Münevver Kızıl. Yaşam ile ölüm arasında kalan bir kadının vasiyeti: “Belki ama belki yarına sağ çıkmam belki zafer yine erkek egemenliğin olur kim bilir? Ama şunu unutmayın ki hep söylediğim bir şey var: Katil tek başına katil zanlısı değil ve hepimiz sorumluyuz. Bir gün öldürdüğümde beni sadece bu cümlelerimle anın!”
Münevver Kızıl
Emine Bulut’un ve kızının çığlıkları hala kulaklarınızda değil mi? Hayatımızda ölen kadın hikayesi çok dinledik sonuçta alıştık(!) ama ölürken “Ölmek istemiyorum” haykırışlarını dinlemek sarstı değil mi hepimizi? Elimizden gelse hepimiz kurtarmak isterdik değil mi Emine’yi ama olmadı. Emine’yi kurtaramadık ama bir başkasını kurtarabiliriz…
Münevver Kızıl ismini duydunuz mu? 36 yaşında gencecik bir anne ve 6,5 senedir eski sevgilisi Ş.T. tarafından tehdit ediliyor! Tehdit alan, şiddet gören binlerce kadından sadece biri Münevver. yıllardır mücadele ediyor ve her seferinde ekliyor; “Bu sadece benim davam değil. Ben Helin Palandöken’in afişleri taşıdım. Şimdi iki gün sonra öldürülüp bir başkasının benim pankartımı taşısın istemiyorum!”
Düşünebiliyor musunuz, 6,5 sene!
Devlete tam 56 kez başvuruda bulunmuş, 23 kere tedbir koruma çıkartabilmiş, hatta 2 kez durumu meclise sunulmuş. Sonuç hala aynı; can güvenliği yok. Halen ölüm korkusuyla yaşamak zorunda!
Şimdi kendinizi bir kez olsun Münevver’in yerine koyun! Annesiniz, bir çocuk yetiştirmeye çalışıyorsunuz ama bir yandan sürekli acaba öldürülecek miyim diye düşünüyorsunuz. Bir yandan çalışmak zorundasınız, bir yandan sürekli arkanızı kollamak zorundasınız! Ömrünüz ve hayatınız sürekli adliye koridorlarında, karakollarda geçiyor. Siz ne kadar dayanırdınız?
Sadece yaşamak istiyor!
Münevver Kızıl dayanıyor çünkü yapacak başka bir şeyi yok! Çünkü yaşamak istiyor. Fakat istiyor ki, insanlar artık ses versin ve ekliyor:
“Ben sağken yanımda olsunlar, öldükten sonra pankartımı taşımasınlar.”
Bir de vasiyeti var:
Yaşam ile ölüm arasında kalan bir kadının vasiyeti:
“Belki ama belki yarına sağ çıkmam belki zafer yine erkek egemenliğin olur kim bilir? Ama şunu unutmayın ki hep söylediğim bir şey var: Katil tek başına katil zanlısı değil ve hepimiz sorumluyuz. Bir gün öldürdüğümde beni sadece bu cümlelerimle anın! Yaşam ile ölüm arasında kalan bir kadının vasiyeti” – Münevver Kızıl
Şimdi sizler ses verir misiniz Münevver’e? Yasa koyucular duyar mısınız ölmek istemeyen bir kadının çığlığını? Ya siz kadın örgütleri, hukukçular siz taşın altına koymak istemez misiniz elinizi? Peki sen ya da sen belki hayatında şiddetle hiç tanışmamış şanslı azınlık; ya da farklı farklı fondötenlerle morluklarını kapatan kadın, sen çıkartmaz mısın sesini?
Bugün tanımıyor olabilirsiniz Münevver’i ama yarın adalet aradığınız ya çok yakınınız hatta kendiniz olursa o zaman ne yapacaksınız yine susacak mısınız?
17, 18 ve 19 Eylül’de üç gün üst üste davası var Münevver Kızıl’ın. İçlerinde tehdit edilirken izinsiz kayıt yaptığı ve bunca senenin ardından öfkeyle S.T.‘nin ağabeyi, M.T.’ye “Kardeşin beni öldürmezse ben onu öldüreceğim.” dediği için sanık durumunda yargılanacağı duruşmada var.
Birini ölümle tehdit etmek elbette ki suç kapsamında lakin 36 yaşında bir insanı 6,5 sene boyunca şiddetin en büyüğü psikolojik şiddete mağdur bırakmak ne kadar doğru bunu da eminim adaletin terazisi en hassas şekilde tartacaktır.
Emine’yi de binlerce kadını da koruyamadık ama Münevver Kızıl burada, tam karşımızda! Hadi el verin ses çıkartın ve Münevver yaşasın!