Epilepsi (sara) hastalığında nöbet tetikleyen faktörler ve ilaç kullanımı

Halk arasında sara olarak bilinen epilepsi hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar giderek geliştirilse de bazen nöbetlerden bile daha çok sıkıntı veren yan etkiler nedeniyle özellikle hastalığı ilerlemiş olanların yaşam kalitesi ciddi oranda düşebiliyor.

Epilepsi (sara) hastalığında nöbet tetikleyen faktörler ve ilaç kullanımı
Epilepsi (sara) hastalığında nöbet tetikleyen faktörler ve ilaç kullanımı

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Fehim Arman, epilepsi hastalarının ilaçlarını mutlaka şaşmaz bir düzende ve planlı kullanması gerektiğinin altını çizerken, hastalıkla ilgili bilinmesi gereken 9 önemli noktayı anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Beyin fonksiyonları kısa bir süre bozuluyor

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1’ini etkileyen epilepsi beyin fonksiyonlarındaki kısa süreli bozukluk olarak tanımlanıyor ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkıyor. Hastalığın tedavisinde bu nöbetlerin kontrol altına alınmasına ve azaltılmasına odaklanılıyor.


Birçok etken yol açabiliyor

Epilepsi; kafa travmaları, inme, beynin özellikle doğum sırasında bir süre oksijensiz kalması ya da menenjit gibi beyin enfeksiyonları sonucu ortaya çıkabiliyor. Genetik faktörlerin de epilepside rolü olduğu düşünülüyor. Ailede epilepsi öyküsü varsa epilepsi görülme olasılığı da artıyor.

Her yaşta görülebiliyor

Epilepsi belli bir yaş grubuna ait bir hastalık değil. Özellikle insan ömrünün uzamasının da etkisiyle bu hastalığa artık ileri yaşlarda da rastlanması söz konusu olabiliyor.

Bu faktörler nöbetleri tetikleyebiliyor!

Epilepsi hastalarının stres ve depresyondan mümkün olduğunca uzak, düzenli ve kaliteli uyku uyudukları, düzenli beslendikleri ve alkolden kaçındıkları bir hayat sürdürmelerinde fayda var çünkü tüm bu faktörler nöbetleri tetikleyerek hastalığın seyrini olumsuz etkileyebiliyor.

Beyni etkileyen bölgeye göre nöbet tipi değişiyor

Epilepside nöbetlerin niteliği beynin etkilenen bölgesine bağlı olarak değişiyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Fehim Arman, epilepside 40’tan fazla nöbet tipi tanımlanmış olduğuna dikkat çekerek “Bir kısım hastada nöbet sırasında istemsiz kas hareketlerinin ya da kas zayıflığının ortaya çıktığını görüyoruz. Bir başka grup hasta nöbet sırasında bilincini geçici olarak tamamen yitiriyor ve nöbetini hatırlamıyor. Bazı hastalar ise nöbeti ya zorlukla fark ediyor ya da hiç fark edemeyeceği kadar hafif geçiriyor. Tüm bunlar beynin hangi bölgesinin ya da bölgelerinin etkileniyor olduğuna göre ortaya çıkıyor” diyor.


Tedavi edilebiliyor

Hayatı zorlaştırma ihtimaline ve ne zaman nöbet geçirilebileceğinin bilinmemesine karşın epilepsi tedavi edilebilen bir hastalık. Tedavide ilk seçenek ise epileptik ilaçlar. Tek bir epilepsi nöbeti geçiren kişide genellikle ilaç tedavisi gerekmediğini belirten Prof. Dr. Fehim Arman, “Ancak uzak semptomatik nöbet dediğimiz durumlarda örneğin hastada beyni etkileyen bir lezyon söz konusu ise, nöbet tekrarlama riski yüksek olduğundan ilaç tedavisine başlanıyor” şeklinde konuşuyor.

İlaçlar kilit rol oynuyor

Epilepsi tedavisinde en önemli nokta nöbetleri durdurmaya yönelik olarak seçilen ilaçların tam olarak uzman doktorun önerdiği şekilde düzenli ve planlı kullanımı. Her beş hastadan dördünde uygun ilaçlar seçildiğinde ve yeterli dozda alındığında nöbetler duruyor. İlaçların her gün belli bir saatte alınması da tedavide başarıyı artırıyor. Genellikle tek bir epilepsi ilacı ile tedaviye başlamak tercih edilse de eğer bu ilaç nöbetleri yeterince kontrol altına alamıyorsa o zaman ilaç değişimi yapılabiliyor veya ikinci bir ilaç eklenebiliyor. Klasik ve yeni jenerasyon olmak üzere iki ana gruba ayrılan ilaçların seçiminde özellikle hastanın geçirdiği nöbet tipi, yaşı, etkinliği, cinsiyeti (kadınsa gebelik durumu), kullandığı diğer ilaçlar, diğer hastalıkları, ilacın olası yan etkileri, ilacın gereken kullanım sıklığı ve kullanım şekli göz önüne alınıyor.

Cerrahi tedavi gündeme gelebiliyor

Araştırmalar epilepsi hastalarında nöbetlerin yaklaşık yüzde 30’unun ilaçlarla kontrol edilemediğini gösteriyor. Tıbbi tedaviye dirençli bu hasta grubunun bir kısmında cerrahi tedavi gündeme gelebiliyor. Uygun hastalarda cerrahi tedavi ile nöbetler ya tamamen ortadan kalkıyor ya da nöbetlerin sıklık ve şiddetinde önemli derecede azalma sağlanıyor. Hasta böylece yüksek dozda kullanmak zorunda kaldığı ilaçların yan etkilerinden de kurtulmuş oluyor ve yaşam kalitesi artıyor.

Doktorla irtibat halinde olmak gerekiyor

Tedavide başarılı sonuca ulaşana kadar hastanın doktoruyla yakın irtibat halinde olması ve aşağıdaki durumlarla karşılaşınca mutlaka kendisini bilgilendirmesi şart:


– Nöbet sayısında beklenmedik bir artış olursa
– Herhangi bir nedenle ilaç alınamazsa (örneğin; mide yakınması nedeniyle)
– Başka sağlık sorunları ortaya çıkarsa
– Gebelik söz konusu olursa ya da gebelik planlanıyorsa.

Sara krizi geçiren birine nasıl müdahale edilmeli?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.