Kuran kursunda istismara uğrayan çocuğun babası inanmadı

Ümraniye’de Fıkıh-Der isimli derneğin ruhsatsız yatılı Kuran kursunda istismara uğrayan çocuklar ve aileleri konuştu. Cinsel saldırıya uğrayan mağdur çocuğun babası inanmadı, eşini kovdu, “Oğlum hocalarına iftira atıyor, ben şikayetçi değilim” dedi.

Kuran kursunda istismara uğrayan çocuğun babası inanmadı
Kuran kursunda istismara uğrayan çocuğun babası inanmadı

Ailelerin anlatımları ve çocukların beyanları yaşanan dehşeti gözler önüne serdi. 14 yaşındayken Kuran kursuna giden Y. İ. isimli çocuk, “İstismara uğrayan en az 30-35 çocuk var. Bazı arkadaşlarımız eğer konuşurlarsa hocanın cinlerinin kendilerine musallat olacağını söyleyip susuyorlar” dedi.

Kuran kursunda istismara uğrayan çocuğun babasından şok açıklama: “Oğlum hocalarına iftira atıyor, ben şikayetçi değilim”

Mağdur H.R.Ö.’nün babası Ertan Ö. ise çocuğunun kurs hocalarına iftira attığını öne sürdü. “Neden iftira attığını bilmiyorum” diyen baba Ertan Ö. “Bu hocaları çok iyi tanıyorum. Böyle şeyler yapmalarının mümkünü yok. Ben hocalardan şikâyetçi değilim. Gözümle böyle bir şey görmedim” dedi.


Eşini evden kovdu

Ertan Ö’nün bu skandalın ortaya çıkmasının ardından çocuğunun yanında duran eşi ile de defalarca tartıştığı ve eşini bir dönem ailesinin evine gönderdiği öğrenildi.

“Babam inanmadı”

14 yaşındayken Kuran kursuna giden Y. İ. yaşadıklarını ailesine anlatmasının ardından Kuran kursundan ayrıldığını aktardı. Y. İ. “Daha sonra kurstan kuzenim H.R.Ö. ve diğer çocuklarla konuşunca olayın boyutlarını öğrendim. H. R.Ö.’nün babası Ertan Ö. bize inanmıyor. Ertan Ö. bir kez oğlunu dinlemiş, oğlunun vücudundaki kesikleri görmüş, çocuğunun her gece uykudan nasıl sıçradığını görmüş bir baba değil. ‘Çocuğum i…’ deyip hocaların suçsuz olduğunu iddia ediyor” dedi.

Mağdur çocuk H. R.Ö. ise 13 yaşında Kuran kursunda kalmaya başladığını belirtti. Kurstan iki yıl önce ayrıldığını belirten H. R.Ö. kurs sorumlusu Ömer I.’nın anneannesinin bir akrabasıyla evlendirilecek olması nedeniyle yaşadıklarını kuzeni Y.İ. ile paylaştığını söyledi.


H. R.Ö. “Bize bunları yaşatan adam bir akrabamız ile evlendirilecekti. O an diğer hocalardan birinin kız kardeşimle evlendirilme ihtimalini düşündüm. Buna izin vermemeliydim. Yaşadıklarımı Y. İ. abime anlattım. Kursta kalan diğer çocuklar ile görüştük. Gidip şikâyetçi olduk. Benzer durumları yaşayan çok sayıda çocuk var” dedi. H. R.Ö. “Ailem arkamda durmadığı için ben ve abim çok fazla dayak yerdik” diye konuştu.

“Her şey masajla başlıyordu”

Cumhuriyet’ten Seyhan Avşar’ın haberine göre; kuran kursuna lise 1. sınıfta başladığını belirten Y. İ. kursta kaldığı süre içerisinde kurs sorumlusu Ömer I’nın bazı çocukları seçerek kayırdığını, daha sonra ise kayırdığı bu çocukları odasına çağırdığını söyledi.

“Her şey masajla başlıyordu” diyen Y. İ. “Hoca odasına çağırarak kendisine masaj yaptırıyordu. Daha sonra farklı yerlerine dokunduruyordu. Bana da yaptırdı. Ancak daha ileriye gidemedi. M. E. Ö. isimli çocuğun, hocalarla aynı yatakta yattığını, sabah kalkıp duş aldıklarını, daha sonra ise namaz kıldıklarını çok gördüm. Ancak bu çocuk önce tüm yaşadıklarını anlatmasına rağmen, daha sonra şikâyetçi olmadı. Kurstaki diğer çocuklar da yaşadıklarını anlatıyordu. Ancak bizim şikâyetimizin ardından onlar karakolda aksini iddia ettiler. Konuşmayan en az 30 arkadaşımız var. Kendilerine hocanın cinlerinin musallat olacağını söyleyip susuyorlar. Hoca zaten verdiği derslerde sürekli cinleri olduğunu söylerdi” diye konuştu.

“Dayan yiyen eve gidemiyordu”


13 yaşında kursa giden mağdur çocuk İ. T. de kursta yaşananları şu sözlerle özetliyor: “Kurs sorumlusu ve eğitmenler cinsel el kol şakaları yapıyorlardı. Göğüslerini öptürüyorlardı. Bazı arkadaşlarımızı kucaklarına alıyorlardı. İşin dayak boyutu da vardı. Çekiçlerle dövülüyorduk. Dayak yediğimiz haftalarda bizi eve yollamıyorlardı. O dönemin cahilliğiyle kursu satmayacağız diyorduk. Ailesi arkasında durmayan çocuklar daha çok dayak yiyordu.”

İlgili haber: Yatılı Kuran kursunda cinsel istismar: Mescide kilitleyip, defalarca tecavüz ettiler


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.