Mansur Yavaş düğmeye bastı: 70 milyon liralık yolsuzluk için suç duyurusu

Mansur Yavaş, 70 milyon liralık yolsuzluk iddiası ile gündemde olan belediye şirketi Seğmen Su A.Ş. hakkında suç duyurusunda bulundu.

Mansur Yavaş düğmeye bastı: 70 milyon liralık yolsuzluk için suç duyurusu

Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, hukukçu Mansur Yavaş’ın başkanlığını yaptığı Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Melih Gökçek ve Mustafa Tuna dönemi ile ilgili ilk suç duyurusunu yaptığını duyurdu.

Saygı Öztürk’ün “Belediye şirketinden ilk suç duyurusu” başlıklı köşe yazısı şöyle:


Hukukçu Mansur Yavaş’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden sonra belediye ile ilgili yolsuzluk iddialarını güvendiği müfettişler, hukukçular araştırıyor.  Sıkı bir incelemeden sonra bunlar hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak.

70 milyon liralık yolsuzluk iddiası hakkında suç duyurusu

Bunun ilk uygulaması belediye şirketi Seğmen Su Madencilik Makine Gıda İnşaat A.Ş için gerçekleşti. Yaklaşık 70 milyon liralık yolsuzluk iddiasından söz ediliyor ve bunun birinci diliminin suç duyurusu 5 milyon 750 bin lirayı kapsıyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 15 şirketi var. Bunlardan 11’inin genel kurulu yapıldı. Başlangıçta, yönetim kuruluna atama yapılmasında direnen AKP grubunun bu direnci mahkeme kararından sonra kırıldı. Seğmenler Su A.Ş’nin yönetim Kurulu Başkanlığı’na Sincan Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Osman Kaçmaz, üyeliğe de Melih Gökçek’e karşı CHP Grup başkanı olarak mücadelesiyle tanınan Doğan Yılmazkaya atandı.

Daha kurulacağı yer belli olmadan sözleşme imzalanmış

Kaçmaz ve Yılmazkaya, denetimlerde usulsüzlükler olduğu gerekçesiyle dün Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundular. Seğmenler Su, Ankara’nın Gölbaşı İlçesi’ne bağlı Karaali Mahallesi’nde su tesisleri kurmak istedi.

Bunun için aynı gruba ait Lukka Su, Selka Mimarlık ile ayrı bir şirket olarak da AFM Teknoloji A.Ş’den teklif alındı.

23 Kasım 2015’de AFM şirketiyle daha kurulacağı yer belli olmadan satış sözleşmesi imzalandı. Sözleşme gereği, AFM şirketine 5 milyon 750 bin lira ödendi.

Ancak, bu şirket sözleşmede yer almasına rağmen, tesisle ilgili herhangi bir makine, araç-gereç getirmediği gibi, Gölbaşı Belediyesi’ne ait tapu tahsis kararı ihaleden sonra yani 3 Aralık 2015’te şirketin üzerine geçti.

Sözleşmede “Teminat çeki alınacaktır” denilmesine rağmen, AFM’den teminat çeki de alınmadığı anlaşıldı. Seğmen Su, AFM şirketiyle işin tamamlanmamasına rağmen, 1.5 yıl sonra sözleşmenin feshi yoluna gidiyor. Ancak bu konuda icra takibi yoluna gidilmediği de anlaşılıyor.


Dikkat çeken bir husus ise icra takibinin başladığı 6 Kasım 2017, Melih Gökçek’in istifası ile boşalan Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Mustafa Tuna’nın seçildiği tarihtir. Şikayet dilekçesinden bu ilginç bölümü okuyalım:

Mustafa Tuna dönemi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istifasından sonra, halefi Mustafa Tuna’nın göreve başladığı 6 Kasım 2017 tarihinde bir gelişme yaşanıyor.

AFM A.Ş aleyhine edinimini yerine getirmemesine rağmen ödenen toplam 5 milyon 750 bin TL’nin tahsili için icra takibi bir yıl sonra başlatıldı. Mustafa Tuna’nın Sincan Belediye Başkanı olduğu tarihte, yasa gereği aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi olduğu da düşünüldüğünde bu yolsuzluktan haberdar olduğu kesin.

Ancak suç tarihinde görevi gereği harekete geçmesinin mümkün olmadığı, göreve başlar başlamaz, vakit kaybetmeksizin (aynı gün) bu yolsuzluğun üzerine giderek gereğinin yapılması ve zararın giderilmesi için yasal işlemler başlatmış, icra takibi yoluna gittiği anlaşıldı.”

Kimler hakkında suç duyurusunda bulunuldu?

Büyükşehir Belediyesinin şirketleri olan BELKA A.Ş ve Seğmen A.Ş’nin yönetim kurulu başkan ve üyelerinin kimin kardeşi, kimin akrabası, yakını olduğuna bakmadan C. Savcılığına haklarında suç duyurusunda bulunanları sıralayalım:

İbrahim Gülerce, Ömer Öksüz, Levent Karaca, Abdülhakim Çiçekli, Kadrican Yoğun, Mehmet Yurtseven, Bekir Yağcı, Koray Dedeoğlu, Ercan İzci, Selim Gürel, Atakan Çoban, Ali Yaman. Aynı suç duyurusunda AFM şirketi yetkilileri de yer alıyor. Haklarında suçlama ise “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, özel evrakta sahtecilik, hizmet nedeniyle görevi ve güveni kötüye kullanmak.”

‘Ticari sır’ diyordu

Bu suçlamalar karşısında, şüphelilerin tutuklanması, mal varlıklarına tedbiren el konulması, yurtdışına çıkış yasağı getirilmesi de isteniyor. Suç duyurusunun ekinde yer alan bir belge de ilginç.

Buna göre, 30 Kasım 2015 tarihinde, Seğmen Su Yönetim Kurulu toplanıyor, 3 Aralık 205 tarihinde Gölbaşı Belediye Başkanlığı’nın yapmış olduğu ihalenin, şirketin uhdesinde kaldığına bile karar almıyor. Yani müneccimlik yapıp, 4 gün sonra ne olacağını, önceden kararlaştırmışlar.

Doğan Yılmazkaya, geçen dönem CHP Grup Başkanı olarak belediye şirketi ANFA’ya verilen Ankara’nın hafriyat işi için belediyeye yılda 360 bin lira ödendiğini, oysa için hacminin ayda 250-300 bin lira olduğunu belirtiyordu. Sözlü de, yazılı da olsa sorularına verilmen iki satırlık cevabın özü “Ticari sırdır. Bilgi verilmez” denilmesiydi.


Şimdi belgeler elde. En büyük yolsuzluğun da ANFA şirketinden çıkması bekleniyor. Hukukçu Mansur Bey, kimseye iftira atmadan, karalamadan olayların yargıya intikalini sağlamaya, Ankaralının hakkını, hukukunu korumaya çalışıyor. Su yolsuzluğu için yaklaşık 70 milyon liradan söz ediliyorsa, başka şirketlerde yaşananları varın siz tahmin edin. (Kaynak: Sözcü)

İstanbul seçiminden 3 gün önce Ekrem İmamoğlu’ndan bina kaçırmışlar!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.