Hipoglisemi nedir? Belirtileri depresyon ile karıştırılabiliyor!

Hipoglisemi hastalığı nedir? Belirtileri depresyon, kalp ritim bozukluğu, migren gibi hastalıklarla karıştırılabiliyor.

Hipoglisemi nedir? Belirtileri depresyon ile karıştırılabiliyor!

Hipoglisemi nedir? Belirtileri depresyon ile karıştırılabiliyor!

Toplumda yaygın olarak görülmesine rağmen önemsenmediği için kronikleşen; ellerde titreme, açlık hissi, sinirlilik, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, uykuya eğilim gibi semptomlarla kendini gösteren hipoglisemi hastalığı belirtileri nedeniyle; tansiyon, bunama, kalp ritim bozukluğu, migren, depresyon gibi hastalıklarla karıştırılabiliyor.


Bu hastalıkların şüphesiyle uzun süreler tedavi gören ancak tedaviye yanıt alamayan hastalarda altta yatan esas nedenin hipo glisemi olduğu örneklerine sıklıkla rastlanıyor. Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Yavuz Yalçın, hipo glisemi hastalığı ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Sık düşük yapan annelerde hipoglisemi görülebiliyor

Yıllarca bazı ciddi hastalıkların tedavisini görmüş ancak altta yatan hipo glisemi tablosuna bakılmadığı için tedavi edilememiş hasta grupları görülmektedir. Bu hastalar mutlaka hipoglisemi açısından taranmalıdır. Özellikle yaşlı hastalarda hipoglisemiye dikkat edilmelidir.

Hipoglisemi ile karıştırılan hastalıklar şöyle sıralanmaktadır:

  • Panik atak ve depresyon tanısıyla izlenen hastalarda altta yatan esas nedenin hipoglisemi olduğu örnekler görülebilmektedir.
  • Tedaviye dirençli kalp ritim problemlerinin altından hipo glisemi çıkabilmektedir.
  • Migren tanısı almış ancak tedavi ile çözüm bulamamış hastalarda hipo glisemi çıkabilmektedir.
  • Sık düşük yapan annelerde hipoglisemi görülebilmektedir.
  • Besin alerjisi olan hastaların bir kısmında hipo glisemiye rastlanmaktadır.
  • Halk arasında bunama olarak adlandırılan demansta şeker düşmesi görülebilmektedir. Hipoglisemi demansın ilerleyişini de hızlandırır.
  • Şeker düşüklüğü olan hipoglisemi hastalarında yüksek tansiyon daha sık görülmektedir.
  • Yüksek lifli glisemik indeksi düşük gıdalar tüketilmeli,
  • Öğün atlanmamalı, uzun süreler aç kalınmamalı,
  • Şeker ve karbonhidrattan uzak sınırlı porsiyonlar hazırlanmalı,
  • Yağsız kırmızı ve beyaz et tüketilmeli,
  • Ara öğünlerde tam tahıllı galetalar, süt ürünleri, badem, ceviz, fındık gibi besinler tüketilmeli
  • Gazlı içecekler ve evde sıkılmış taze meyve suları dahil tüm meyve suları beslenme programından çıkarılmalıdır.

Hipoglisemi nedir? Şeker düşmesi beyni vuruyor!

Hipoglisemi beyin fonksiyonlarını düşüren bir travmadır. Kandaki şeker 70 mg/dl seviyelerine geldiğinde hastalarda ellerde titreme, soğuk terleme, açlık hissi, sinirlilik, huzursuzluk, gerginlik gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.

Şeker 50 mg/dl seviyesine ulaştığında ise bu belirtiler çok daha belirginleşir ve baş ağrısı, baş dönmesi, görme bozukluğu, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, uykuya eğilim, kasılmalar ve komaya varan bulgular eşlik etmektedir. Vücudun en önemli glikoz tüketicisi olan beyin, fonksiyonlarını yerine getirirken sürekli enerji harcar.

Bu enerjiyi de şekerden elde eder. Vücutta şekerin düşmesi tek enerji kaynağı şeker olan beyinde alarm durumu yaratmaktadır. Bu alarmlar acıkma hissi olarak algılanır. Özellikle tatlı besinlere ilgi artar. Tatlı tüketildiğinde kan şekeri düzene girer.


Eğer beynin uyarıları dikkate alınmazsa kanda şeker gittikçe düşer ve beyin fonksiyonlarında bozulmalar ortaya çıkar. Diyabet hastalarında da şeker düşmesi sıklıkla görülmektedir.

Diyabet hastalarının kullandığı ilaçların zaman içerisinde dozunun fazla gelmesi, gıdaların az tüketilmesi ve atlanan öğünler sonucunda bu hastalarda şeker düşüklüğü yaşanmaktadır. Diyabetik anneden doğan çocuklarda da yaygın olarak hipoglisemi görülmektedir. Bu bebeklerde doğdukları andan itibaren şeker düşüklüğü eğilimi gözlemlenir.

Aşırı alkol tüketimi şekeri aniden düşürüyor

Hipoglisemi, açlıkta görülen açlık hipoglisemisi ve yemek sonrası görülen reaktif hipoglisemi olarak iki şekilde meydana gelmektedir.

Açlık hipoglisemisinin nedenleri şöyle sıralanmaktadır:

  • İnsülinoma denilen pankreasın insülin üreten tümörleri
  • Karbonhidrat metabolizmasındaki enzim eksiklikleri
  • Şekeri düşürücü etkisi olan insülin türü ilaçların alımı
  • Bağışıklık sisteminde insüline karşı oluşan antikorlar
  • Tiroit, kortizol, glukagon ya da büyüme hormonu eksiklikleri
  • Kalp, karaciğer ve böbrekle ilgili ciddi hastalıklar
  • Aşırı alkol tüketimi (Özellikle aç karınla tüketilen alkolün şekeri hızla düşürücü etkisi vardır.)

Reaktif hipoglisemi;

  • Geçirilmiş mide ve bağırsak cerrahileri sonucu olabilir.
  • Bazı metabolik hastalıklar sonucu oluşabilir.
  • Bazense bilinmeyen sebeplerle reaktif hipoglisemi görülebilir.
  • Reaktif hipoglisemi aynı zamanda erken dönem şeker hastalığının belirtisi de olabilir.

Evdeki şeker ölçüm cihazlarına dikkat!

Şeker ölçüm cihazları her zaman doğru ölçüm vermeyebilir. Laboratuvar ortamında ölçülen testlerin doğruluk payı çok yüksektir ancak glukometri denilen evlerde kullanılan parmaktan şeker ölçümü yapan cihazlar her zaman doğru ölçmeyebilir. Bu makinelerin mutlaka belli sürelerde kontrolü ve kalibrasyonu gerekmektedir.

Tedavide ilk adım sağlıklı beslenme

Hipoglisemi tedavisinde ilk adım sağlıklı beslenme önerileridir. Sağlıklı beslenme düzenine geçildiğinde hasta belirtilerden hala şikayetçi olmaya devam ediyorsa medikal tedaviye geçilmektedir.


Bu nedenle;

  • Yüksek lifli glisemik indeksi düşük gıdalar tüketilmeli,
  • Öğün atlanmamalı, uzun süreler aç kalınmamalı,
  • Şeker ve karbonhidrattan uzak sınırlı porsiyonlar hazırlanmalı,
  • Yağsız kırmızı ve beyaz et tüketilmeli,
  • Ara öğünlerde tam tahıllı galetalar, süt ürünleri, badem, ceviz, fındık gibi besinler tüketilmeli
  • Gazlı içecekler ve evde sıkılmış taze meyve suları dahil tüm meyve suları beslenme programından çıkarılmalıdır.

Kan şekeri düşüklüğü nedir? Hipotiroid kilo vermeyi engelliyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.