Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rus lider Putin arasında Soçi’de yapılan toplantı sonunda, Suriye konusunda 10 maddelik bir mutabakata varıldığı belirtildi. Türkiye ile Rusya arasında 10 maddelik Suriye mutabakatı kapsamında; iki ülkenin ortak devriyeleriyle başlayacak ve bütün YPG unsurları Menbiç ve Tel Rıfat’tan dışarı çıkarılacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Soçi’de Rusya Lideri Vladimir Putin’le yaptığı 5 saati aşan görüşmeden, Türkiye’nin ağustos ayında ABD ile yaptığı, ancak yürümeyen güvenli bölge anlaşmasının benzeri çıktı. Anlaşmaya göre, Türkiye Fırat’ın doğusunda halen Tel Abyad-Resulayn arasında TSK ve Suriye Milli Ordusu unsurları ile gerçekleştirdiği Barış Pınarı Harekâtı’nın yer aldığı bölgenin denetimini üstlenecek.
Ancak Fırat’ın doğusunda bu bölge dışında kalan yerler doğrudan TSK-Suriye Milli Ordusu denetimine verilmeyecek. Bunun yerine sınır boyunca 10 km’lik alanda Türk ve Rus askerleri düzenli devriyeye çıkacaklar.
Yine Ağustos ayında ABD ile varılan ancak yürütülemeyen uzlaşmaya benzer şekilde, Türk-Rus devriyesi için ortak bir komuta merkezi oluşturulması da kararlaştırıldı.
GÜVENLİ BÖLGENİN GENİŞLİĞİ 30 KM AMA, DEVRİYE SADECE 10 KM İÇİNDE GERÇEKLEŞECEK
Erdoğan ve Putin’in görüşme sonrasında yaptıkları açıklamaya göre, PKK terör örgütünün Suriye uzantısı PYD-YPG’nin ağır silahları sınırın 30 km güneyine kadar çıkarılacak. Bunun için PYD-YPG’ye 150 saat süre verilecek. Bu süre sonunda Türk ve Rus devriyeleri başlayacak.
Ancak PYD-YPG’nin ağır silahları 30 km güneye kadar çekeceklerinin açıklanmasına rağmen, ortak devriyenin sadece sınırın 10 km güneyine kadar olan bölgede yapılacağı açıklandı.
FIRAT’IN BATISINDA TEL RIFAT VE MEMBİÇ DE ANLAŞMAYA DAHİL OLDU
Türk-Rus mutabakatı sadece Fırat’ın doğusu için değil, batıda kalan sınırın hemen güneyindeki Tel Rıfat ve Membiç de geçerli oldu. Rusya, bu iki kentteki PYD-YPG unsurlarının da geri çekileceğini açıkladı.
ADANA MUTABAKATINDAKİ 5 KM, 10 KM’YE ÇIKTI
Türk-Rus anlaşması ile, ilişkilerin iyi olduğu dönemde Suriye ve Türkiye arasında varılmış olan Adana mutabakatı da isim vermeden modifiye edildi. Adana mutabakatı, terör tehdidi halinde Türkiye’nin 5 km’ye kadar müdahalesine imkan sağlıyordu. Bu alan, Rusya’nın inisiyatifiyle 10 km’ye kadar çıkarıldı. Ancak Türkiye’nin tek taraflı müdahalesi yerine, Rusya ile birlikte devriye gezmesi şartı konuldu.
PYD-YPG ORTADAN KALKMIYOR, SADECE GÜNEYE ÇEKİLİYOR
Putin’in ortak basın toplantısındaki sözleri, terör örgütü uzantısı PYD-YPG’nin tamamen ortadan kaldırılmayacağını, ancak sınırın güney bölgelerine çekileceğini ortaya koydu. Putin, PYD-YPG ‘nin adını anmadan, “Kürtler ile Suriye yönetimi arasında diyalog kurulması gereğinden” bahsetti. Böylece PYD-YPG, ABD himayesinden çıkıp, resmen Rus himayesine girmiş oldu.
KOBANİ VE KAMIŞLI’DAKİ PYD-YPG UNSURLARI NE OLACAK?
Türk-Rus uzlaşmasında, Membiç ve Tel rıfat’taki tüm PYD-YPG unsurlarının silahlarıyla birlikte bölge dışına çıkarılacakları da ifade edildi. Ancak PYD-YPG’nin “idari merkezleri” konumundaki Kobani/Ayn El Arab ile Kamışlı için benzer bir uygulamadan hiç bahsedilmedi. Hatta mutabakat metnine Türk-Rus ortak devriyeleri için “Kamışlı şehri hariç” (Sınırın 10 km güneyinde kalıyor) ibaresi de konuldu.
Böylece Kobani ve Kamışlı’daki PYD-YPG unsurlarının kent merkezinde bulunmaya devam etmesinin önü açıldı.
AYRILIKÇILIĞA GEÇİT YOK
Mutabakat metninde ayrıca Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne de atıf yapılarak, “Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma” ifadesi yer aldı. Böylece PYD-YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde ayrı bir yapılanmaya gitmesinin önü kesildi. Ancak aynı şekilde, Afrin, Mare-Cerablus hattı gibi Türkiye’nin Suriye Milli ordusu ile birlikte kontrol ettiği alanlar ile, Türkiye’nin gözlem noktalarının olduğu İdlib’de de yine “ayrılıkçı hareketlere göz yumulmayacağı” vurgulandı.
TOKİ EVLERİ PROJESİ ARTIK SADECE TEL ABYAD İLE RESULAYN ARASINDA MÜMKÜN
Rusya ile varılan anlaşma ile, sadece Barış Pınarı harekâtı ile kontrolü TSK-Suriye Milli ordusuna geçen bölge, Türkiye’nin denetimine bırakılmış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’deki 3 milyon Suriyeli’yi geri döndürecek”, Fırat’ın doğusunda bir koridor halinde kurmayı planladığı yeni yerleşim bölgelerinin gerçekleşmesi de imkansız hale geldi. Türkiye’nin sadece Tel Abyad-Resulayn arasında Toki evleri kurup kurmayacağı, bunun için finansman bulup bulamayacağı ise önümüzdeki günlerde netleşecek.
TÜRKİYE İLE RUSYA MUTABAKAT METNİ ŞÖYLE
- Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
- Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
- Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekâtı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
- Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
- 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekât alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekât alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
- Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
- Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.
- Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
- Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
- Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir.