Çocuklarda besin alerjisi: Öksüren çocuğa ballı süt vermeyin!

Uzmanlar, çocuklarda ve özellikle prematüre bebeklerde besin alerjisi konusunda alınması gereken önlemleri paylaştı.

Çocuklarda besin alerjisi: Öksüren çocuğa ballı süt vermeyin!
Çocuklarda besin alerjisi: Öksüren çocuğa ballı süt vermeyin!

Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor. Dünya genelinde olduğu gibi görülme sıklığı ülkemizde de giderek artan prematüre doğumlar pek çok sağlık problemlerini beraberinde getirebiliyor. Bu sorunlardan biri de, günümüzde her 100 çocuktan 30’unu tehdit eden besin alerjisi!

Çocuklarda besin alerjisi konusunda alınması gereken 7 etkili önlem:

Acıbadem Taksim Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral, basit ama etkili yöntemlerle çocuğu besin alerjisinden korumanın mümkün olduğuna dikkat çekerek, ” Çocuklarda besin alerjisi sorununu önlemek için en etkili önlemler ise normal doğum yapmak, emzirmek ve anne sütünün kalitesini artırmak.” dedi.


Normal doğum yapın

Normal doğumla dünyaya gelen bebeklerde besin alerjisi daha az görülüyor. Bunun nedeni ise bebeklerin doğum yolundan geçerken ihtiyaçları olan tüm faydalı mikropları vücutlarına alabilmeleri. Sezaryen doğumda ise bebeklerin bağırsak floralarında vücuda faydalı mikroplar yerine hastanenin mikropları oluyor.

İlk 6 ay anne sütü ile besleyin

Mucizevi bir besin olan anne sütünün faydalarından biri de, bebeği besin alerjisinden korumak. Dünya Sağlık Örgütü; bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmeleri gerektiğini belirtiyor. Bu süreçten sonra da, ek besin takviyesi alan bebeklerin 2 yaşına kadar emzirilmeye devam edilmesini öneriyor.

Anne sütünün kalitesini artırın

Dr. Gülsen Meral, besin alerjisinden korunmak için hamilelik döneminde beslenmeye dikkat etmenin de çok önemli olduğunu vurgulayarak; “Anne hamilelikte alerji yapabilecek katkı maddeli besinlerden kaçınmalı. Bu besinlerin dışında, etten süte kadar her türlü besini tüketebilir. Besin alerjisinin günümüzde artmasının bir başka önemli sebebi ise bebeklerde doğum itibariyle bağırsaklarda alerjiyi önleyen yararlı mikrobiatanın az olması. Bunun sebebi de annenin beslenmesine bağlı olarak anne sütünün içindeki mikrobiatanın yeterli olmaması. Bu nedenle annelerin emzirme döneminde anne sütünü ve kalitesini artıracak beslenme alışkanlığı edinmeleri de büyük önem taşıyor” dedi.

Ek besinlere erken başlamayın!

bebek besin alerjisi ballı süt bal takviye ek besin mama

Ek besinlere erken başlanması da bebeğin uzun yıllar sorun yaşayabileceği besin alerjisine neden olabiliyor. Bu yüzden bebeği ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslemek çok önemli.

Dr. Gülsen Meral, “Ayrıca anne sütüne en yakın gıdayla başlamak da alerjik reaksiyona karşı dikkat edilmesi gereken bir başka önemli noktayı oluşturuyor” diyerek sözlerine şöyle devam etti:

“Örneğin meyve sularının içinde bulunan sorbitol alerjik reaksiyon yapabiliyor. Bunun yerine sebze çorbası ve pirinç unu maması gibi anne sütüne en yakın besinlerden başlanması gerekiyor. Ayrıca bebeğin enzimleri henüz oluşmadığı için sofrada yemek suyuna ekmek bandırıp tattırmaktan kaçınmakta çok önemli.”

D vitamini eksikliğine dikkat!

Yapılan çok sayıda araştırmaya göre: çocuklarda D vitamini eksikliği besin alerjisi görülme riskini artırıyor. Bu nedenle çocuklarda mutlaka D vitamini kontrolü yapılmalı. Eksiklik varsa tamamlanmalı ve çocuk gün içinde dışarıya çıkarılmalı.


Meyve sebze önemli, ancak…

Dr. Gülsen Meral toplumdaki yaygın inanışın aksine çocukların karbonhidrat ağırlıklı beslenmeleri gerektiğini vurgulayarak; “Meyve ve sebzeler çok önemli, ancak çocukların beslenmelerinde yiyeceklerin dağılımı yüzde 50 karbonhidrat, yüzde 30 yağ ve yüzde 20 proteinolmalı. Bu besinlerde dikkat edilmesi gereken şey, karbonhidratın, yağların ve proteinin kaliteli olmaları. Örneğin protein küçükbaş hayvanlardan oluşmalı, yağlardan zeytinyağı ve tereyağı tercih edilmeli” dedi.

Öksürüyorsa ballı süt vermeyin!

Alerjisi olan veya öksüren çocuğa ballı inek sütü verilmemesi gerektiğinin de altını çizen Dr. Gülsen Meral şu bilgileri verdi:

“Öksüren çocuğa ballı inek sütü verilmez, çünkü öksürükte artışa sebep olabiliyor. Hastalık döneminde vücudu güçlendirmek için proteinden zengin, karbonhidrattan düşük bir beslenme programı oluşturulmalı. Mikroplar büyümeleri ve çoğalmaları için şekere ihtiyaç duyuyorlar. Bu nedenle hastalık sürecinde şeker tüketiminden de kaçınılmalı”

“Bir valiz dolusu mama ve biberonla dolaşıyordum”

Acıbadem Taksim Hastanesi Direktör Yardımcısı Sıla Duru da prematüre bebek annesi olarak yaşadığı zorlukları dile getirdi. “Hamilelik dönemimde zannettim ki bebeğimi doğumdan sonra hemen kucağıma alacağım ve emzireceğim. Bebeğim kilolu olacak, kolayca da büyüyecek. Ama gelin görün ki bebeğim ‘ben erken doğacağım’ dedi ve 30. haftada çok az bir kiloyla dünyaya geldi” sözleriyle konuşmasına başlayan Sıla Duru, 5 yılı aşkın bir süre yaşadığı sıkıntıları ve çözüm sürecini şöyle anlattı:

“Zor diye düşündüğüm hayatın daha da zor olabileceğini oğlum Abdullah uzun süre kaldığı yoğun bakımdan çıkınca anladım. Prematüre bebeklerde birçok sorunla karşılaşabiliyorsunuz; biz beslenme ve uyku konusunda yıllarca sıkıntı yaşadık. Oğlum sürekli ağlıyor, yatırdığım an uyanıp ağlama krizine giriyordu. O ağlıyor, sıkıntılarını gördükçe ben ağlıyordum. Yediklerini sürekli çıkardığı için anne sütüne rağmen kilo almıyordu.

Emme refleksi çok zayıftı, bu nedenle anne sütünü sağmak zorunda kaldım aylarca. Yapılan tetkiklerin ardından Abdullah’ta besin alerjisi olduğu tespit edildi. Besin alerjisi nedeniyle emzirme döneminden sonra hiçbir şey yiyemedi, sadece mamayla beslendi. Yıllarca valiz dolusu, mama ve biberonlarla dolaştım her yerde. Çok zordu, çünkü biberonları donduruyorsunuz, buz kalıplarına koyuyorsunuz, mamanın ne kadar dayanacağını hesaplıyorsunuz. Sadece 2 saatlik bir program için bir dolu hazırlıklar yapıyorsunuz”

Oğlum artık birçok besini tüketebiliyor

Besin alerjisi tanısı konduktan birçok uzmana başvurmalarına rağmen çözüme ulaşamadıklarını söyleyen Sıla Duru sözlerini şöyle noktaladı:


“Oğlumun beslenmesinden uyku problemine kadar bir dizi zorlukları 5 yıl boyunca yaşadım. Bundan yaklaşık 1.5 yıl önce çocuklarda alerji ve beslenme konusunda uzmanlaşmış olan doktorumuzla tanıştım. Doktorumuz bana oğlumun beslenmesinde ne yapmam, nasıl yapmam gerektiğini anlattı. Hatta, çocuğuma hazırlayabileceğim birçok yemek formülü verdi. Biz de tüm önerileri satır satır takip ettik, halen de ediyoruz. Çok inanmıştım ama bu kadar iyi sonuç alabileceğimizi hiç düşünmemiştim. Prematüre bebek ile yaşamda uzmanlarla hareket etmek gerekiyormuş, onu anladım. Oğlum artık birçok besini sorun yaşamadan tüketebiliyor. Bu da bir anne olarak beni çok mutlu ediyor.”

Besin alerjisine neden olan yiyecekler hangileri?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.