Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ile Ortadoğu’da yeni bir evrilme sürecine giriyoruz. Bu eylem, Türkiye’nin dahi önümüzdeki süreçte yapısal olarak etkileneceği bir süreç olacak!..
Katil ABD’ye karşı gönlüm İran ile birlikte…
İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani öldürüldü…
Bu olay Ortadoğu’da yeni bir sürece girildiğini gösteriyor. Artık Ortadoğu’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Geçtiğimiz günlerde Irak’ta “Katil ABD”nin Bağdat Büyükelçiliğine İran’a yakınlığı ile bilinen Haşdi Şabi tarafından eylem yapılmış ve büyükelçilik yakılmış ABD’li bürokratlar son anda kurtulmuşlardı.
Vekalet savaşları
Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ABD tarafından İran’a doğrudan yapılan operasyonel faaliyet oldu. Bugüne kadar her iki ülke de daha çok “vekalet savaşları” ile karşılıklı mücadele ediyorlardı. ABD, daha önce destek verdiği El Kaide, IŞİD ile Ortadoğu’da İran’ın Şii gücünü kırmaya çalışırken; İran ise, Haşdi Şabi, Hizbullah gibi örgütlerle ABD’yi Ortadoğu’da dizginlemeye çalışıyordu.
ABD’nin Suriye’de, Irak’ta, Yemen’deki hakim gücünü; İran, Kasım Süleymani aracılığıyla Şii milislerle kırıyordu. ABD, Ortadoğu’da İran’a karşı gerek Suudi Arabistan aracılığı ile gerekse illegal örgütler ile tahrik etmeye çalışıyordu.
ABD’nin bundan sonra Ortadoğu’da işi çok ama çok zor olacağı kesin! Bundan sonra teorik olarak üçe bölünmüş Irak’ta, İran ve ABD çatışmasını ciddi şekilde yaşayacağımız kesin. Bu çatışma ortamı sadece Irak’ta olmayacak tabi; bunun yanında İran, Suriye’de ve diğer Şii nüfusunun yoğun olduğu Ortadoğu ülkelerinde etkinliğini artırmaya çalışacak.
Şii – Sünni mezhep çatışması
Ayrıca İran destekli örgütlerin Süleymani’nin ölümü üzerine intikam yemini ettiğini görüyoruz. ABD’nin, İran’a karşı bu eylemi Ortadoğu’nun hassas noktası olan bir Şii – Sünni mezhep çatışmasını da büyütüp beraberinde getirip getirmeyeceğini göreceğiz.
Bilindiği üzere İran %90 oranında bir Şii nüfusuna sahip ve ABD’nin eyleme geçtiği Irak’ta ise %60 oranına yakın bir Şii nüfusu olduğunu biliyoruz. Bu oranlar bundan sonraki süreçte devletler arası olmasa da toplumun alt katmanlarında bir Şii birleşimini daha güçlü kılabilir. Bu da ABD’nin bu bölgedeki hakim gücünü sekteye uğratabilir.
Yazıyı yazdığım süreçte Rusya, İran’a başsağlığı dileğinde bulundu ancak, Türkiye’den böyle bir taziyede bulunulmadı. Bu noktada Türkiye; Astana’da, Soçi‘de Rusya ve İran ile yan yana gelip Suriye üzerinde ortaklığı perçinlemişti.
Bundan sonra Türk hükümeti, İran’ın yanında mı yer alacak yoksa ABD’nin yanında mı yer alacak beraber izleyip göreceğiz. Yoksa denge politikasına devam mı edecek? Çünkü bu olayla ABD, bir taşla birçok kuş vurmayı amaçlamıştır. Son zamanlarda İran, Rusya ve Çin’le yakınlaşan Türkiye’yi bu ortaklıktan da koparmaya çalışmıştır.
Bundan sonraki süreçte karar alma süreçlerinde Türkiye’yi etkileyecek eylemleri beraberinde görebiliriz…