oranı yüzde 54’ü buluyor.

Vatandaş 5 aydır aralıksız dolar alıyor!

Vatandaş 5 aydır aralıksız dolar alıyor. TCMB verilerine göre 1 Mart ile biten haftada bireylerin yabancı para cinsinden mevduat ve fonları yaklaşık 700 milyon dolar artış ile 103.56 milyar dolar oldu.

Mahfi Eğilmez: Türkiye slumpflasyona girdi

Mahfi Eğilmez
Mahfi Eğilmez

Ekonomist Mahfi Eğilmez 2018 yılının son çeyreğinde Türkiye ekonomisinin ‘küçülen ekonomiyle beraber yükselen enflasyon’ şeklinde tanımlanan slumpflasyona girdiğini açıkladı:

Türkiye, 2018 yılının son çeyreğindeki ortalama yüzde 22,4 enflasyon ve yüzde 3 küçülmeyle birlikte slumpflasyona girmiş bulunuyor. Slumpflasyon (enflasyon içinde küçülme) bir ülkede yüksek enflasyon olgusuyla birlikte ekonomik küçülme de yaşanması halini anlatan bir kriz durumudur.

Aşağıdaki grafik, Türkiye’nin 2016-2018 arasında çeyrek dönemler itibariyle büyüme ve enflasyon oranlarını gösteriyor.


Mahfi Eğilmez Türkiye slumpflasyona girdi

Grafikte noktalı çizgiden sonrası 2018 yılının dördüncü çeyreğini gösteriyor. Görüleceği gibi kırıklı çizgiden itibaren Türkiye yüksek enflasyon ve eksi büyüme (küçülme) bölgesine yani slumpflasyona geçmiş bulunuyor. Dikkat edilecek olursa benzer bir olgu (çok daha düşük düzeyde) 2016 yılının üçüncü çeyreğinde de yaşanmış ve Türkiye bu durumdan bir çeyrekte çıkmayı başarmıştı. Bakalım bu kez 2019 yılının ilk çeyreğinde böyle bir başarı tekrarlanabilecek mi?

Ekonomik krizlerin en zoru budur. Çünkü burada bir yandan enflasyonu düşürmeye uğraşırken bir yandan da ekonominin küçülmesini önce durdurmaya sonra da büyümeye döndürmeye yönelik bir ekonomi politikası uygulamak gerekmektedir.

Makroekonomik hedeflerin ve politika araçlarının birbiriyle çelişkisi en fazla burada ortaya çıkar. Bir yandan enflasyonu düşürmek, bir yandan büyümeye geçmek, bir yandan bunlara eşlik etmesi büyük olasılık içinde olan işsizlik artışını engelleyip istihdamı artırabilmek birbiriyle çelişen hedeflerdir. (Kaynak: Mahfi Eğimez)

“Derin bir ekonomik krizin kıyısındayız! Müdahale edilmezse dolar 10 lira da olur 1000 lira da!”

ekonomist selçuk geçer Derin bir ekonomik krizin kıyısındayız!

Ekonomist Selçuk Geçer, Ulusal Kanal’da yaptığı açıklamalarda, “Derin bir ekonomik krizin kıyısındayız. Nisan sonunda piyasanın daha da sıkışacağını düşünüyorum. Umarım bu dönemde IMF ile el sıkışılmaz. Müdahale edilmezse dolar 10 lira da olur bin lira da olur” dedi.

Ekonomist Selçuk Geçer, “Nisan sonunda piyasanın daha da sıkışacağını düşünüyorum” açıklaması yaptı. Geçer, “Umarım bu dönemde IMF ile el sıkışılmaz” yorumunu yaptı. Dolarla ilgili kritik açıklamalarda bulunan ekonomist Selçuk Geçer, “Müdahale edilmezse dolar 10 lira da olur bin lira da olur” açıklamasında bulundu.

Cebimizden 970 dolar uçtu gitti

Kişi başına milli gelir 2009 yılından bu yana ilk kez 10 bin doların altına gerileyerek 2018 sonu itibarıyla 9 bin 632 dolara düştü. Böylece kişi başına gelirde 2007 yılına, yani 11 yıl önceki seviyeye geri döndük.

Vatandaşın derinden hissettiği ekonomik kriz devletin resmi verilerine de yansıdı. 2018’in son 3 ayında milli gelir yüzde 3 küçüldü, kişi başına gelir 9 yıl aradan sonra ilk kez 10 bin doların altına, 9 bin 632 dolar seviyesine düştü.

Son bir yılda ülke ekonomisi 67.4 milyar dolar, vatandaş ise kişi başına 970 dolar birden fakirleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2018 yılı 4’üncü çeyrek ve yıllık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) sonuçlarını yayımladı.

2017’nin son çeyreğinde yüzde 7.3 büyüyen GSYH, ekonomik krizin derinden hissedildiği 2018’in son çeyreğinde yüzde 3 küçüldü. Daralma yıllık verilerde de net bir şekilde görüldü. 2017’nin tamamında yüzde 7.4 olan milli gelir büyümesi 2018’de yüzde 2.6’ya kadar geriledi.

2017’de 851 milyar 490 milyon dolarlık bir büyüklüğe sahip olan Türkiye ekonomisi, 2018 sonunda 67 milyar 403 milyon dolar küçülerek, 784 milyar 87 milyon dolara geriledi.


TÜİK’in resmi verileri, Yeni Ekonomi Program’da (YEP) Türkiye ekonomisinin 2018 yılında yüzde 3.8 büyüyeceği tahmininde bulunan ekonomi yönetiminin iyimser tahmin yaptığını ortaya koydu.

Vatandaş 5 aydır aralıksız dolar alıyor!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.