Diyarbakır, Van ve Mardin’de belediyelere kayyım atandı

Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanları terör soruşturması kapsamında görevlerinden uzaklaştırıldı. Yerlerine Valiler kayyım olarak atandı. Üç büyükşehir belediye başkanlığı binası polis çemberine alındı.

Diyarbakır, Van ve Mardin de belediyelere kayyım atandı

HDP’li 3 büyükşehir belediyesi sabah saatlerinde polis çemberine alındı!

Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlıklarına yönelik operasyonla ilgili, İçişleri Bakanlığı’ndan açıklama geldi.


Buna göre, 3 kentin HDP’li belediye başkanı görevden uzaklaştırıldı ve yerlerine il valileri başkan vekilleri olarak getirildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertangörevlerinden uzaklaştırılırken; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin Büyükşehir Belediyesine Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van Büyükşehir Belediyesine Van Valisi Mehmet Emin Bilmez başkan vekili olarak görevlendirildi.

Diyarbakır, Van ve Mardin'de belediyelere kayyım atandı

Karar Selçuk Mızraklı’nın yüzüne okundu

Sabah erken saatlerde polis tarafından evinden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, belediye binasına getirilerek makam odasına alındı. Burada hakkındaki suçlamalar ve soruşturmalar yüzüne okunarak kendisinin görevden uzaklaştırıldığı tebliğ edildi. Makam otosuyla gelen Mızraklı, tebliğ sonrası yürüyerek belediye binasından ayrıldı. Selçuk Mızraklı hakkında gözaltı kararı bulunmuyor.

Öte yandan polis, büyükşehir belediye binasında da arama yapıyor.

Kayyım kararlarına CHP’den ilk tepkiler

Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye başkanlarının görevden alınmasına CHP’den ilk tepkiler Grup Başkanvekili Özgür Özel, İstanbul Milletvekilleri Mehmet Bekaroğlu ve Sezgin Tanrıkulu’ndan geldi.

Özgür Özel: Seçimle gelen seçimle gitmiyorsa iktidarı elinde tutan darbecidir, faşisttir

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel de Twitter hesabından kayyım atamalarını eleştirdi. “Son yol ayrımındaki AKP iktidarı yine demokrasiyi değil faşizmi seçti” ifadesini kullanan Özel’in mesajı şöyle devam etti:

“Büyük çoğunlukla halkın tercih ettiği belediye başkanlarını görevden almak iktidarın kendi varlığını tartışmaya açmasıdır. Seçimle gelen artık seçimle gitmiyorsa iktidarı elinde tutan darbecidir faşisttir!”

Mehmet Bekaroğlu: Halkın meşru siyasetten umudu kesmesi isteniyor

Mehmet Bekaroğlu, alınan karara ilişkin Twitter’dan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bunun anlamı sadece demokrasinin iptal edilmesi değil, aynı zamanda halkın meşru siyasetten umudu kesmesinin istenmesidir.”

Bekaroğlu’nun konuya ilişkin açıklamaları şöyle devam etti:

“İBB seçimlerini kazanmak İçin terör gerekçesi ile kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaran AKP iktidarının Belediye başkanlarının 4,5 ayda terör suçlarını tespit edip görevden alması inandırıcı değildir. Bu durumun ülke bütünlüğüne herhangi bir katkısı olmayacaktır.”

“Yazık, yazıklar olsun, bu kadar bedelden sonra gelinecek yer burası mı olacaktı? Ahmet Türk’ün belediye başkanı seçilmesini içine sindiremeyen bir zihniyetin Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek diye bir niyeti olamaz. Bu kafa Kürt ve terör sorununu çözmez, sadece kullanır.”


Sezgin Tanrıkulu: Mahkumiyet kararı yok, siyasi darbe

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise belediye başkanlarının görevden alınmasını “siyasi darbe” olarak nitelendirdi. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında bir tek mahkûmiyet kararı olmadığını vurgulayan Tanrıkulu, Twitter mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Darbe sadece tankla, topla ve tüfekle yapılmaz. Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir belediyelerinin seçilmiş başkanlarının 4. ayda görevden alınarak yerlerine kayyım atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir.”

İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklama şöyle:

“Son yıllarda teröre karşı yürütülen kararlı mücadele sonucunda büyük bir acziyete düşen PKK/KCK terör örgütü ve uzantıları; bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını illegal amaçlar için kullanmışlardır.

Anayasa ve kanunlarda görev ve sorumlulukları tanımlanan, Devletin bütünsel organizasyonunun bir parçası ve temel görevi vatandaşların mahalli ve müşterek nitelikli ihtiyaçlarını karşılamak olan bazı belediyeleri terör faaliyetlerinin desteklenmesi için militan kaynağı, mali kaynak ve araç-gerecin temin edildiği lojistik merkezlere dönüştürmeye çalışmışlardır.

Hatta bu belediyeleri ülkemizin diğer bölgelerinden ayrı bir yönetim modelinin parçası haline getirmeye çalışarak Anayasamızın 3. maddesinde açıkça tanımlanan, ülkemizin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kasteden bir araç olarak kullanmışlardır.

Bu durumun adli ve idari soruşturmalar ile tespit edilmesi sonucu; Bakanlığımızca terör örgütleri ile iltisak-irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanları Anayasanın 127 nci maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 47 nci maddesine istinaden görevden uzaklaştırılmış, yerlerine Belediye Kanununun 45 inci maddesi uyarınca belediye başkan vekilleri görevlendirilmiştir.

Bu süreç ile beraber Devletin tüm birimlerinin yoğun mücadelesi sonucunda; terör örgütlerine katılım son 30 yılın en alt seviyesine inmiş, yurt içindeki terörist miktarı da 1800-2000’li rakamlardan 600’lü rakamlara kadar gerilemiştir.

Doğu ve Güneydoğudaki birçok ilimiz/ilçemizde belediyelerin kaynakları terör örgütünün finansmanı yerine yerel hizmetlere yönlendirilmiş, terör örgütü ve destekleyicileri tarafından çukur ve barikatlarla kaotik bir yapıya dönüştürülmeye çalışılan şehirlerimiz huzurun ve hizmetin öne çıkarıldığı gerçek belediyecilikle tanışmıştır. Bu sayede kamu kaynakları güvenceye alınmış, vatandaşlarımızın huzur ve refah düzeyi kaynakların belediye hizmetlerinde kullanılmasıyla arttırılmıştır.

Belediye başkanı görevlendirmeleriyle belediyelerin sağladığı imkânları kaybeden bölücü terör örgütü ve onun güdümündeki siyasal uzantıları, militan bulma, maddi kaynak temin etme ve kendi tabanını yönlendirmedeki sıkıntıları çözmek adına 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerini kendileri açısından bir fırsat olarak görmüştür.

Terör örgütü seçildikleri zaman kolay yönetebilecekleri, kendi güdüm ve yönlendirmesinde olacak kişilerin aday gösterilmesi için büyük çaba sarfetmiş, tutuklu olmasına rağmen sağlık sorunu nedeniyle tutuksuz yargılanmasına karar verilen Ahmet Türk başta olmak üzere haklarında Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Terör Örgütü Propagandası Yapmak, Suçu ve Suçluyu Övmek suçlarından soruşturma ve kovuşturma yürütülen kişiler bazı belediyelerde bilerek ve isteyerek belediye başkan adayı gösterilmiştir.

FOTO: DHA – Van Valisi Mehmet Emin Bilmez “Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafı daha önce asılıydı; ancak indirilmişti. Biz de o fotoğrafı cumhuriyetimizin kurucusu olan Atatürk’ün fotoğrafının yanına tekrardan astık” dedi.
FOTO: DHA – Van Valisi Mehmet Emin Bilmez “Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafı daha önce asılıydı; ancak indirilmişti. Biz de o fotoğrafı cumhuriyetimizin kurucusu olan Atatürk’ün fotoğrafının yanına tekrardan astık” dedi.

Van Valisi Bilmez’den açıklama

Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanan Mehmet Emin Bilmez konuya ilişkin yaptığı ilk değerlendirmesinde, “Kaynaklarımız tamamiyle Van halkının mali müşterek hizmetlerinde sunulacak. Şeffaf bir yönetim sergileyeceğiz. Herkesi kucaklamaya çalışacağız” dedi. Saat 08.30 sıralarında belediye binasına gelerek, görevine başlayan Bilmez’in ilk icraatı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fotoğrafını makam odasına asmak oldu.

İçişleri Bakanlığı tarafından görevlendirildiğini belirten Vali Bilmez, şunları kaydetti:

“İçişleri Bakanlığı tarafından sürdürülen terör soruşturmaları ve kavuşturmalar nedeniyle İçişleri Bakanlığı’mız, büyükşehir belediye başkanını görevden uzaklaştırdı. Bu durumda kedisine bugün sabah saatlerinden itibaren iletildi. Aynı gün İçişleri Bakanlığı’mızın talimatı ile belediyeye kayyım olarak atandım. Şu anda görevime başladım.


Burada şunu belirtmek istiyorum; çalışanların aşına, ekmeğine karışmadan çalışacağız. Van Belediyesi’nin imkanlarını, Van halkına kullandıracağız. Şeffaf bir yönetim sergileyeceğiz, herkese eşit mesafede davranacağız. Burada vatandaşımızla ve Van halkı ile birlikte el ele verip, bu kente hizmet edeceğiz.”

Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu iade-i itibar istiyor


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.