İstanbul Havalimanı’nda sert rüzgar uçakların iniş ve kalkışlarını engelliyor. Havalimanı bugün dünyanın en çok rötar yapan 3. havalimanı oldu.
İstanbul’da etkili olan yağış ve şiddetli rüzgar hava trafiğini de olumsuz etkiledi. İstanbul Havalimanı’na iniş yapamayan uçaklar Marmara Bölgesi üzerinde tur atmak zorunda kaldı. Dünyadan havacılık verilerini sunan flightradar24 sitesine göre İstanbul Havalimanı bugün dünyada en fazla rötarın yaşandığı 3. havalimanı oldu.
İstanbul’da saatte 65 kilometreye kadar ulaşan rüzgar, hava ve deniz taşımacılığını olumsuz etkiliyor. Airporthaber’e göre, İstanbul Havalimanı’na inecek uçaklar hızı 45 knota kadar çıkan rüzgar nedeniyle iniş yapamazken, Marmara Bölgesi üzerinde tur atmak zorunda kaldı. Bazı uçaklarsa iniş yapmayı denedi ancak şiddetli rüzgar nedeniyle pisti pas geçmek durumunda kaldı.
Olumsuz hava şartları nedeniyle İstanbul Havalimanı’ndan kalkış yapacak uçaklarsa yaklaşık yarım saatlik gecikmelerle havalanabiliyor.
Dünyadan havacılık verilerini sunan flightradar24 sitesine göre, İstanbul Havalimanı bugün dünyada en fazla rötarın yaşandığı 3. havalimanı oldu. Uçaklar inişte 16, kalkışta ise ortalama 30 dakika rötar yapıyor.
Sert rüzgarlar havalimanında zarar oluşturuyor
Sert rüzgar nedeniyle körüklerde yırtıklar oluşurken, konteynerler de yerlerinden fırladı.
Körüklerin birleştiği noktalardaki ayrılmalar net bir şekilde görülürken, bagaj taşınan konteylerin de zaman zaman devrildiği gözlendi. Apronda daha şiddetli hissedilen rüzgar çalışanlara da zor anlar yaşatıyor.
An itibari Yeni havalimanına ucak inemiyor. pic.twitter.com/VKe1zlJRud
— Sümer Budak (@budak_sumer) December 30, 2019
İstanbul Havalimanı’nın konumu uzmanlar tarafından eleştirilmişti
Açılışı 2 kez ertelenen İstanbul Havalimanı, 3 Mart tarihinde Atatürk Havaalanı’nın tamamen taşınmasının ardından hizmete açıldı. Havalimanı, yaz aylarında kuşların göç yolu üzerinde olması nedeniyle çok tartışılmıştı.
Uzmanlar ise kış koşullarına karşı tedbir alınması gerektiğine dikkat çekmişti. 29 Mayıs 2019’da Kaptan Pilot Bahadır Altan; “Buna geçenlerde olduğu gibi rüzgar nedeniyle iniş pistinin yönünün sık sık değişmesi eklenince hatta bir uçağın da pas geçişi eklenirse seyreyleyin cümbüşü. Uçaklar iniş ve kalkışta rüzgarı önden almak zorundalar bu nedenle pist yönü değişince yaklaşan bütün trafik yeniden düzenlenmek zorunda kalır. Havada beklemeler bu yüzden. İşte o nedenle rüzgarın hakim yönü ve istikrarı havaalanı yeri seçiminde çok önemlidir” diyerek rüzgar faktörünün etkilerine dikkat çekmişti.
“Kışın işler hiç kolay olmayacak”
Pilotların gündeme getirdiği bir diğer mesele de, pistlerin konumunun yarattığı aşırı yan rüzgar problemi. Türk Hava Yolları’nın rüzgar limitleriyle ilgili bir düzenleme yaptığı ve 17 Mayıs’taki ‘küçük kriz’ sayılmazsa şimdiye kadar büyük bir problem yaşanmadığını söyleyen pilotlar, gelecek günlerden ise umutlu değil. Pilotlardan bir diğeri, “Kış mevsimi ile beraber rüzgarın şiddetlenmesi ve hava durumunun sertliğini göz önüne alırsak işlerin hiç kolay olmayacağını düşünüyorum” diyor.
“107 gün fırtınalı, 65 gün yoğun bulutlu”
ÇED raporuna göre de havalimanının bulunduğu bölge yılın 107 günü fırtınalı, 65 günü ise yoğun bulutlu. Bu da hava taşımacılığı ve piste iniş ve kalkışların fiziksel çevre şartları bakımından sorun yaratabilir.
Havalimanının inşaatı öncesinde pistlerin konumuna dair uyarılar ve önerilerde bulunan İTÜ Uzay ve Uçak Mühendisliği Fakültesi Meteoroloji Bölümünden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu da, doğu-batı yönünde pist yapılmasının savunulacak bir yanı olmadığını belirterek geçen hafta Gazete Duvar’a yaptığı açıklamada şunlara dikkat çekmişti:
“İdeal pist, çapraz rüzgârdan etkilenmeyen pist demektir. Toplam altı pist planlandı diye biliyorum. Bir tanesi doğu-batı pisti. Onun kesinlikle yapılmaması lazım. Tüm rüzgârlara açık bir pist o. Yeni yapılacak pistlerin, yapılan iki pistin avantajları ve dezavantajları dikkate alınarak yeniden planlanması lazım. Uçaklar hangi yönlerde rüzgâr problemi yaşıyorsa ona göre farklı pistler yapılabilir. Uçaklar çapraz rüzgârın daha düşük olduğu bir piste inip kalkabilir.”
“Ciddi bir olay olmaması, yeni havalimanı için kaçınılmaz”
İstanbul Havalimanı’nın kuşların göç yolları üzerine kurulacağı da, kuzeyden gelen rüzgarların uçuşları etkileyeceği de bölgede inşaata başlanmadan önce biliniyordu. Uzmanlar, hazırladıkları onlarca sayfalık raporda bunlara dikkat çekmiş, uyarılarda bulunmuştu; ancak değişen bir şey olmadı.
Artık onlar da pek konuşmak, zaten yıllar önce söyledikleri şeyi bir kez daha tekrarlamak istemiyorlar. Ancak pilotlardan birinin sözlerine yaptığı son ek, durumun ne kadar ciddi olduğunu ve adım atmanın ne kadar elzem olduğunu gözler önüne seriyor:
“Her gün pist başında yaptığımız bekleme, alana ulaşırken yaşadığımız sorunlar, alışık olmadığımız yol arkadaşları, ilerleyen günlerde işlerin daha da zorlaşacağı beklentimiz… Pilotlar olarak yeni meydanda operasyon çok yoruyor. Her gün yorgun uçuyoruz. Normalde 4 bacak uçuşu dikkat dağılması yaşamadan tamamlarken bu meydanda yaptığımız uçuşlarda üçüncü bacaktan itibaren performansımız fazlasıyla düşüyor. Umarım olmaz ama sanırım ciddi bir olay olmaması, yeni havalimanı için kaçınılmaz.”