Geçenlerde şu Rasulayn denen şehrin isim kökenine bir bakayım dedim. Olacak iş değil. Coğrafyanın bir yerinden girdim, tarihin bir noktasından çıktım.
Tarihi kökler
Son zamanlarda Arapça ile yoğun olmasa da ilgilenmeye başladım. Bu sebeble, ‘Rasulayn’ kelimesini ilk gördüğümde aklımdan şu geçti: Herhalde dedim, iki resulden bahsediliyor. Zira, Arapça’da ‘ayn’ ya da ‘eyn’ son eki bağlandığı ismi çift yapar. Aynen ‘ebeveyn’de veya ‘bahreyn’de (iki deniz) olduğu gibi.
Ancak kökenin içine girdikçe, işin bizim uygarlığımız açısından sıkıntılı kısmı biraz daha gün yüzüne çıkıyor. Şimdi biraz geriye gidelim. Bir iki yıl önceydi. Hiç unutmam, bir okuyucu Taha Akyol’a ‘Thani’ namlı zâtın bazı metinlerde Sâni diye yazıldığından dem vuruyordu. Taha Akyol, o Arapça sesletimin dilimizde ‘s’ sesi ile karşılığının kullanıldığını söyleyerek ‘Sâni’ yazılışını savunmuştu. Aynen Arapça kökenli ‘saniye’ (ikinci anlamına) kelimesinin dilimizde ‘s’ ile yazılması gibi.
Rasulayn ne demek?
Wikipedia üzerinden bu şehrin ismini bulduğumda ben de benzer şekilde şaşkınlığa uğradım. Bir Suriye şehir isminin devlet televizyonumuzda dahi İngilizce yazılışı ile gösterimi, tarihimizden ne kadar koptuğumuzun bence yeterli bir göstergesidir.
Şimdi sıkı durun. O Rasulayn diye bilinen şehrin Arapça adı Re’s el Ayn yani yazımı Türkçeleştirsek ‘Reis el Ayn’. Bunun anlamı da ‘Pınarın başı’ yani ‘Pınarbaşı‘. (Ayn Arapça pınar demektir.) Hal böyle iken, neredeyse tüm basın yayın organları, bu şehrin ismini İngilizce yazılışı ile duyuruyorlar.
Tarihi Farkındalık ve İhtisas
Üç kıtada hüküm sürmüş bir imparatorluktan gelen bir cumhuriyetin, kendi güvenliğini temin etmek adına yaptığı bir girişimde, sınır şehrinin adına hakim olmaması bende çok ciddi sorular uyandırıyor.
Şimdi siz ‘Ne olacak canım? Ne olur yani bir şehrin isminin böyle es geçilmesinden?’ diyeceksiniz. Hiç öyle sanmayın ve düşünmeyin. Ne yazık ki tarihi farkındalık ve ihtisas böyle teferruatları da ihtiva etmek durumundadır. En nihayetinde bu coğrafya, yüzyıllardır içinde bulunduğumuz ve dillerini süzgecimizden geçirdiğimiz bir beşiktir.
Son söz: İsmini bilmediğin şehre seyre gidilmez.