Yurt dışında çalışmak için Türkiye’yi terk eden doktor sayısı 15 kat arttı!

Yurt dışında çalışmak amacıyla ülkeyi terk eden doktor sayısı son yedi yılda 15 kat arttı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, 2012 yılında 59 olan hekim sayısının 2019’a gelindiğinde 906’ya çıktığını vurgulayarak “Meslektaşlarımız artık Türkiye’yi ‘hekimlik yapılamaz’ nitelikte buluyor, ülkeyi terk ediyorlar.

Yurt dışında çalışmak için Türkiye yi terk eden doktor sayısı 15 kat arttı!
Yurt dışında çalışmak için Türkiye’yi terk eden doktor sayısı 15 kat arttı!

Sağlıkta şiddete, hekim emeğinin değersizleştirilmesine, iş güvencesizliğine, atama engellerine, tıp eğitiminin ve uzmanlık eğitiminin içinin boşaltılmasına, performansın yarıştırmasına, ciro baskılarına rağmen hekimlik yapmak/yapabilmek istiyoruz. Almanya gidilen ülkelerin başında geliyor” dedi.

“İhraçlar artırdı”

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden ise hekimler gibi diğer sağlık çalışanlarının da son yıllarda yurt dışına gidişlerinde artışların yaşandığına dikkat çekerek; “Özellikle gençler olmak üzere yurt dışına gidişlerde artışlar var. Son KHK ile ihraçlardan sonra bu rakamlar alabildiğine arttı. Pek çok üye arkadaşımız ihraçlardan sonra çalışma ortamları olmaması, ücretlerinin düşük olması, fiili olarak engellenmeleri nedeniyle yurt dışına gitmek zorunda kalıyor” diye konuştu.


Günde 40 şiddet vakası!

Prof. Dr. Sinan Adıyaman, iktidarın 2003 yılından bu yana uygulamaya koyduğu Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın doktor ile hastayı karşı karşıya getirdiğini; bunun da sağlıkta şiddetin artmasına neden olduğuna dikkat çekti.

“Ülkedeki antidemokratik uygulamalar sonucu, gelecek beklentisi her gün giderek azalan ve umudu tükenen hekimler ne yazık ki ülkeden kaçıyorlar. Hekim arkadaşlarımız ülkeyi terk ederek daha iyi, demokratik ve sosyal bir ortamda çalışmak istemektedir” diyen Adıyaman, özetle şunları söyledi:

Doktor emeği değersizleştiriliyor!

“Kışkırtılmış bir sağlık talebi oluşturuldu. Hastaneleri işletme, hastaları ise müşteri gören zihniyet var. Sağlıkta sistemden kaynaklanan olumsuzluklar, hekimlere mal ediliyor. Bu da hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti artırıyor. Günde sağlık çalışanlarına ortalama 40 sözel ve fiziki şiddet bildirimi yapılıyor. Hekim emeği değersizleştiriliyor. Hekimlerin Türkiye’de kalması için sağlıkta dönüşüm projesinden vazgeçilmeli, genel bütçeden sağlığa destek verilmeli, performanstan vazgeçilmeli, hekimlerin emekliliğe yansıyacak yeterli ücret verilmeli, doktor ile hastayı karşı karşıya bırakan popülist uygulamalardan vazgeçilmeli.”

Ülkeyi terk eden doktor sayısı giderek arttı!

Türk Tabipleri Birliği’nin açıkladığı, yurt dışında hekimlik yapabilmek için sicil isteyen hekimlerin 2012- 2019 yılları arasındaki sayılarına göre veriler düşündürücü. Veriler, son 8 yılda Türkiye’de hekimlik yapmak istemeyen doktor sayısının sistematik şekilde arttığını gösteriyor.


Buna göre, 2012 yılında 59 hekim sicil için başvuru yaparken bu sayı 2013 yılında 90, 2014 yılında 118; 2015 yılında 150, 2016 yılında 245, 2017 yılında 482, 2018 yılında 802, 2019 yılına gelindiğinde ise 906’ya çıktı. 2019’da doktorların en çok ocak ve ekim aylarında yurt dışında çalışmak için sicil başvurusunda bulunduğu kaydedildi.

İstanbul başı çekiyor

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, hekimlerin tükenmişlik, gelecek güvensizliği, performans sistemi, artan şiddet olayları gibi nedenlerden son yıllarda yurt dışına gittiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:

“İstanbul’da da son yıllarda yurt dışına gitmek isteyen doktor sayısında önemli bir artış var. İstanbul’da 2013-2014 arası 30 hekim yurt dışında çalışabilmek için sicil için başvuru yaparken, bu rakam 2014-2015’te 55’e, 2015-2016’da 63’e, 2017-2018’de 231’e ve 2018-2019 arasında ise 411’e yükselmiştir. Bu durum ülke açısından ciddi bir akademik kayıptır. Uzun yıllar okumuş hekimlerin yurt dışına gitmesi beyin göçü açısından alarm veriyor. Ülkemiz için büyük kayıp, yetişmiş hekimlerimizi kaybediyoruz. Sağlık sistemimizin hekimleri tüketen açmazlarına çözüm bulunmalı.”

İnsanlar kendilerini güvende hissetmiyor

SES Başkanı Gönül Erden ise özetle şunları kaydetti:

“Son KHK ile meslekten ihraçların yaşanmasıyla bu durum alabildiğine arttı. Pek çok üye arkadaşımız ihraçlardan sonra çalışma ortamları olmadığı ve ücretleri düşük olduğu, fiili olarak engellendikleri için yurt dışına gitmek zorunda kaldı. Sağlık alanında özellikle hekimlerde yurt dışına gitmelerde artış var. Bunu mevcut ülkenin içine girdiği siyasi süreçten, baskı politikalarından bağımsız düşünemeyiz.


Hukuksuz, antidemokratik bir işleyiş var, insanlar artık kendini güvende hissetmiyor, geleceğini güvende görmüyor ve başka ülkelere gitmek istiyor. Hemşirelerden de yurt dışına gidenler oluyor. Ama ihraç edilen ve yurt dışında gidenler, hemşireler mülteci pozisyonunda yaşıyor, diploma denkliği nedeniyle…”

Şehir hastaneleri çok büyük ve uzak: Mavi koda yetişilemiyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.