Yapay zeka, insan zekası gibi olmaya ne kadar yakın?

Yapay zeka, insan zekası gibi olmaya ne kadar yakın? Çocukların öğrenme süreci yapay zekayı geliştirebilir mi?

Yapay zeka, insan zekası gibi olmaya ne kadar yakın?
Yapay zeka, insan zekası gibi olmaya ne kadar yakın?

Yapay zeka, günümüzde Go oyununda yenilmezliğini kimseye kaptırmıyorsa da henüz küçük bir çocuğun beyninin yapabildiklerinden çok uzakta. Peki bunun sebebi Moravec paradoksu olabilir mi?

Sebep ne olursa olsun bilim insanları insansı özelliklere sahip yapay zeka yapmakta kararlı. Bu süreçte, bilim insanlarının karşısında doğru veriye ulaşma ve etik problemleri olsa da zamanla taşlar yerine oturabilir.


Moravec paradoksu nedir?

Moravec paradoksu olarak bilinen ilkeye göre; zor problemleri çözmek için makineleri eğitebiliriz, ancak asıl zor olan bizim için kolay olanlar.

Moravec, “Mind Children” (Zihin Çocuklar) adlı kitabında, bizim kolay bulduğumuz doğal yaşamımızı idame etmemizi sağlayan bilgilerimizin milyonlarca yıllık bir deneyim sonucunda beynimize yerleşmiş olduğunu savunuyor. Bu nedenle günlük yaşamsal davranışlarımız bize kolay gelirken, bir makine yapmak ya da matematik öğrenmek zor geliyor. Çünkü bunlar, milyonlarca yılda programlanmış beynimiz için çok yeni sayılabilecek bilgiler.

Örneklemek gerekirse elimizi uzatıp bir cismi almak ve onu başka bir yere koymak bir çocuğun kolaylıkla yapabileceği bir şey ancak bir yapay zekanın bunu yapması için pek çok hesaplama yapması gerekiyor.

Çocukların öğrenme süreci yapay zekayı geliştirebilir mi?

çocuklar yapay zeka derin öğrenme nedir

Bazı bilim insanları yapay zeka teknolojisini geliştirmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bu örneklerden biri Prof. Alison Gopnik. Gopnik ve ekibi, çocukların hala en iyi algoritmalardan daha iyi performans gösterdiğinden yola çıkarak; bunu nasıl yaptıklarını bulmaya çalışıyor.


Çünkü çocuklar yaşamsal kodlarının dışında ellerine verilen bir cep telefonunu bir yetişkinden daha iyi kullanmayı kısa süre içinde başarabiliyor. Oysa cep telefonlarının geçmişi milyonlarca yıl değil ve bu bilgi çocuk beyninde yerleşik bir bilgi değil diyor.

yapay zeka makine derin öğrenme robotlar

Gopnik’e göre; çocuklar çok az denetimle çok çeşitli görevlerde performans göstermeyi öğrenebiliyorlar ve bunu daha önce hiç görmedikleri yeni durumlara genelleyerek kullanabiliyorlar. Makine örenimi için ise yüksek miktarda veri gerekiyor. Oysa çocuklar bunu çok daha azı ile başarabiliyor.

“Çocukların çevresindekileri taklit ederek başlayan öğrenme süreci, merak, hayal gücü, deneyimleme ve pek çok farklı etkenle şekillenerek gelişiyor” diyen Gopnik ve Barkley’deki ekibinin bulmaya çalıştığı da tam olarak bu. Çocuklar bunu nasıl yapıyor ve bu yapay zekaya nasıl uyarlanabilir?

Denetimsiz öğrenme

2018 ACM AM Turing Award sahibi Yann LeCun, “denetimsiz öğrenme” olarak bilinen derin öğrenme alt kategorisinin bu engelin üstesinden gelebileceğini ileri sürüyor.

İnsansı yapay zeka çalışmaları multidisipliner olarak yol alırken Elon Musk, hayvan çalışmaları sonucunda bilgisayarların beyin gücüyle kontrol edilmesini başardıklarını açıkladı. Musk cihazı kullanacak olanların zaman içerisinde yapay zeka ile simbiyotik bir beyine sahip olabileceğini de savunuyor.


Eğer bunu başarabilirse ileride doğumdan itibaren bir insanın beyninin nasıl işlediği konusunda çok daha gerçek verilere ulaşabiliriz. Bu da makine öğrenimi için bir sıçrama tahtası olabilir.  Bu çalışmaların sonunda mükemmel insan ya da insansı yapay zeka oluşur mu zaman gösterecek. Yazının tamamı: HürriyetSerap Torun

İnsanın yürüyüşünden duygularını çözebilen yapay zeka


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.