Erdoğan’dan Davutoğlu ve Babacan’a Şehir Üniversitesi suçlaması

Yönetim kadrosu Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’na yakın olarak bilinen Şehir Üniversitesi arazisine yönelik tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şehir Üniversitesi yönetimi için “Halkbank’ı dolandırmaya çalışıyorlar” suçlamasında bulundu.

Erdoğan'dan Davutoğlu, Babacan ve Şimşek'e Şehir Üniversitesi suçlaması: "Şehir Üniversitesi yönetimi Halkbank'ı dolandırmaya çalışıyor"
Erdoğan’dan Davutoğlu, Babacan ve Şimşek’e Şehir Üniversitesi suçlaması

Erdoğan’dan Davutoğlu, Babacan ve Şimşek’e Şehir Üniversitesi suçlaması: “Şehir Üniversitesi yönetimi Halkbank’ı dolandırmaya çalışıyor”

Partisinin İstanbul’daki toplantısında konuşan Erdoğan, Şehir Üniversitesi ile ilgili süreci uzun uzun izah etti.


Davutoğlu’na “malum zat” dedi

İstemezdim ama son dönemlerde İstanbul’da bir Şehir Üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar. Özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuzu bir siyasi ayağında da malum zatın (Davutoğlu) olduğu söylendi. Şunu çok açık söylemek durumundayım her şeyden önce Şehir Üniversitesi’nin tahsisi başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre daha sonra malum zat başbakan olunca bu tahsisi şehir üniversitesine mülkiyet devrine dönüştürmüştür.

Babacan ve Şimşek’e: Hani bunlar dürüsttü?

Türkiye’de hiçbir üniversiteye tapu devri olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyorlar değil mi? Öksüz yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle bunu sağlıyor. Bu nasıl doğruluk. Peki yanında kim var? Yine bir başka isim Sayın Babacan var. Mehmet Şimşek var. Başka kim var Feridun bilgin var. Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu?

“Kimin ne olduğun yaptıklarıyla öğrenin diye anlatıyorum”

Ve bunlar Halk Bankasını da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankası bunlara ciddi bir kredi veriyor faka ödeme planlarında bunlar Halk Bankası’na ödemeleri yapmıyorlar. Ödemeyi yapmayınca Halk Bankası sürekli kendilerini uyarıyor. Borçları 417 milyon noktasında. Yapılandıralım diyorlar. Neyi nasıl yapılandıracaksın. Sen Halk Bankası’na teminat dahi vermedin. Futbol kulüplerinin bütün gelirlerine el koyuyor. Senin neyine el koyacak.

“Bizim halef selef olduğumuz cumhurbaşkanı aradı”

Bir başka alavere dalavere yapıyorlar. Alacağımız öğrencilerin verecekleri paraya el koyun. Sen daha mevcut kotanı doldurmamışsın. Bizim halef selef olduğumuz cumhurbaşkanı aradı. Siz bunu halledersiniz dedi. Kendisine dedim ki temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Geçmişte bankaların nasıl battığını biliyoruz. Bizim dönemimizde bankaların hiçbiri kasayı boşaltmadı biz de kasayı boşaltamayız.


Halkbank’ın dolandırılması söz konusu

Ülker grubu buraya ciddi destekler verdi daha sonra çekildi. Buranın hamisi Marmara Üniversitesidir. Marmara Üniversitesi borçları ödesin diyorlar. YÖK de diyor ki siz de mütevelliyi bırakın. Onu da yapmıyorlar. Kardeşlerim tezgah başka. Biz ne oradaki öğrencilerimizin ne de akademisyenlerin düşmanıyız. Hiçbir vakıf üniversitesinde bunların yaptığı gibi bir uygulama yok. Burada adeta Halk Bankası’nın dolandırılması söz konusu.

Burası 2,5 milyar değerinde bir yer. Bunu bilabedel devrediyor. Böyle bir şey olabilir mi. Hani dürüstsünüz? Dürüstlüğünüz bu ise bu ülke batmış. Allah bizi bu duruma düşürmesin. Bu konuyla ilgili kararlı bir şekilde adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Bu işi Danıştay’a müracaatını yapan da CHP’ye yakın olan mimar ve mühendisler odasıdır. Şu anda bunları ziyaret edenler kim CHP’nin parti sözcüleri genel başkan yardımcıları. Kimin eli kimi cebinde belli değil.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Halkbank’tan kredi alırken teminat gösterdiği TEKEL arazisinin devri Danıştay kararıyla iptal edildi.
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin Halkbank’tan kredi alırken teminat gösterdiği TEKEL arazisinin devri Danıştay kararıyla iptal edildi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası’nın, Şehir Üniversitesi’ne bağlı İstanbul Kartal’daki eski TEKEL arazisinin devriyle ilgili açtığı davalar zincirinde son olarak Danıştay, bedelsiz arazi devri gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Üniversitenin bu araziyi ipotek gösterip Halkbank’tan kredi almış olması nedeniyle Halkbank, Danıştay’ın kararına da dayanarak önce üniversitenin kredi teminatlarını durdurdu sonra da tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koydu. Tüm bunlar Ankara kulislerinde “Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül’e tavır” olarak adlandırıldı.

Tuvalet cezası açıklaması: Kalemini kırarız!

Erdoğan konuşmasının başında, Güngören Belediyesi’nde yaşanan ve Sözcü’nün Türkiye’nin gündemine taşığı insanlık dışı ‘tuvalet cezası’na değindi.


İsim vermeden Veysel İpekçi’yi eleştiren Erdoğan “Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz. Bize Yunus’un ifadesi ile ‘Ete kemiğe büründüm Yunus diye göründüm’ anlayışında insanlar lazım. Diyorum ya hep birlikte Ömerler olmaya aday olmalıyız. Hele hele bulunduğu makamın gücüne güvenerek gönül kıran, insanları rencide eden, vatandaşa tepeden bakan kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. Bu tür insanların kapımızdan içeri girmeleri bile bizim için zuldür. Kibir en büyük isyandır. İnsan gönlünü kıranların biz de partideki görevliyle ilgili kalemini kırarız.” dedi.

Ayağa kalkmadı diye personele tuvalet önünde oturma cezası


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.