Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 104. yılı için düzenlenen törende yaptığı konuşmada Yeni Zelanda’daki cami saldırısına değindi ve “Dedeleriniz geldi, kimi ayaklarının üzerinde kimi tabutla geri döndü. Aynı niyetle gelecekseniz bekleriz. Sizi de dedeleriniz gibi uğurlayacağız” dedi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmanın ardından Troya Müzesi’nin açılışına katıldı. Çanakkale’de konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Bizi sınıyorlar”
— Çanakkale’yi ruhunun derinliklerinde yaşatmayan kimsenin bu ülke ile ilgili tek cümle kurmaya hakkı yoktur.
— Türkiye’nin sabrını ve kararlılığını hâlâ sınamaya devam ediyorlar. Suriye sınırımızı taciz ederek burada bir terör koridoru kurmaya çalışarak sınıyorlar. Irak sınırımızın dibinde aynı şekilde bu yollara tevessül ediyorlar. Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de haklarımıza tecavüz etmeye çalışarak sınıyorlar.
— Ege’de bizi kendi karamıza hapsedip denize ayak basamaz hale getirmeye çalışıyorlar. Avrupa’da, Almanya’da, Fransa’da camilerimize, derneklerimize, vatandaşlarımıza saldırıyorlar. Ülkemizde sokaklarımızı karıştırarak, darbe girişimlerinde bulunarak, karanlık ittifaklar kurarak sınıyorlar. Ekonomimize saldırarak sınıyorlar. Hatta yeri geliyor, ülkemizden 16 bin 500 km uzaklıkta Yeni Zelanda’da, orada verdikleri mesajlarla bizi sınıyorlar.
“Bu bireysel bir olay değil, örgütlü”
— Diyoruz ki mesajınızı aldık. Bir teröristin ortaya çıkmak suretiyle 50 Müslümanı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Yaşadığımız toprakları da aldığımız nefesi de bize çok gördüğünüzü de anladık. Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na geçirmeyeceksiniz tehdidini manifestosunda ifade edenin ne tür bir terörist olduğunu da gördük. Bu bireysel bir olay değildir, örgütlüdür. Biz buradayız, Çanakkale’deyiz.
“Dedeleriniz gibi uğurlayacağız”
— Dedeleriniz geldi, kimi ayaklarının üzerinde kimi tabutla geri döndü. Aynı niyetle gelecekseniz bekleriz. Sizi de dedeleriniz gibi uğurlayacağız. Biz tarihi Çanakkale’de kanımızla yazdık. Gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde yazdık. Bugün yine yazacağız.
“Dostça gelirseniz ağırlayacaklar”
— Biz Çanakkale’yi barışın, kardeşliğin sembolü olarak görüyoruz. Çanakkale bizim için namusunu çiğnetmeyen ve çiğnetmeyecek olan Asım’ın neslinin sembolüdür. Ve Asım’ın nesli de burada. Dostça gelirseniz sizi ağırlayacaklar, düşmanca gelirseniz de ona göre muamele edecekler. Tıpkı çukur açan teröristlere, sınırımıza musallat olan DEAŞ’lı katillere yaptığımız gibi ayak bastığınız yere gömecekler.
“Yazacak tarihimiz var”
— Biz tarihi şanla, şerefle, onurla yazdık. Daha yazacak çok tarihimiz var. Münbiç’te yazacak tarihimiz var. Fırat’ın doğusunda yazacak tarihimiz var. Filistin’de uygulanan zulme, Kudüs’ün mahremiyetine yönelen saldırılara karşı yazacak tarihimiz var.