Futbol eğitimi demek, elbette öncelikle top ile ilişkili hareketlerin çeşitlendirilmesi ve geliştirilmesi eğitimi demektir… Ama “futbol oyun eğitimi” sadece top ile eğitim demek değildir. Dolayısıyla futbol eğitimlerini sadece top ayağında olan oyuncu gelişimi ve eğitimi olarak düşünmemek gerekir.
Çünkü futbol oyunu, oyun katılan bütün oyuncuların aynı zamanda topa uzaklık veya konum olarak bulundukları yere ve bölgeye göre değişen şekillerde hareketli olmalarını gerektiren bir oyundur.
Üstelik bu hareketli oluş, yer değiştirme ile ilgili sistematik, amaçlı, duruma göre ve asıl olarak da “olası olacak duruma göre” olması gereken bir hareketliliktir.
Yani anlamsız ve amaçsız yer değiştirmeler (koşmalar) değil, anlamlı ve amaçlı yürüme, koşma ve sprintler şeklinde yer değiştirmelerdir.
O halde futbol eğitimini düşünür, planlar ve uygularken,
1) Top ile futbol eğitimi (top ile ilişkili hareket ve beceri eğitimi) ve
2) Top ile ve topsuz oyun eğitimi (bireysel, grup ve takım ile ilgili yer değiştirmeye dayalı hareketlilik eğitimi) şeklinde düşünmek zorundayız.
Dediğimiz gibi öncelik ve temel eğitim formasyonu “top ile futbol eğitimi” olmalıdır…
Lakin ortada oynanması gereken bir oyun varsa, bu oyunun gerektirdiği bütün davranışları içerecek bir oyun eğitimi de olmak zorundadır.
Yani oyun eğitimi başka bir şeydir.
Oyun eğitimi oyunun devam etmesi için oyunun gerektirdiği top ile ve topsuz yapılması gereken davranışları en iyi yapabilme becerisine dayanır.
Futbol oyunu sadece top ayağında olan oyuncuların oyunu değildir…
Futbol oyunu aynı zamanda
1. Topu almak için olması gereken yerde olma
2. Top ayağında olan oyuncunun, çeşitli seçenekler yaratma oyunudur.
Dünyanın en iyi takımlarındaki en iyi oyuncuları analiz ediniz, çevresinde topsuz oyun eğitimi yüksek oyuncular olduğuna görürsünüz.
Çünkü top ile eğitim ve gelişim açısından muhteşem olan oyuncular, çevresinde onu anlayan, onun oyun oynama imkanlarını ve fırsatlarını arttıran topsuz oyun eğitimi yüksek olan oyunculardır.
Ama bu konunun bir de çocuk gelişimi ve eğitimi ile ilgili “oyun pedagojisi” boyutu vardır.
Dolayısıyla bu konu çocuk gelişimi ve oyun eğitimi şu açıklamayı zorunlu kılmaktadır.
Çocuklar 12 yaşlarına değin top ile oynamak isterler. Onlar için oyun demek top ile oynamak demektir. Topsuz oyunu, yani ayağında top olmadığı halde, öne-geriye veya sağa-sola yer değiştire koşuları onlar için çok anlamlı ve zevkli değildir.
Bu doğal ve anlaşılabilir bir durumdur.
Zaten topsuz oyun eğitimi de 11 yaşından itibaren geliştirilmesi ve üzerinde durulması gereken bir konudur.
Topsuz oyun becerileri ve oyun gereklerini yerine getirme 11-12 yaşlarına doğru yavaş ilerler… 12 yaş ve sonrası süreçte, oyunun gereklerini anlama ile birlikte topsuz oyun gelişimi ve ilgili davranışlar da artar.
Biliyorsunuz zaten bireysel ve grup taktiği dediğimiz şey, oyun içinde topsuz yer değiştirmelere dayalı bir formasyondur.
Dolayısıyla 12 yaşından çok önce bu davranışı çocuklara vermeye çalışmak yorucudur, keyifsizdir ve sıkıcıdır…
Ama futbol topu ile sınırlandırılmış alanda “eşli elim sende” oyunu oynatırsanız, eşlerden birisi topu almak için farklı yönlere ve açılarda topsuz hareket edecektir. Çünkü oyunun karakteri neyse çocuk ona yönelir.
Büyük futbol insanlarından birisi olan Johan Cruyff’u yad ederek, onun bir cümlesiyle konuyu bitirelim;
“Çoğu durumda topun nereye gideceğine karar veren, topa sahip olan oyuncu değildir. Topsuz oyunculardır. Bir sonraki pası onların koşu aksiyonları belirler.”