Ekrem İmamoğlu: Mülteciler, mülteci olduklarını bilecekler! Mülteci sorunu konusunda ulusal bir politika geliştireceğiz. Biz mülteci hukukunun ne olduğunu bilen insanlarız. Sadece plajlardan fotoğraf göstererek mülteci sorunu anlatılmaz. Günün sonunda memleketlerine gitmeleri gerektiğini onlara anlatacağız.
İstanbul’un en büyük nüfusa sahip ilçesi Esenyurt’ta büyük bir kalabalığa seslenen Millet İttifakı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu; konuşmasında Suriyeli mülteciler sorununa dikkat çekti.
Ekrem İmamoğlu: Mülteciler, mülteci olduklarını bilecekler!
Ekrem İmamoğlu özetle şunları söyledi:
— Mülteciler, mülteci olduklarını bilecekler! Bu konuda bugüne kadar ulusal bir politika geliştirmekten aciz davrananlara biz ulusal bir politika yapacağız. Elbette bu şehirde zor durumda olan mültecilere destek olacağız. Ancak günün sonunda memleketlerine gitmeleri gerektiğini de onlara anlatacağız.
— Biz mülteci hukukunun ne olduğunu bilen insanlarız. Kucaklarız, barınma konusunda destek oluruz. Çocuklara sahip çıkarız. Kadınların mağdur olmaması için yardımcı oluruz. Ancak bu sürecin işlemesinde sadece koltuk işgal eden bir başkan olmayacağım.
— Bu konuyu hem ulusal hem de uluslararası platformda anlatan ve çözüm arayan bir başkan olacağım.
— Sadece plajlardan fotoğraf göstererek mülteci sorunu anlatılmaz.
— Mülteci sorununu anlatmak için Esenyurt’un mahallerine geleceksin.
— Hep beraber misafirperverliğimizi bileceğiz. Ama bu sorunu bu kardeşinizle birlikte çözeceseksiniz. Bu arkadaşlar çözemez.
Ekrem İmamoğlu israf sorusuna yanıt verdi: Tümüyle arınmaktan, temizlenmekten bahsediyoruz…
Ekrem İmamoğlu, Esenyurt’taki halk buluşmasından önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, İBB’deki israf haberleriyle ilgili soruya; “Web sitesine yapılan bakım paralarıyla herhalde 1-2 tane TV satın alınabilir. Bahsettiğimiz şey, bir dönemi, bir siyasi anlayışı yargılamak değil. Tümüyle arınmaktan, temizlenmekten, yenilenmekten ve adil olmaktan bahsediyoruz” dedi.
İmamoğlu’na sorulan sorulara verdiği yanıtlar şöyle oldu:
“İnşallah güzel bir yayın olur”
Ortak yayının tarihi ve saati belli oldu. Uzun yıllar sonra siyasette yarışan 2 aday, tüm Türkiye’nin izleyeceği bir platformda canlı yayında olacak. Neler söyleyeceksiniz?
— Yola çıkarken, her konuda çözüm olacağımızı dile getirmiştik. Bugün bu noktaya gelmiş olmak, çok değerli benim için. 31 Mart öncesi ısrarla bu yayını yapalım demiştim. Rakibimiz ısrarla buna olumlu bakmamıştı. Kimisi, ‘Ne gerek var’ demişti, kimisi, ‘Zaten meydanlarda konuşuyoruz’ demişti. Bazıları hatta, ‘Prim mi yaptıracağız’ demişti. Bu, katılan kişiyle ilgili bir konu değildi.
Demokrasi sürecine katkı sunacağını düşündüğümüz için yaptığım bir çağrıydı. Bugün karşılık buldu. Çok mutluyum. Güzel bir sohbet olur inşallah. İstanbul’u ve seçimle ilgili yaşanan süreci sorgulayacağımız güzel bir sohbet olur.
Türkiye’ye, Türkiye demokrasisine, yeni nesile özellikle, yeni nesil siyaset diline, çocuklara, gençlere gerçekten katkı sunan bir program olacağını umut ediyorum. Bu yönüyle, elimden gelen katkıyı sunacağımdan her vatandaşımın emin olmasını diliyorum. İnşallah güzel bir yayın olur.
“İsrafla ilgili bilgilerimiz oldukça fazla”
Bugünlerde İSPARK’tan sonra, Kültür A.Ş.’nin bazı ihaleleri de gündemde. Özellikle birim fiyatları tartışılıyor, USB fiyatları gibi, ne diyeceksiniz bu konuda?
— Biz, zaten sürecin şeffaf yönetilmediğini biliyoruz. Bu konuda netiz. Adil olmadığını da biliyoruz. Adil olmaktan kastım şu: Türkiye’de rekabet piyasasına, gerçekten en dip fiyatlarla insanlara iş yaptırtabilecek durumdasınız kamu kurumları olarak. Burada en önemli husus, adrese teslim işler yapılıyor.
Bir bakıyorsunuz aynı kişiler, aynı kurumlar, zinciri, halkaları eklediğinde aynı grubun firmaları ihale sürecinin büyük bir kısmını elinde tutan kişiler çıkıyor. Bu kayırmacılık. Burada elbette ki şüpheli birçok husus doğar. Biz bunların hepsini takip ediyoruz. Bilgilerimiz oldukça fazla. Anlık sizin elde ettiğiniz bilgiler de fazla.
Düşünsenize bir web sitesine yapılan yatırımı. Ya da yapılan ihaleyi sizinle paylaştık. TV şirketleri şu an beni çekiyor. Web sitesine yapılan bakım paralarıyla herhalde 1-2 tane TV satın alınabilir. Bahsettiğimiz şey, bir dönemi, bir siyasi anlayışı yargılamak değil. Tümüyle arınmaktan, temizlenmekten, yenilenmekten ve adil olmaktan bahsediyoruz.
Biz, 23 Haziran sonrasına değil, 31 Mart sonrasına bu sözü vermiştik. Yine aynı sözümüzdeyiz. Bizim 17-18 günde yaptıklarımız bile iz bırakmıştır şeffaflık adına. Birilerini kayırmak değil, vatandaşımızı korumak adına yaptıklarımız ortadadır. Kesinlikle müthiş bir israf düzeni vardır. Bu israf düzenine son verecek olan da biziz. Yoksa bu işi devam ettirecek olan siyasi anlayış, siyasi bakış değil.