Japonca anlamı “kağıt katlama” anlamına gelen Origami Sanatı, ülkemizde henüz pek yaygın değil. Oysaki sadece kağıt kullanarak icra edebileceğimiz, makas ya da yapıştırıcı bile gerektirmeyen bu hobi, özellikle çocuklarda ince motorik, hafıza, sabır ve yaratıcılık gelişiminde oldukça etkili.
İsmine oldukça aşina olduğumuz bu hobiyle, kağıttan kayık ya da çiçek yapma seviyesinde hepimiz ilgileniyoruz aslında. Ama çevremizde gördüğümüz hemen hemen her figür origaminin modeli olabilir. Bu karmaşık figürleri ortaya çıkarmak için sadece bazı temel tekniklerin öğrenilmesi gerekiyor.
Türkiye’de Origami Eğitmenliği kursları veren, ve ayrıca özellikle çoçuklar için atölye çalışmaları düzenleyen İstanbul Kadıköy’deki Japon Zeka Oyunları Merkezi yöneticisi Mert Gürgüç ile konuştuk.
Röportaj: Mert Gürgüç
Origami sanatı ne zamandan beri var?
Mert Gürgüç: Origami geleneksel Japon katlama sanatı olarak bilinir ama başlangıç tarihi pek net değil. Bazılarına göre bu sanat Çin’de ilk defa kağıt icat edildiği zaman ortaya çıkmış ve zamanla Japonya’ya gelmiş. 1911 doğumlu Japon bir teknik ressam olan Akira Yoshizawa da 1954-1986 yılları arasında Origami hakkında kitaplar yazmış ve kendi bulduğu 50 bin kadar modelin açıklamasını yazarak Origami’nin modern literaürünü oluşturmuş.
Kimlere ve kaç yaşında başlamayı tavsiye edersiniz?
Mert Gürgüç: Her yaşta yapılabilir ama özellikle çocukların yapmasını tavsiye ediyoruz, çünkü ince motorik yeteneğinin gelişmesine çok büyük faydası var. Anaokulunda başlanması ideal olur.
Parmak kasları, yani ince motorik gelişimi hariç ne faydası var bu sanatın?
Mert Gürgüç: Japonya da bir atasözü vardır: “Parmaklar dışardaki beynimizdir.” Yani parmaklarımızı ne kadar çok çalıştırısak, beynimizi de o derece geliştiririz ve hassas işleri yapma yeteneğimiz kuvvetlenir. Zaten insan evrimi el ve parmaklardan, özellikle başparmaktan gelişmiş. Diğer canlılar parmaklarını insanlar gibi kullanamaz.
Ayrıca hafızayı geliştirir; Bir figürü ortaya çıkarmak için bir çok katlamanın sırasını akılda tutmamız gerekir çünkü. Eskiden hafıza gelişimi için şiir ezberletilirdi okullarda. Origami ile görsel hafızamız gelişir.
Hayal gücünüzü de geliştirir. Zira origami tekniklerini öğrendiğinizde, o kağıt parçasına bakınca aklınıza binlerce yeni fikir gelecektir. Ayrıca meditativ bir etkisi olduğunu da söyleyebilirim. Uzun bir süre o kağıt parçasına odaklanmak terapi etkisi de oluşturur, aklınızdaki diğer sorulara da çözüm bulabilirsiniz.
Ve tabii bunların dışında; Origami bir sabır işidir. İnsan sabretmeyi öğrenir. Zaten Japonlar’ın başarısının sırrı da çok sabırlı insanlar olmalarından kaynaklanır.
Peki Origami öğrenmek için ne gerek?
Mert Gürgüç:Origami masrafsız bir hobi. Müsvette ya da gazete kağıdıyla bile yapılır, klasik origamide makas yada yapıştırıcı bile kullanılmaz. Kağıt sadece katlanır. Ayrıca özel bir yetenek de istemez. Sadece origami alfabesini bilmek gerek. Bu alfabe Akira Yoshizawa’nın hazırladığı bütün dünyada geçerli olan sembollerden oluşuyor.
Nasıl bir eğitim bu? İlgi nasıl?
Mert Gürgüç: Biz burda aslında Origami eğitmenliği kursları veriyoruz. 8-10 saatlik bir eğitim programı bu, anaokulları öğretmenlerine oldukça uygun. Ayrıca talep olduğunda özellikle çocuklara kurs ve atölye çalışmaları düzenliyoruz. Fakat ülkemizde bu sanata karşı yeterli ilgi yok.