Uzmanlara göre ABD’nin İranlı General Kasım Süleymani’ye suikast gerçekleştirmesi Ortadoğu’yu istikrarsız hale getirerek doğrudan çatışma riskini artırabilir. Bir adım ötesinin İran’a açık savaş ilanı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, Amerika ile İran arasındaki gerilimi değerlendirdi.
Ortadoğu’da yeni dönem: ABD, İran ile savaşa mı girmek istiyor?
Doç. Dr. Barış Doster, “Süleymani cinayeti çok yüksek bir çıtadır, bir adım ötesi İran’a açık savaş ilanıdır ancak ABD bunu göze alamaz” sözleriyle durumu değerlendirdi.
Araştırmacı Dr. Kerim Has, “Irak’ta ABD hedeflerine yönelik saldırılar söz konusu olabilir” görüşünde.
Eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu da “Başkan Trump kendini bir kovboy sanıyor, Ortadoğu’yu da vahşi batı olarak görüyor” tepkisi verdi.
BirGün‘e konuşan uzmanlara göre, söz konusu saldırı bölgede yeni perdeler açacak birçok çatışmaya gebe. Ancak İran’ın olası bir askeri saldırı gerçekleştirmesi beklenmiyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın bu saldırıyla iç politikaya yön vererek Başkanlık Seçimleri’ne hazırlandığı düşünülüyor.
“Bir adım ötesi İran’a savaş ilanıdır”
Siyaset Bilimci Doç. Dr. Barış Doster:
ABD emperyalizmi Süleymani cinayetiyle İran’ın; Irak ve Suriye’deki nüfuzuna karşı, vekalet savaşı aşamasından doğrudan savaş aşamasına geçebileceğinin işaretini vermiştir. Trump’ın 2020 başkanlık seçimleri öncesi Bağdadi’den sonra Süleymani cinayetini de kullanacağını düşünebiliriz. Bu gelişme Ortadoğu’yu daha istikrarsız hale getirecek, bölgede vekaleten savaşı değil doğrudan çatışma riskini de artıracak önemli bir gelişmedir.
İran devlet geleneği, diplomatik hafızası, savaş deneyimi ordusu ve devlet bilinciyle hareket eden bir devlet. Gerekli adımları gerekli zamanda muhatabına göre dozunda atar. ABD’nin beklediği gibi bir hata yapmaz. Ancak Süleymani’nin bir devlet ve ordu yapısındaki simgesel ağırlığı da düşünüldüğünde İran’ın gerekli yanıtı vereceği düşünülüyor. Klasik ordu yöntemiyle yanıt vermez, paramiliter kuvvetleri kullanmak ya da vekil güçleri devreye sokmak üzere İran ABD’ye en üst düzeyde müdahalede bulunur.
Elbette İsrail’in tedirginliği de söz konusu. Lübnan Hizbullahı’nın İsrail’e karşı verdiği mücadelede İran desteğiyle misilleme içeren eylemler yapması gerilimi artırabilir. İran devleti, İran’ın istihbarat örgütü yalnızca Ortadoğu’da değil dünyanın her yerinde eylem yapabilme kapasitesine sahiptir. Afrika’da da Güney Amerika’da da ABD hedeflerine yönelik eylem gerçekleştirebilecek kabiliyeti vardır. Süleymani cinayeti çıtanın çok daha yükseldiğinin kanıtıdır.
Süleymani cinayeti savaş ilanından önceki en yüksek çıtadır, bir adım ötesi İran’a açık savaş ilanıdır ancak ABD bunu göze alamaz.
“Trump kendini kovboy sanıyor”
Eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu:
ABD Ortadoğu’da yapmaya devam ettiği hatalardan en vahimini bu olayla tekrar yapmıştır. Bölgede baştan aşağıya mevcut olan gerginliğin üstüne yepyeni bir boyut daha eklenmiştir. İran bunun karşılığını mutlaka verecektir. Bunun hemen olması şart değil, İran siyaset planlamasını çok iyi yapan bir ülke. Tahminime göre verilecek karşılık sınırlı olacaktır. İran’ın vereceği tepki kadar bir önemlisi de ABD’nin vereceği tepki ne olur?
Zincirleme bir tepkiyle mi karşılaşırız diye düşünürsek bu en kötü senaryo olur. ABD’yle İran arasında genel anlamda bir savaş beklemiyorum. Bu olay ABD’de de çok ciddi tartışmalara neden oldu. Demokratlar, Trump’a farklı bir karşılık verdi. Trump, ABD bayrağı yayınlayarak iç politikaya mesaj verdi. Başkan Trump kendini bir kovboy sanıyor, Ortadoğu’yu da vahşi batı olarak görüyor. ABD’de 2020 başkanlık seçimlerine bölgede gerilimi artırarak hazırlanması olası.
“Rusya İran’ın tepkisini bekliyor”
Rusya Uzmanı araştırmacı Dr. Kerim Has:
Rusya’nın öncellikle İran’ın vereceği tepkiyi görmek isteyeceğini tahmin ediyorum. Diplomatik açıklamalar yapılır, ABD kınanır, güvenlik risklerinin arttığına da dikkat çekilir. İran’ın ABD’yi kınayan ve öfke içeren açıklamaları gelir ancak daha üst düzey bir tepki olası değil. ABD üslerinin hedef alındığı, sürecin askeri çatışmaya evrildiği bir durum beklemiyorum. Irak’ta ABD hedeflerine yönelik saldırılar söz konusu olabilir.
Rusya olup biteni izleyecek, tepkileri ölçecek ve bölgedeki sükuneti telkin edecek bir noktada duracaktır. Yılbaşından hemen önce İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in Moskova’ya ziyareti oldu, mevkidaşı Sergey Lavrov’la görüştü. 8 Ocak’ta da Devlet Başkanı Putin’in Türkiye ziyareti olacak. Muhtemel ki bu ziyarette konuya dair daha net bir tavır belirlenebilir.
“ABD her yerden kovulmalı”
Ortadoğu’daki kanlı oyunlarına bugün bir yenisini daha ekledi. İran Devrim Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani bir suikast sonucu öldürüldü.
ABD, İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı iptal edip, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliği (BAE) öncülüğünde bölgeyi barut fıçısına çevirmişti. Şimdi bu barutun fitilini yakarak, bölgemizi kuşatacak yeni bir savaşı ateşledi. Böyle bir savaş, ABD merkezli yeni bir cepheleşme ve bölgesel bir çatışmaların derinleşmesi anlamına gelecektir.
ABD, şimdiye kadar kendi çıkarları uğruna halkları ölüm ve yoksulluk çemberine atmaktan çekinmemiştir. İran’da da bunu yapmaktadır.Bağdat’ta ABD elçiliğinde yapılan kitlesel eylem ile Irak halkının da ortaya koyduğu gibi halklar ülkelerinde hiçbir yabancı gücü istemiyor; savaş yüzünden yaygınlaşan yoksulluk ortamında kendi sorunlarını kendileri çözmek istiyor.
ABD saldırısının ardından ülkemizde de ABD bombalarına alkış tutmak için sıraya girenler bizi şaşırtmadı. Mezhepçi iktidar yandaşları, ABD bombalarıyla demokrasi ihracatına meraklı liberaller, tarafsızlık ilan eden analistler. Hepsi Amerikan işbirlikçiliği saflarında buluştular.
Latin Amerika’yı ve Ortadoğu’yu iç savaş, darbe, suikast ve her türlü kirli-kanlı oyunla kuşatan Amerikan emperyalizmi halkların baş düşmanıdır. İran’dan başlayarak bölgede yeni iç savaş ve bölgesel savaşları tetikleyecek her türlü hamleye karşı durulmalı; ABD ülkemizden, bölgemizden ve her yerden kovulmalıdır. Emperyalizme karşı duran bölge halklarıyla omuz omuza olacağız.