Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü kapatılıyor

1958’den beri doğa koruma çalışmaları yapan en önemli devlet kurumu olan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü kapatılıyor. Cumhurbaşkanlığı kararı ile kapatılacak kurum, Orman Genel Müdürlüğü içinde üçe bölünecek.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü kapatılıyor

Türkiye’nin doğal varlıklarının korunması konusunda en önemli anayasal kurumlardan biri olan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) kapatılıyor.

Geçtiğimiz yıl yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde yapılması planlanan değişiklikle ilgili hazırlanan taslağa göre Cumhuriyet döneminin en deneyimli doğa koruma uzmanlarını bünyesinde barındıran DKMP kapatılarak, Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde üç ayrı daire başkanlığı içinde eritilecek.


Özellikle eski bakan Veysel Eroğlu döneminde içi boşaltılarak korunan alanların mesire yerine indirgendiği eleştirilerine neden olan DKMP’nin tamamen lağvedilmesi, Türkiye’nin tehdit altındaki doğal alanlarının plansız ve yıkıcı yatırımlarla baş başa bırakılması anlamına geliyor.

Oda TV’de yer alan habere göre, Türkiye’nin en önemli doğa koruma kurumlarından biri olan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 1958 yılından bu yana çeşitli bakanlıkların bünyesinde hizmet veriyor. Milli Parklar, Tabiat Parkları, sulak alanlar ve yaban hayvanlarının korunmasından sorumlu olan kurum, aynı zamanda Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğinin korunması için çalışmalar yürütüyor. Türkiye’nin taraf olduğu UNESCO, RAMSAR ve Barselona sözleşmeleri ile GEF (Küresel Çevre Fonu) gibi projelerin yükümlülüklerini de Türkiye adına yürüten DKMP, doğa koruma konusunda yetiştirdiği uzman kadrolarıyla bu konuda önemli bir bilgi birikimine sahip.

Hazırlanan taslak Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi

Ancak eski Çevre ve Orman Bakanı ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu dönemlerinde atılan adımlarla içi boşaltılan DKMP, şimdi de tamamen kapatılıyor. Bununla ilgili hazırlanan yasal düzenleme, Cumhurbaşkanlığına gönderildi.

Tam adı “Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi” olan taslağın 5. maddesi, Temmuz 2018’de 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde değişiklik yapılmasını öngörüyor.

Millii Parklar üçe bölünerek Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlanacak

Hazırlanan taslağa göre, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yanı sıra Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürlüğü ve Su Yönetimi Genel Müdürlüğü kapatılacak. Kapatılan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü (OGM) bünyesinde üç ayrı daire başkanlığı olarak dağıtılacak. Kurumun tüm mal varlığı OGM’ye aktarılırken yürütülen projeler de bu kurumun uhdesine geçecek. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü ile Çöleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlükleri ise yatırımcı ve inşaatçı bir kuruluş olan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) bünyesinde daire başkanlıklarına dönüştürülecek.

Belçika yüzölçümünden daha büyük alanda doğa koruma çalışması

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri çerçevesinde özetle; biyolojik çeşitliliğin korunması ve iyileştirilmesi, avcılığın düzenlenmesi ve yaban hayatının korunarak geliştirilmesi, hayvanların korunması ile ilgili iş ve işlemlerde tüm ülke genelinde faaliyet gösteren bir kamu kuruluşu. Kurumun sorumluluğunda bulunan korunan alanların yüz ölçümü, 3 milyon 120 bin 160 hektar. DKMP Genel Müdürlüğü’nün koruma sorumluluğu altındaki alanların toplamı, yüz ölçümü 3 milyon 68 bin 800 hektar olan Belçika’dan daha büyük.


45 Milli Park, 67 sulak alan, 81 yaban sahası

Aralarında 45 milli park, 247 tabiat parkı, 30 tabiatı koruma alanı, 81 yaban hayatı geliştirme sahası, 14 RAMSAR Alanı ve 56’sı ulusal 11’i de yerel öneme sahip toplam 67 sulak alanın yönetiminden sorumlu olan DKMP Genel Müdürlüğü, Türkiye’nin coğrafyasının biyolojik çeşitlilik ve doğal varlıklar açısından en stratejik alanlarını korumak için Anayasal sorumluluklarını yerine getiriyor.

Dünya doğayı korumaya önem verirken, Türkiye geri adım atıyor!

Doğa koruma uzmanı bir yetkili, “DKMP Genel Müdürlüğü’nde, korunan alan ve doğa koruma konusunda çalışmış, uluslararası projelerde görev almış yetişmiş kadrolar vardır. Dünyada korunan alan ve doğa koruma gittikçe önem kazanırken, Türkiye’de son zamanlarda bu konunun içi boşaltıldı. Son olarak da bu kararname ile DKMP Genel Müdürlüğünün kapatılması isteniyor.

Milli Parklar Dairesi’ne inşaatçı başkan atandı

DKMP Genel Müdürlüğün en önemli birimi olan ve kurumun varlığının yüzde 60’ını oluşturan Milli Parklar Daire Başkanlığı’na, daha önce hiç milli parkta çalışmamış, aldığı eğitimin milli parkçılık ve korunan alanlarla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir İnşaat Mühendisi (Şeref Dağdelen) atanarak zaten kurumun içi boşaltılmıştı. Bu süreçte milli park ve korunan alanlar otel, restoran ve bungalowların yapılabileceği birer inşaat sahaları olarak görülmeye başlandı. Böylece de koruma anlayışı bitirildi.

Korunan alanlar yapılaşmaya açıldı

Milli parkçılık ve korunan alan anlayışı, gelecek kuşakları güvence altına alan, eko sistem yönetimini öne çıkararak korumayı ön planda tutması gerekirken bunun tam tersi uygulamalarla korunan alanlarda otel ve restoran yapalım anlayışı öne çıkarıldı.

Örneğin sırf otel yapabilmek için Antalya Tekirova’daki mesire alanı, tabiat parkına çevrilerek yapılaşmanın önü açıldı. Çünkü A Tipi Mesire Alanı, ilgili yasal düzenlemeye göre otel yapımına izin vermiyordu. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün kapatılması, zaten kötüye giden doğal alanların tahribatını daha da hızlandıracağı kaygısını yaratıyor.”

En fazla Milli Park, 6. Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluğunda

DKMP Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde 15 bölge müdürlüğü aracılığı ile faaliyetlerini yürütüyor. En fazla milli parka sahip olan Burdur merkezli DKMP 6. Bölge Müdürlüğü, Antalya, Isparta ve Burdur’daki korunan alanlardan sorumlu. Isparta’da Kovada ve Kızıldağ, Antalya’da Beydağları (Olimpos), Güllük Dağı (Termessos), Köprülü Kanyon, Altınbeşik ve Saklıkent milli parkları bulunuyor. Bölge müdürlüğü bünyesinde ayrıca üç ilde toplam 10 tane tabiat parkı, 5 tabiatı koruma alanı ile 10 tane de yaban hayatı geliştirme sahası, 16 da sulak alan bulunuyor.

Korunan alanlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak


DKMP Genel Müdürlüğü’nün kapatılmasını da içeren yasa taslağının tamamlanarak Cumhurbaşkanlığına gönderildiği öğrenildi. Taslağın ne zaman yasalaşacağı konusunda tedirgin bir bekleyiş var. Değişiklikleri içeren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin yasalaşarak yürürlüğe girmesi halinde Türkiye’nin korunan alanları için hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

Şirince köyüne mermer ocağı ve jeotermal enerji sondaj izni!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.