İstanbul Esenler Belediyesi ile Milli Savunma Bakanlığı’nın imzaladığı protokol uyarınca TSK belediyenin yapacağı “yeni modern kışlalar” karşılığında araziyi boşaltılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı imar planına göre 720 hektarlık alana 21 külliye kurulacak, arazinin yüzde 42’sine yeni konutlar ve ticaret alanları inşa edilecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı yeni imar planında “Askeri Alanların, Askeri Alan dışına çıkarılması halinde öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı alanları olarak kullanılması” yönündeki “İstanbul Çevre Düzeni Plan Kararı” hatırlatıldı.
Yeni planın bu prensip çerçevesinde hazırlandığı belirtildi ancak plana göre İstanbul Esenler’de yer alan 720 hektarlık araziye yeni konutlar dikilecek.
302 hektarlık alanda yeni konutlar dikilecek!
Planda “arazinin sadece yüzde 42’si” ifadesiyle yer alıyor ama bu İstanbul’un elinde kalan az sayıdaki yeşil alanlardan birinin, 302 hektarlık bölümüne yeni konutlar dikileceği anlamına geliyor.
Kalan yüzde 58’lik bölümün ise “Park Alanı, Eğitim Alanı, Sosyo Kültürel Tesis Alanı, Belediye Hizmet Alanı, Meydan, Sağlık Tesisi Alanı, Yol, Dini Tesis Alanı, Teknik Altyapı Alanı vb. donatı işlevlerine ayrıldığı” belirtiliyor.
720 hektarlık imar planının hedefi “İlçe bütününde ve kent ölçeğinde yaşayanların can ve mal güvenliğini sağlayarak, güvenli ve sağlıklı yaşam alanları oluşturmak, donatı ve ulaşım olanaklarını artırarak yaşam kalitesini arttırmak” olarak tanımlanıyor.
“Yaşam kalitesi 21 külliye ile artacak”
Planda bu hedefe “hizmet edecek” bazı değişikler yer alıyor. “Öngörülen kentsel gelişmeler” başlığının altında bu değişikliklerin ne olacağı da sıralanmış. Plan hayata geçirilirse Esenler’in hemen her yeri başka bir “külliye” olacak. 21 külliyenin isimleri şöyle:
Köyiçi Külliyesi, Kemer Külliyesi, Tuna Külliyesi, Bilal-İ Habeşi Külliyesi, Fatma Hatun Külliyesi, Kazım Karabekir Külliyesi, Fatih Külliyesi, Üç Başaran Külliyesi, Menderes Külliyesi Ve Bulvarı, Nine Hatun Külliyesi 1, Nine Hatun Külliyesi 2, Nine Hatun Külliyesi 3, Mimar Sinan Külliyesi Ve Bulvarı, Davutpaşa Külliyesi 1, Davutpaşa Külliyesi 2, Namık Kemal Külliyesi, Turgutreis Külliyesi, Ashabı Kiram Külliyesi, Oruçreis Merkez Külliyesi, Oruçreis Güney Külliyesi, Çiftehavuzlar Külliyesi.
Bu alanlara neden külliye ismi verildiğine ilişkin planda bir ifade yok. Mesela 21 külliyeden biri olan Tuna Külliyesi’nin altında şu ifade yer alıyor: Tuna Mahallesinde bulunan imar sorunlu alanlar külliye alanı olarak belirlenmiş ve gerekli donatı türleri ve büyüklükleri ilgili donatı ve erişim analizleri doğrultusunda belirlenmiştir.
Planda yapılacak yeni konutların Esenler’deki deprem riski taşıyan konut stokunun transferinde kullanılacağı ifadesi de var.
“Esenler’e özlenen geleneksel mahalleler yapılacak”
Rapordaki “Konut Alanları” başlığının altında, “özlendiği” belirtilen bir “geleneksel mahalle kavramı”ndan söz ediliyor. Yeni inşa edilecek konutların bu bakış açısıyla geliştirileceği belirtiliyor. “Özlenen geleneksel mahalle kavramı” raporda şöyle tanımlanıyor:
“Mahalle genellikle başka semtlere geçilmek için kullanılan bir alan değil, ulaşılan bir alandır. Mahalle; girişi, meydanı, çarşısı, camisi, okulları gibi kamusal alanlara sahiptir. Yaya ulaşımı hakimdir. Böylece kamusal alanlardan komşuluk gruplarına ve özel hayata geçiş yapılmaktadır. Konut birimleri ise genelde düşük yoğunlukta, tek ailelik ve avlulu konutlardır. Yapım teknikleri olarak yöreye ait doğal malzeme ile üretilmiştir. Kuruluşunda, gelişmesinde yaşam deneyimlerinden ve geleneklerden gelen kurallar vardır. Mahalle, dededen toruna nesiller boyu tanış olma sürecidir. Bir sosyal dayanışma alanıdır. Hocası, muhtarı, ihtiyar heyeti, delisi, güzeli vardır.”
Şehir Plancıları Odası: Askeri alanlar da artık direnemiyor
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Akif Burak Atlar, “İstanbul’un yeni yapılaşacak alanlara değil, kamusal kullanıma elverişli, açık ve yeşil alanlara ihtiyacı var” dedi.
Atlar’ın açıklaması şöyle:
İstanbul son derece hızlı ve kontrolsüz gelişirken yapılaşma baskısına maruz kalmadan günümüze kadar korunarak gelen askeri alanlar da artık bu baskıya direnemiyor. Topkule Kışlası’nın bulunduğu 720 hektar alanlık arazi de ne yazık ki yapılaşmaya açılacak. Halihazırda son derece yoğun bir nüfusun ve yapılaşmanın bulunduğu bölgede açık alan olarak önemi daha da artan bu arazinin yapılaşmaya açılması, bölgede zaten yetersiz olan kentsel standartlar açısından tehdit oluşturacak, ulaşım yoğunluğunu olumsuz etkileyecek. Bakanlığın onayladığı plan değişikliği incelendiğinde, mevzuat ve plan yapım teknikleri açısından da yetersizlikler görülüyor.
Yürürlükteki 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda askeri alanların dönüşmesi halinde öncelikle eksik olan sosyal ve teknik altyapı (eğitim, sağlık, kültürel tesis, mezarlık, yeşil alan vb.) alanları olarak kullanılması öngörülüyor. Sadece bu öngörü açısından bile bakıldığında üst ölçekli plan kararlarına aykırı bir mekânsal karar söz konusu. Megakentin yeni yapılaşacak alanlara değil, kamusal kullanıma elverişli, açık ve yeşil alanlara ihtiyacı var. Parçacıl plan değişiklikleriyle kentimize yapılan keyfi müdahaleler artık son bulmalı, bütüncül planlama ilkeleri bir an önce hatırlanarak uygulanmalı. (Tarafsız Haber Ajansı)