Kanal İstanbul için en tuhaf savunma: Karadeniz patlarsa Boğaz yıkılır

Daha önce “Hz. Nuh’un cep telefonu vardı” açıklaması ile gündeme gelen Dr. Yavuz Örnek, Kanal İstanbul için çok saçma bir savunmaya imza attı: “Diyelim ki Karadeniz’in altında bir magma oluştu. Yüzlerce atom bombasına denk patlama olur. Karadeniz patlarsa Boğaz yıkılır. Bu kanal, İstanbul Boğazının tamamen yıkılmasını engeller. Kanal da yıkılır ama ona da ihtiyaç var.”

Kanal İstanbul için en tuhaf savunma: Karadeniz patlarsa Boğaz yıkılır

Kanal İstanbul ile ilgili ÇED raporunun denizle ilgili bölüme destek veren İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü’nde görevli Dr. Yavuz Örnek, Kanal İstanbul’u ilginç gerekçelerle savundu.

Tarihin gösterdiğine göre daha önce hiç yaşanmasa da Karadeniz’in altında bir patlama olabileceğini, patlamada İstanbul Boğazının da yıkılacağını ve Kanal İstanbul’un bunun için şart olduğunu iddia eden Örnek, “Ancak patlamada Kanal İstanbul da yıkılır” dedi.


Radyo Karakutu’da yayınlanan Bidebunuizle programında Yavuz Oğhan’a konuşan Örnek’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

“Normal şartlarda Kanal İstanbul’a deniz trafiğinden dolayı ihtiyaç yoktur. Bu bir gerçektir. Çünkü Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne göre uluslararası trafik asla kapatılamaz. Gemiler kanaldan geçmeye zorlanamaz. Onun dışında bu kanalın açılmasını gerekli kılan bazı gerekçeler vardır. Mesela büyük kazalar olduğunda yakıt taşıyan tankerlerden boğaza büyük oranda sıvı yakıt dökülebilir. Bu durum günlerce Boğaz’dan gemi geçmesini engelleyebilir.

“Montrö gelecekte geçerliliğini yitirebilir”

Başka tehlikeler de var. Mesela bugünkü siyasi ortamın gelecekte de aynı kalacağını sanmıyorum. Montrö 5-10 yıl sonra geçerliliğini yitirebilir. Ülkeler arası bazı statüler değişebilir. Örneğin; Ege Adaları’na Yunanistan’ın savaş uçaklarının inmesi için havaalanı yapması yasaktır. Ama yaptılar. Yarın bir gün de Türkiye, ‘Bundan sonra risklerden dolayı boğazlardan geçmek ücrete tabi’ diyebilir. Çünkü büyük kazalarda Türkiye ekonomisi zarar görür.


“Kanal İstanbul, boğazın yıkılmasını engeller ama kendisi de yıkılır”

‘Mesela Karadeniz’in altında 500 milyon metreküp H2S gazı var’ diyorlar. Diyelim ki Karadeniz’in altında bir magma oluştu. Ve H2S açığa çıktı. Yüzlerce atom bombasına denk patlama olur. İlla olacak demiyorum ama bu hiç olmayacak manası taşımaz. Bu kanal, İstanbul Boğazının tamamen yıkılmasını engeller. Kanal da yıkılır ama ona da ihtiyaç var. Sadece siyasi sebeplerden dolayı kanala karşı çıkmaya karşıyım. Gelecekteki bazı riskleri bertaraf etmek için Kanal İstanbul’a ihtiyaç vardır.

“İçme suyu sorunu yaşanabilir ama ülkeye döviz gelecek”

Ben Kanal İstanbul’a karşı değilim. Fakat dezavantajları da var. Terkos Gölü’ne yakın olan yerde zemin altı betonlaşmazsa Terkos Gölü tuzlanabilir. Dolayısıyla İstanbul’un içme suyu sorunu olabilir. Fakat bir avantajı varsa 10 dezavantajı var. Buraya 7 milyonluk bir şehir kurulacak. Bu ülkeye döviz kazandıracak. Mutlaka yabancılara satış yapılacak.

Ülkemin geleceği için faydalı olacağına inandığım bir projedir. Orada bir şehir kurulmasına sıcak bakıyorum. ‘Orada kaç milyon metrekarelik toprak alan sulandırılacak. Bizim toprağa ihtiyacımız var’ diyeceksiniz. O da doğru. Ama 8 milyon nüfuslu muhteşem bir şehrin kurulmasına sıcak bakıyorum.”

Daha önce Nuh Tufanı açıklamasıyla gündeme gelmişti


Dr. Yavuz Örnek, daha önce de Nuh Tufanı hakkındaki tuhaf açıklamaları ile gündeme gelmişti. Örnek, Nuh Peygamber’in kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonu ile görüştüğünü, Nuh tufanı sonrasında da gemiden güvercin yollanmadığını, uçan bir insansız hava aracı gönderildiğini iddia etmişti.

Bahçeli: Kanal İstanbul’dan rahatsızlık duyanlar şuursuz ve gayri millidir


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.