Mansur Yavaş iddialara yanıt verdi: Asıl mağdur benim

Hakkındaki iddialara yanıt veren CHP Ankara adayı Mansur Yavaş, “Asıl mağdur benim. Yargıtay’ın hakkımda onayladığı herhangi bir ceza davası, ceza kararı yoktur.” dedi. Yavaş söz konusu iddiaları ortaya atan şahsın; “Yüzde 80 şizofren raporu bulunduğunu, belgede sahtecilikten hapis cezasına çarptırıldığını, çocuk istismarından da halen yargılandığını” söyledi.

Mansur Yavaş iddialara yanıt verdi: Asıl mağdur benim

Mansur Yavaş iddialara yanıt verdi: Asıl mağdur benim

Millet İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, ‘sahte senet’ ile ilgili hazırlanan iddianameye ilişkin konuştu. Mansur Yavaş’a İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray ve CHP Ankara Milletvekili Haluk Koç da eşlik etti.


“Asıl mağdur benim”

Söz konusu iddiaları kesin bir dille yalanlayan ve “Cumhuriyet tarihinin en çirkin kumpası” diyen Yavaş, Türkiye’de şeffaflık ilkesi gereği mal varlığını açıklayan ilk belediye başkan adayı olduğunu, rakibi Özhaseki’ye de “Mal beyanında bulun” çağrısında bulunduğunu hatırlatarak “Bundan sonra hangi kumpaslara başvuracakları malumdur. Asıl mağdur benim. Yargıtay’ın hakkımda onayladığı herhangi bir ceza davası, ceza kararı yoktur.” dedi.

İddiaları ortaya atan şahsın sabıkası kabarık çıktı!

Yavaş söz konusu iddiaları ortaya atan şahsın; “Yüzde 80 şizofren raporu bulunduğunu, belgede sahtecilikten hapis cezasına çarptırıldığını, çocuk istismarından da halen yargılandığını” söyledi.

Mansur Yavaş’ın konuşmasından satır başları:

Alnımız ak yürüyoruz. Ankara halkının iradesi arkamızda oldukça hiçbir komplo bizi yolumuzdan alamayacaktır. Gerek haberi yapan gazete, haberlere dayanarak adil yargılamayı etkilemek isteyen Mehmet Özhaseki ve Ömer Çelik hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

Türkiye’de şeffaflık ilkesi gereği şeffaflık beyannamesini ilk imzalayan belediye başkanı benim. Bunun arkasında mal beyanında bulunmam ayrıca 1994’ten beri kamu görevi yapan rakibimin de mal beyanında bulunmasını istemem şu anda içinde bulunduğumuz iftira kampanyasına sebep olmuştur. Mal beyanından kaçmak için sığınılan bu yöntem asla bu talebimizden geri adım attırmayacaktır.


Anketlere yansıyan fark, rakibimiz tarafından olgunlukla karşılanmamıştır. Aday olmamla birlikte asılsız iddialarla seçmen karşısında itibarım zedelenmeye çalışılmıştır. Sanki suçmuş gibi Makedon olduğum söylenerek itibarım azaltılmaya çalışılmıştır. Ardından ‘Taksicileri Kızılay’a sokmayacak’ denildi. Demokratik ve hilesiz bir yarışta sandıktan çıkamayacağını anlayanlar, duvarlara ‘Yavaş Yavaş devrim’ sloganları yazdırdılar. Şikayetçi olduk. Bizim PKK ile ittifak yaptığımız yönünde iftira atmaya çalıştılar. Bunlar çare olmayınca, belediye çalışanlarının işten çıkarılacağı yerine 20 bin PKK’lının işe alınacağı duyuruldu.

Siyasi tarihimizin en ahlaksızca yürütülen kampanyanın özeti şudur: Bu şahıs resmi evrakta sahtecilik, şantajdan hapis cezası almış bir kişidir. Avukatlığını yaptığım şirketin ödemesini alıp kaçmış, şahsıma bıraktığı seneti icraya verdiğimde, senetteki imzanın sahte olduğu ortaya çıkmıştır. Bir suçun mağdurunun suçlu ilan etmek çirkef iddiadır. Rakibim bu şahsı bana karşı maşa yapmaktadır. Yargıtay’ın onayladığı herhangi bir ceza kararı bulunmamaktadır. Şahsın bana verdiği sahte senetle ilgili bir icra inkar kararı vardır.

“Şizofren raporu var”

Sayın Ömer Çelik bu şahıs için saygın bir iş adamı diyor ya, bu şahıs kendisi hukuk fakültesinden ayrılmış zamanında ve afla da geri dönüyor. Staj yaparken okul ÖSYM’den gelen belgesi sahte bir şekilde 100 puan artırarak Gazi Üniversitesi’nde geçiş yaptığını ortaya çıkarıyor. Bunun da mahkeme kararı hepinizin önünüzdedir. Dosyaya intikal eden belgelerden anlaşılıyor ki bu ‘saygın’ iş adamı çocuk istismarından yargılanıyor.

Aynı zamanda şizofren raporu var. Hiçbir ilişkim olmadığı demesine rağmen ıslak imzalı ikrarı da orada. Bu sahteci şahıs ne amaçlıyor? Karar onanırsa hapse girecek. Ayrıca diğer istismar dosyasından da ceza alması yüksek. Hapse girmekten kurtulmak için rakiplerimizin adalet gücünü kullanmak için harekete geçiyor. Ona bu imkanı verenlerin yüzlerine silemeyeceği bir kara leke olarak kazınmıştır. Siyasileri avuçlarına alanı da, bundan medet uman siyasileri de ilk defa gördüm.

mansur yavaş Siyasi rant uğruna sığınılan bu şahsın ağzıma almaktan utanacağım suçları vardır.

Siyasi rant uğruna sığınılan bu şahsın ağzıma almaktan utanacağım suçları vardır.

Dün parti sözcüsü dedi ki inceledik dedi. Avukatım burada, maden incelediniz tekzip kararlarının içerisinde bu bilgilerin hepsi var. Eğer bunları bilerek yapıyorsanız durum çok daha fecahat. Mansur Yavaş’ı lekelemek için ne yapacaksınız? Devam eden davalar var, yaptığınız suç. Onu çocuk istismarı davasından beraat ettirmek için mi kolluyorsunuz? Siyaset için bu kadar küçülmeye değer mi? Bu şahsa sahip çıkıyorsunuz. Bir koltuk uğruna böyle sabıkalı, konusuz suç oluşturan birinin arkasına sığınması, onu televizyonlara çıkarması, beni karalaması acizliktir.

NE OLMUŞTU?


İktidara yakın bir gazete CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı için “Sahte senetten tazminat cezası aldı” iddiasının yer aldığı bir habere yer vermiş, bu haberle ilgili konuşan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise “Açıklama bekledik gelmedi. Ne Mansur Yavaş ne CHP iddialara yanıt verdi. Biz inceledik ve vardığımız sonuçlar bu şekilde vahim bir tabloyu ortaya koyuyor. CHP’nin ve Mansur Yavaş’ın suskunluğunu da vatandaşımızın takdirine arz ediyoruz.” demişti.

Piar Araştırma seçim anketi: 10 ildeki sonuçlar


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.