Şehir Hastaneleri’nde sözleşme skandalı: Devlete milyarlarca lira zarar!

Erdoğan’ın en büyük hayalim dediği şehir hastanelerinde hem dövizle kira hem de hatalı sözleşme skandalı ortaya çıktı. Devlete milyarlarca lira zarar ettirecek hatayı düzeltmek için Meclis’te düzenleme yapıldı.

Şehir Hastaneleri sözleşme skandalı!

Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) yöntemiyle Türkiye genelinde yapılan şehir hastaneleriyle ilgili düzenlemede devletin milyarlarca lira zarar etmesine yol açacak büyük bir hata ortaya çıktı.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre; skandal hata, dövizin geçen yıl aşırı yükselmesi üzerine şirketlere fazladan para ödenmek zorunda kalınınca fark edildi.


TL ile değil, döviz ile kira ödendiği ortaya çıktı!

Hatanın düzeltilmesi için Meclis’e alelacele yasa teklifi getirildi. Meclis’te teklif görüşülürken, devletin şehir hastanelerine Türk Lirası (TL) ile değil dövizle kira ödediği de ortaya çıktı.

AKP Milletvekili Mustafa Savaş’ın hazırladığı torba yasa teklifi, “ticari sır” olduğu gerekçesiyle halktan gizlenen şehir hastaneleri sözleşmelerinde ve mevzuatta “sözleşme bedeli” ifadesinin yer almadığını ortaya çıkardı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen teklifle ilgili mevzuata, “sözleşme bedeli” ifadesi ilk kez eklenirken, ayrıca hastaneleri yapan firmalara ödenecek “kullanım bedelinin” yıllar içerisindeki artırım yöntemi de yeniden düzenlendi.


Kur artınca anlaşıldı

Düzenlemenin gerekçesini anlatan Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir; “Geçen yıl ağustos ayında yaşadığımız gibi, kur riskinin birden yükseldiği durumlarda kullanım bedeli rakamımızın çok yükselmesinden rahatsız olduk. Yılbaşında bir bütçe yapıyoruz, yıl sonuna kadar o bütçeyle hastanelere kullanım bedeli ödemesi yapıyoruz. Bu arada eğer kur çok zıplarsa, enflasyon da ona paralel gitmezse, bu sefer kur riskinden kaynaklı olarak firmalara fazla para ödeme durumunda kalabiliyorsunuz. Bu tür sıçramalarda bu sorunun önüne geçme adına yaptığımız bir şeydir bu” dedi.

Hazine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Vekili Serhat Köksal da, “Şu anda gerçekleşmiş bir zararımız yok. Ancak zararın ileride ortaya çıkabileceğini düşündüğümüz için yapıyoruz. Aksi halde firmaların ileride yüksek kâr edebileceğini öngörüyoruz. Yüzde 100 yüksek kâr edecek de demiyoruz ama hak ettiğinden daha yüksek kâr etmesin diye bir risk yönetimi sergiliyoruz” sözleriyle açıkladı.

Köksal, düzenleme sayesinde şirketlerin kur artışları yoluyla ihalede öngördüklerinden daha fazla kazanç elde etmelerini, dolayısıyla devletin aynı ölçüde zarar etmesini önleyeceklerini, firmaların da bu değişikliği uygun bulduklarını söyledi.

“Büyük suçun itirafı”

Düzenleme komisyonda büyük tartışmalara yol açtı. CHP’li Mehmet Bekaroğlu, “Bu değişiklik aslında geçmişte yapılan büyük bir hatanın, hatta işlenen büyük bir suçun itirafı anlamına geliyor. Demek ki ticari sır denilerek halktan saklanan bu sözleşmelerde çok büyük hatalar yapılmış, yanlışlıklar yapılmış, kamu ciddi bir şekilde zarara uğratılmış, uğratılmaya da devam edecek” dedi.


CHP’li Abdüllatif Şener de parasını halkın ödediği sözleşmelerin bugüne kadar sır denilerek halktan gizlenmesinin bu tür hatalara yol açtığını belirtirken, Fikret Şahin düzenlemeyle iktidarın gelecek öngörüsünün ne kadar zayıf olduğunun ortaya çıktığını söyledi. İYİ Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz da, dövizle mücadele verilmesine karşın hastanelere dövizle kira ödenmesinin büyük bir skandal olduğunu, hatanın düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.

Mehmet Şimşek, Erdoğan’ın AKP’de kalma teklifini reddetti


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.