Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul Büyükşehir seçiminin iptal kararında, yedek üyelerin oy kullanmasına ilişkin itirazı reddetti. Kurul üye sayısı 7 olmasına rağmen, yedek üyelerle birlikte 11 üye oy kullanmıştı.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul’da seçimin yenilenmesi kararının gerekçesine ilişkin toplantısını tamamladı. Gerekçeli karar bugün açıklanmayacak.
Seçimin iptaline karşı oy veren 4 üye gerekçeli karara şerhlerini hazırlamak için süre uzatımı talep etti. İptal yönünde oy veren 7 üye ise yazımı tamamladı.
Kapsamlı gerekçeli kararın yarın ya da çarşamba açıklanması bekleniyor.
Yedek üyelerin oy kullanması itirazı reddedildi
YSK, İstanbul seçiminin iptal kararında yedek üyelerin oy kullanmasına ilişkin itirazı da reddetti. Kurul, 6 Mayıs’ta 4’e karşı 7 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etmişti.
Kısa kararda, 31 Mart seçiminin iptali 2 gerekçeye dayandırıldı. İlki, 22 sayım döküm cetvelinin boş, 101’inin ise imzasız olması. İkinci gerekçe ise kamu görevlisi olmayan sandık kurulu üyeleri. 225 sandık kurulu başkanının, seçim kanununun 22’nci maddesine aykırı olarak kamu görevlileri arasından seçilmediği belirtildi. 3 bin 500 sandık kurulu üyesinin de kamu görevlisi olmadığı tespit edildi.
“YSK’da yedek üyelerin oy hakkı yok!”
Bursa Barosu eski başkanı Av. Ali Arabacı, YSK’da yedek üyelerin oy hakkı olmadığına dikkat çektiği ilgili yazısı şöyle:
“İstanbul seçimi iptali ile ilgili önemli bir konu atlanıyor gibi geliyor bana.
Anayasa’nın 79. Maddesi aynen şöyle: “Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur (…) Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler. Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştay’dan seçilmlş üyeler arasından ad çek me ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ve başkanvekili ad çekmeye girmezler…”
Anayasa’da toplantıda kimlerin oy kullanacağı, yedeklerin oylamaya katılıp, katılmayacağı belli değil.
Aynı belirsizlik YSK Yasasında da var.
Ne var ki, uygulamada kurul üye sayısı 7 değil de 11 kişiymiş gibi kararlar alınıyor ve yedeklere de oy kullandırılıyor.
Oysa, genel uygulama, asıl varken yedeğin oy hakkının olmamasıdır.
Yedek üye sadece asıl üyelerden birinin mazereti halinde asılın yerine geçer ve oy kullanır. Yasa koyucu, kurul sayısını 11 olarak düşünmüş olsaydı, hiç yedek üyeden söz etmez, doğrudan üye sayısını 11 olarak hüküm altına alırdı. Anayasaya aykırı ne yasa çıkarıla bilir ne başkaca norm konulabilir ne de aksi yönde karar alınabilir. Diğer bir söyleyişle, kurul sadece asıl 7 üyesiyle toplanabilir ve karar alabilir.
İstanbul seçiminde ise yedek üyeleri de katarak 11 üye ile toplanılmış, yedek üyelere de oy kullandırılarak 7 ye 4 seçimin iptaline karar verilmiştir.
Katılan yedek 4 üye de seçimin iptali doğrultusunda oy kullanmıştır. Eğer, kurul 7 asıl üye ile toplanmış ve yedek üyelere oy hakkı verilme miş olsaydı, AKP’nin talebi 4 e 3 reddedilmiş, seçim de iptal edilmemiş olacaktı.
Yedek üyelerin oyları yok hükmündedir. Böylece, reddedilmesi gereken AKP talebi Anayasa’ya aykırı olarak kabul edilmiştir.
Yapılması geren, sayın Ekrem İmamoğlu’nun “seçilme temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiği” iddiası ile “tedbir” istekli Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmasıdır. Bilmem duyan olur mu?”